top of page
  • Instagram
  • LinkedIn
  • YouTube
  • 040b2b_ea491279772b40e59c1f037380cc484f~mv2_edited_edited

Arama Sonuçları

Boş arama ile 186 sonuç bulundu

  • Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi

    Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi 13.05.25 Yazar: Nisa Nur Taş Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Son yıllarda teknolojinin hızlı bir şekilde gelişimi eğitim sistemlerinin yeniliklere uyum sağlamasını zorunlu kılmıştır. Eğitim ve teknolojinin entegrasyonu, öğrenme süreçlerini iyileştirmek, bireylere kişiselleştirilmiş eğitimler sunmak ve becerilerini geliştirmek için önemli bir araçtır. Bu makale, farklı ülkelerdeki teknoloji eğitimi müfredatlarını inceleyerek bu alandaki yaklaşımlar arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları analiz etmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, eğitimde teknolojinin rolü üzerine gelecekteki uygulamalara yönelik öneriler sunulacaktır. Teknoloji, 21. yüzyılın ayrılmaz bir parçası olarak her alanı –sanat, bilim, dil, sağlık vs.- olduğu gibi iş dünyası ve eğitim sistemlerini de şekillendirmektedir. Eğitimde teknoloji, dijital araçların öğrenme süreçlerine entegrasyonu ve öğrencilerin teknolojik okuryazarlık kazanmalarını hedefler. Avustralya, ABD, ve İngiltere gibi ülkelerde teknoloji eğitiminin gelişimi hakkında yapılan çalışmalar, bu alanın eğitim politikalarında giderek daha fazla öncelik kazandığını göstermektedir. İsveç’te tarihsel perspektifin önemi vurgulanırken, ABD’de müfredatlar daha çok uygulamalı becerilere odaklanmaktadır. Rasinen’in (2003) yaptığı uluslararası bir inceleme, teknoloji eğitimi müfredatlarının toplumsal ihtiyaçlara yanıt verecek şekilde yapılandırıldığını ortaya koymaktadır. ABD’nin Standards for Technological Literacy belgesi, öğrencilerin teknolojiyi anlamaları, yönetmeleri ve geliştirmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. İngiltere’de ise, problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerinin teknoloji eğitimi ile geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu yaklaşımlar, öğrencilerin eleştirel bir bakış açısıyla teknolojiye yaklaşmalarını desteklemektedir. Avustralya, İngiltere, Fransa, İsveç, Hollanda ve ABD müfredatları ele alınan bu çalışmada, elde edilen bulgular karşılaştırmalı analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir. Avustralya: Müfredat, öğrencilerin yaratıcı düşünme ve uyum sağlama becerilerini geliştirmeyi hedefler. Avustralya’nın mevcut teknoloji eğitimi müfredatı, iki temel başlığa ayrılır: Tasarım ve Teknojiler ile Dijital Teknolojiler.[3] İngiltere: Teknoloji eğitimi, geçmiş ve günümüz teknolojilerini eleştirerek değerlendirme yeteneği kazandırmayı amaçlar. Öğrencilerin eğitimi 4 “key stage”’e ayrılır. Key Stage 1 ve 2, 5-11 yaş arasını kapsar ve dönemde temel becerilere odaklanılır. Öğrenciler tasarım yapma, model oluşturma gibi faaliyetlerin yanı sıra, beslenme ve yemek yapma gibi temel becerileri de öğrenir. Key Stage 3 ve 4, 11-16 yaş arasını kapsar ve bu dönemde daha karmaşık projeler üzerinde çalışır. Öğrenciler, kullanıcı ihityaçlarını anlayarak tasarım problemlerini çözmeyi ve ürünleri test etmeyi öğrenir. [4] İsveç: İsveç'in teknoloji eğitimi, özellikle dijital becerilere odaklanmaktadır ve ulusal müfredat, dijitalleşmeyi destekleyen stratejilerle sürekli güncellenmektedir. 2023-2027 Dijitalleşme Stratejisi, öğrencilerin dijital becerilerini geliştirmeyi, öğretmenlere teknoloji entegrasyonu konusunda destek sağlamayı ve eşit erişimi sağlamayı hedeflemektedir. [5] ABD: ABD'de teknoloji eğitimi, genellikle Standards for Technological Literacy ( STL) çerçevesinde şekillendirilmiştir. Bu standartlar, öğrencilerin teknoloji kullanımını, yönetimini ve yaratıcı çözümler geliştirme becerilerini kazanmalarını hedefler. ABD müfredatı uygulamalı öğrenme ve problem çözme üzerine yoğunlaşırken, yapay zeka ve kodlama gibi gelişmekte olan teknolojiler eğitimin bir parçası haline gelmiştir. [6] Fransa ve Hollanda: Teknoloji eğitimi, diğer disiplinlerle entegre edilir ve özellikle dijital becerilere vurgu yapılır. [7] Bulguların Yorumu Farklı ülkelerin teknoloji eğitimi yaklaşımlarında, toplumsal ihtiyaçlar ve öncelikler önemli bir rol oynamaktadır. Avustralya ve ABD gibi ülkeler yenilikçi düşünmeyi teşvik ederken, İsveç ve İngiltere daha çok teknoloji ve toplum ilişkisini irdelemektedir. Tüm müfredatlar, öğrencilerin yalnızca teknik beceriler değil, aynı zamanda etik ve çevresel bilinç geliştirmesini hedeflemektedir. Teknoloji eğitimi, yalnızca bireysel gelişimi değil, aynı zamanda toplumsal farkındalığı artırarak sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunabilir. Bununla birlikte, dijital eşitsizliklerin giderilmesi ve eğitmenlerin yeterliliklerinin artırılması önemli etik ve pratik zorluklar arasında yer almaktadır. Bu çalışma, teknoloji eğitiminin uluslararası müfredatlar aracılığıyla nasıl şekillendiğini incelemiştir. Ortak hedef, bireylerin teknolojiye uyum sağlayabilen, eleştirel düşünebilen ve yenilikçi bireyler olarak yetiştirilmesidir. Teknoloji ile eğitimin entegresi sırasında öğrencilerin kişisel bilgilerinin gizliliğinin sağlanması konusunda da çalışmaların yapılması gerekmektedir. Dijital Erişim ve Eşitlik: Eğitimde dijital araçlara erişim konusunda küresel eşitsizliklerin giderilmesi gerekmektedir. Devletlerin alt yapı problemini çözmesi için adım atması gerekmektedir. Öğretmen Eğitimi: Gelişen teknoloji ile teknoloji eğitimi alanında uzmanlaşmış öğretmenler yetiştirilmelidir. Araştırma ve Geliştirme: Eğitimde yapay zeka ve sanal gerçeklik gibi yenilikçi teknolojilerin etkilerini araştırmaya yönelik çalışmalar artırılmalıdır. Geleneksel eğitim yöntemi yerine yenilikçi bir eğitim anlayışı benimsenmelidir. Referanslar: [1] Rasinen, A. (2003). An analysis of the technology education curriculum of six countries. Journal of Technology Education, 15 (1), 31–46. https://doi.org/10.21061/jte.v15i1.a.3 [2] International Technology Education Association. (2000). Standards for technological literacy: Content for the study of technology . Reston, VA: Author. [3] Australian Curriculum, Assessment and Reporting Authority. (n.d.). The Australian Curriculum (Version 8.4) . https://www.australiancurriculum.edu.au [4] Department for Education. (2013). National curriculum in England: Design and technology programmes of study . GOV.UK. https://www.gov.uk/government/publications/national-curriculum-in-england-design-and-technology-programmes-of-study [5] European Commission/EACEA/Eurydice. (n.d.). Welcome to Eurydice . https://eurydice.eacea.ec.europa.eu [6] International Technology and Engineering Educators Association. (n.d.). ITEEA – International Technology and Engineering Educators Association . https://www.iteea.org [7] Qualifications and Curriculum Authority. (2000). Design and technology in the national curriculum . London: HMSO. Güncel Teknoloji ve Eğitim Makaleleri 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 07.01.25 Dijital Yerliler ve Eğitim İlk olarak Marc Prensky’nin ortaya attığı “dijital yerliler” kavramı, teknolojinin içine doğmuş ve teknolojiyle büyümüş bireyler için kullanılmaktadır. Teknolojinin gelişiminden nasibini almış olan eğitim alanında bu bireyler, geleneksel eğitim yöntemlerinden olumsuz etkilenmekte ve başarılarını düşürebilmektedir. Daha Fazla 22.11.24 Eğitimde AR ve VR Teknolojisi AR ve VR teknolojileri, eğitimde soyut kavramları görselleştirerek öğrencilerin anlamalarını kolaylaştırmak ve öğrenme deneyimini zenginleştirmek için kullanılan yenilikçi araçlardır. Bu teknolojiler, özellikle Mimarlık, Mühendislik ve İnşaat eğitiminde motivasyonu artırarak etkili öğrenme imkânı sunmaktadır. Daha Fazla 21.10.24 Öğrenme Yolculuğunda Kullanılabilecek Yapay Zeka Araçları Son dönemlerde yapay zekânın hızlı gelişimi sayesinde birçok yapay zekâ araçları ortaya çıkmıştır. Bu yapay zekâ araçları birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da kullanıcılarına büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Bu makalede, eğitim alanında kullan yapay zekâ araçları tanıtılarak, bu araçların öğrencilere ve öğretmenlere nasıl fayda sağladığı incelenmiştir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla 16.07.24 Yapay Zeka ile Eğitimde Dönüşüm: Öğrenme Deneyimini Nasıl Etkiliyor? Yapay zeka destekli öğrenme yönetim sistemleri, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri ve eğitim robotları gibi araçlar, eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenme ve verimliliği artırarak eğitim sisteminde önemli değişikliklere yol açmaktadır. Daha Fazla

  • Döngüsel Ekonomi ve Atık Azaltma

    7f94a2c3-a837-4caa-a705-659a264f275cDöngüsel ekonomi, kaynakların yeniden kullanımı ve atık azaltma yoluyla sürdürülebilir ekonomik büyümeyi hedefleyen bir modeldir. Bu yaklaşım, geri dönüşüm, tüketici bilinci ve hükümet politikaları gibi stratejilerle çevresel etkileri minimize etmeyi amaçlamaktadır. Önceki Makale Sonraki Makale Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Döngüsel Ekonomi ve Atık Azaltma 26.11.24 Yazar: Tuğçe Vural Döngüsel ekonomi, kaynakların yeniden kullanımı ve atık azaltma yoluyla sürdürülebilir ekonomik büyümeyi hedefleyen bir modeldir. Bu yaklaşım, geri dönüşüm, tüketici bilinci ve hükümet politikaları gibi stratejilerle çevresel etkileri minimize etmeyi amaçlamaktadır. Döngüsel ekonomi, kaynakların verimli kullanımı ve atıkların azaltılması üzerine odaklanan bir sistemdir. Bu sistem, doğal kaynakların korunmasını sağlar iken, ekonomik büyümeyi sürdürülebilir bir şekilde desteklemeyi de amaçlamaktadır. Atık azaltma, döngüsel ekonominin temel bileşenlerinden biridir ve ürünlerin yaşam döngüsü boyunca atık üretimini en aza indirmeyi hedeflemektedir. Bu makalede, döngüsel ekonomi ve atık azaltma konuları ele alınmış, literatür incelemesi yapılmış, bulgular sunulmuş, tartışmalar gerçekleştirilmiş ve sonuçlar ile önerilerde bulunulmuştur. Döngüsel ekonomi, geleneksel doğrusal ekonomik modelin (al, kullan, at) aksine, kaynakların sürekli olarak yeniden kullanıldığı, geri dönüştürüldüğü ve atıkların minimize edildiği bir yaklaşımı ifade etmektedir. Atık azaltma, bu sistemin önemli bir parçasıdır. Araştırmalar, döngüsel ekonomi uygulamalarının çevresel sürdürülebilirlik üzerinde olumlu etkileri olduğunu da göstermektedir. Örneğin, Ellen MacArthur Foundation, döngüsel ekonominin kaynak verimliliğini artırarak ve atık miktarını azaltarak ekonomik büyümeyi desteklediğini vurgulamaktadır. Literatürde, döngüsel ekonomi uygulamalarının çeşitli sektörlerdeki etkileri üzerine birçok çalışma bulunmaktadır. Örneğin, inşaat sektöründe döngüsel ekonomi uygulamalarının benimsenmesi, atık miktarını azaltmakta ve çevresel etkileri minimize etmektedir. Ayrıca, döngüsel ekonomi ile ilgili yapılan araştırmalar, tüketici davranışlarının değişmesinin ve sürdürülebilir ürünlerin tercih edilmesinin önemini de ortaya koymaktadır. Döngüsel ekonomi ve atık azaltma konusundaki bulgular, çeşitli stratejilerin uygulanmasıyla elde edilmiştir. Bu stratejiler arasında kaynak azaltma, geri dönüşüm, eğitim ve bilinçlendirme, politikalar ve teşvikler yer almaktadır. Kaynak Azaltma : Üretim süreçlerinde hammadde kullanımının azaltılması, atık miktarını doğrudan etkilemektedir. Bu, daha az malzeme ile daha fazla ürün üretmeyi sağlamaktadır. Geri Dönüşüm ve Yeniden Kullanım: Ürünlerin ömrünü uzatmak ve atıkları azaltmak için geri dönüşüm ve yeniden kullanım yöntemleri uygulanmalıdır. Eğitim ve Bilinçlendirme : Tüketicilerin ve işletmelerin atık azaltma konusunda bilinçlendirilmesi, sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesini teşvik etmektedir. Politikalar ve Teşvikler : Hükümetlerin atık azaltma ve döngüsel ekonomi uygulamalarını destekleyen politikalar geliştirmesi, bu konuda ilerlemeyi hızlandırmaktadır. Döngüsel ekonomi uygulamaları, çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Fakat, bu sistemin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için bazı zorluklar da bulunmaktadır. Özellikle, tüketici davranışlarının değiştirilmesi ve işletmelerin döngüsel ekonomi ilkelerini benimsemesi gerekmektedir. Ayrıca, hükümetlerin bu süreçleri destekleyen politikalar geliştirmesi, döngüsel ekonominin yaygınlaşmasına katkıda bulunacaktır. Atık azaltma stratejilerinin etkinliği, sektörel farklılıklar göstermektedir. Örneğin, inşaat sektöründe döngüsel ekonomi uygulamaları daha yaygın iken, diğer sektörlerde bu uygulamaların benimsenmesi daha sınırlı kalmaktadır. Bu nedenle, her sektöre özgü stratejilerin geliştirilmesi önemlidir. Döngüsel ekonomi ve atık azaltma, sürdürülebilir bir gelecek için kritik öneme sahiptir. Bu sistemler, doğal kaynakların korunmasını sağlar iken, ekonomik büyümeyi de desteklemektedir. Atıkların azaltılması, çevresel etkilerin minimize edilmesine ve kaynakların daha verimli kullanılmasına yardımcı olmaktadır. Gelecekte, döngüsel ekonomi uygulamalarının yaygınlaşması hem bireyler hem de işletmeler için önemli fırsatlar sunacaktır. Bu nedenle, döngüsel ekonomi ilkelerinin benimsenmesi ve atık azaltma stratejilerinin uygulanması, sürdürülebilir bir dünya için gereklidir. - Tüketici bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmelidir. - Hükümetler, döngüsel ekonomi uygulamalarını teşvik eden politikalar geliştirmelidir. - İşletmeler, döngüsel ekonomi ilkelerini benimsemeli ve uygulamalıdır. Referanslar: Fundation, E. M. (2020). What is the Circular economy. Geissdoerfer, M., Savaget, P., Bocken, N. M., & Hultink, E. J. (2017). The Circular Economy–A new sustainability paradigm?. Journal of cleaner production, 143, 757-768. Teknoloji ve Sürdürülebilirkik/Çevre Son Yazılar 11.03.25 Yapay Zeka ve İklim Krizi: Akıllı Çözümlerle Karbon Ayak İzini Azaltmak Yapay zeka, iklim değişikliğiyle mücadelede enerji verimliliği, ulaşım optimizasyonu, tarımsal faaliyetler ve hava kirliliği yönetimi gibi alanlarda önemli çözümler sunarak karbon ayak izini azaltma potansiyeline sahiptir. Ancak, bu teknolojinin yaygınlaşması için altyapı, maliyet ve etik zorluklar gibi engellerin aşılması gerekmektedir. Daha Fazla 14.01.25 Self-Healing Concrete: İnşaat Malzemelerinde Devrimsel Bir Yaklaşım Kendini iyileştiren beton, çatlakları süreç içerisinde onararak yapıların dayanıklılığını artıran ve bakım maliyetlerini azaltan yenilikçi bir malzemedir. Otojen iyileşme, kapsülleme ve bakteriyel iyileşme gibi mekanizmalar ile çalışan bu beton türü, inşaat sektöründe sürdürülebilirliği teşvik etmektedir. Daha Fazla 26.11.24 Döngüsel Ekonomi ve Atık Azaltma Döngüsel ekonomi, kaynakların yeniden kullanımı ve atık azaltma yoluyla sürdürülebilir ekonomik büyümeyi hedefleyen bir modeldir. Bu yaklaşım, geri dönüşüm, tüketici bilinci ve hükümet politikaları gibi stratejilerle çevresel etkileri minimize etmeyi amaçlamaktadır. Daha Fazla 15.10.24 Akıllı Şehirler ve Sürdürülebilirlik: Geleceğin Şehirleri İçin Bir Yol Haritası Bu makale, akıllı binaların enerji verimliliği, su tasarrufu ve çevre dostu malzeme kullanımı gibi unsurlarla sürdürülebilir inşaat üzerindeki etkilerini incelemektedir. Akıllı teknolojilerin çevresel etkileri azaltır iken yaşam kalitesini artırdığı fakat yüksek maliyetler ve gerekli bilgi birikimi gibi zorlukları doğurduğu vurgulanmaktadır. Daha Fazla 22.07.24 Karbon Nötr Beton ve Malzemeler: İnşaat Sektörünün Geleceği Bu makale, karbon nötr betonun tanımını, üretim tekniklerini ve çevresel etkilerini incelemektedir. Literatürde, karbon nötr betonun üretiminde karbon yakalama ve depolama teknolojileri, düşük karbonlu bağlayıcılar ve geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımına yer verilmiştir. Daha Fazla 08.07.24 Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) Teknolojileri Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) teknolojileri, fosil yakıtların yanması sonucu açığa çıkan CO2'yi yakalayıp depolayarak iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi amaçlamaktadır. Bu makale, CCS teknolojilerinin temel prensiplerini, literatürünü ve gelecekteki potansiyelini incelemektedir. Daha Fazla

  • DİLİ KORUMADA YAPAY ZEKA : DİL MİRASININ KORUNMASI | TechMakale

    Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala DİLİ KORUMADA YAPAY ZEKA : DİL MİRASININ KORUNMASI 21.06.24 Yazar: Merve Baran Yapay zeka, nesli tükenmekte olan dillerin korunması ve canlandırılmasında yeni ufuklar açıyor. Bu makale, AI'nin dil mirasını korumadaki rollerini, mevcut başarılarını ve gelecek vaatlerini detaylı bir şekilde inceliyor. Hızla küreselleşen dünyamızda dil çeşitliliği tehdit altında, birçok dil endişe verici bir hızla yok oluyor. Yapay zeka (AI), nesli tükenmekte olan bu dilleri korumak için yenilikçi çözümler sunarak bir umut ışığı sunuyor. Bu makale, yapay zekanın dil mirasının korunmasındaki rolünü ele alıyor, mevcut uygulamalarını ve gelecekteki potansiyel gelişmeleri değerlendiriyor. UNESCO'ya göre şu anda 2.500'den fazla dil tehlike altında. Bu dillerin kaybı, kelimelerin yok olmasından daha fazlası anlamına gelir; kültürün, tarihin ve kimliğin kaybını temsil eder. Yapay zeka teknolojileri, bu dillerin belgelenmesini ve yeniden canlandırılmasını kolaylaştırarak bu kayıpla mücadele etme vaadini taşıyor. Araştırmalar yapay zekanın dilin korunmasında önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Google'ın yapay zekası tarafından desteklenen Tehlike Altındaki Diller Projesi, dilsel dokümantasyonda küresel işbirliği için bir platform sunmaktadır (Austin ve Sallabank, 2014). Ayrıca Rosetta Projesi, verimli veri işleme ve koruma için yapay zekadan yararlanarak insan dillerinden oluşan kapsamlı bir dijital kütüphane oluşturmayı hedefliyor. Bu girişimler, yapay zekanın dil belgelendirmesinde insan çabalarını destekleme ve geliştirme potansiyelini vurgulamaktadır. Yapay zekanın bu alandaki öncü uygulamalarından biri, dilsel verileri işlemek ve analiz etmek için makine öğrenimi algoritmalarının kullanılmasıdır. Littell ve ark. (2017), ciddi derecede az belgelenmiş dillerin fonetik ve gramer yapılarını minimum verilerden öğrenebilen sinir ağı modellerinin geliştirilmesini tartışmaktadır. Bu, kapsamlı yazılı kayıtlara sahip olmayan ve öncelikli olarak sözlü geleneklere dayanan diller için özellikle değerlidir. Ayrıca yapay zekanın etkisi, nesli tükenmekte olan dillere uygun dil öğrenme uygulamaları ve kaynaklarının geliştirilmesine yardımcı olduğu eğitim uygulamalarına da uzanıyor. Kornai (2013), dillerin dijital canlılığını araştırıyor ve yapay zeka destekli platformların bir dilin çevrimiçi varlığını ve kullanımını önemli ölçüde artırabileceğini ve böylece hayatta kalma şansını artırabileceğini gösteriyor. Bu makale, mevcut literatürün nitel bir incelemesinden ve dilin korunmasında yapay zeka uygulamalarına odaklanan vaka çalışmalarından yararlanmaktadır. Bu teknolojilerin etkinliğini, nesli tükenmekte olan dillerin transkripsiyonuna, çevirisine, analizine ve eğitimsel erişilebilirliğine olan katkıları aracılığıyla değerlendirir. Yapay zeka, dilin korunmasına ilişkin birçok önemli alanda umut verici sonuçlar verdi: Dokümantasyon : Otomatik transkripsiyon araçları ve akıllı veritabanları, az sayıda akıcı konuşmacının bulunduğu diller için çok önemli olan dil verilerinin hızlı bir şekilde belgelenmesini kolaylaştırır. Analiz: Yapay zeka algoritmaları dil kalıplarını analiz ederek dilbilimcilerin ve araştırmacıların geleneksel yöntemlere göre daha hızlı gramer ve sözlük geliştirmelerine yardımcı olur. Canlandırma: Vocdoni uygulaması gibi etkileşimli yapay zeka destekli dil öğrenme araçları, toplulukları, özellikle de genç üyeleri, atalarının dillerini öğrenmeye ve kullanmaya teşvik ediyor. Bununla birlikte, özellikle yapay zekanın incelikli kültürel bağlamları ve veri gizliliği ve yerli toplulukların fikri mülkiyet hakları gibi etik hususları ele almasında zorluklar devam etmektedir. Yapay zeka, insanoğlunun nesli tükenmekte olan dilleri belgeleme ve yeniden canlandırmaya yönelik çabalarını artıran araçlar sunarak, dil koruma alanında halihazırda önemli ilerlemeler kaydetti. Dönüştürücü olmakla birlikte, rolü kültürel hassasiyetler ve etik standartlar dikkate alınarak yönlendirilmelidir. Öneriler Gelişmiş İşbirliği: Yapay zeka teknoloji uzmanları, dilbilimciler ve yerel topluluklar arasındaki ortaklıkları güçlendirerek yapay zeka araçlarını kültürel nüanslara daha iyi saygı gösterecek ve yansıtacak şekilde özelleştirin. Etik Çerçeveler : Yapay zeka odaklı projelerde yer alan toplulukların haklarına ve mahremiyetine saygı göstererek verileri etik bir şekilde yönetmek için kapsamlı yönergeler geliştirin. Gelecek Beklentileri Dilin korunmasında yapay zekanın geleceği ümit vericidir. Yapay zekada beklenen ilerlemeler, dilin evrimini tahmin edebilen ve yeniden canlandırma çabalarına daha fazla yardımcı olabilecek öğretim yöntemleri ve materyallerinin oluşturulmasına yardımcı olabilen modellerin geliştirilmesine yol açabilir. Özetle yapay zeka dilsel yok oluşa karşı mücadelede güçlü bir aracı temsil ediyor. Etik uygulama ve sürekli teknolojik ilerlemeyle yapay zeka, insan kültürünün zengin dokusunu oluşturan dilsel çeşitliliğin korunmasına önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Bilinçli geliştirme ve uygulama sayesinde yapay zeka yalnızca belgelemeye yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında dillerin aktif olarak yeniden canlandırılmasını ve kalıcı olarak hayatta kalmasını da sağlıyor. Kaynakça Austin, P. K., & Sallabank, J. (2014). Endangered Languages: Beliefs and Ideologies in Language Documentation and Revitalization. Oxford University Press. Kornai, A. (2013). Digital Language Death. PLOS ONE, 8(10), e77056. doi:10.1371/journal.pone.0077056 Littell, P., Kazantseva, A., Kuhn, R., Pine, A., & Rudzicz, F. (2017). Indigenous language analysis using very limited resources: Computational expression of Inuktitut morphology. Proceedings of the First Workshop on Subword and Character Level Models in NLP, 1-11. Son Yayınlar 07.07.25 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 27.05.25 Teknolojinin Sanat Restorasyonu Ve Korunumu Üzerindeki Etkisi Sanat eserlerinin korunumu, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmak açısından kritik olup, modern teknolojilerle daha hassas hale gelmiştir. Örneğin, Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" ve Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavanı gibi eserlerde röntgen, dijital tarama ve ultraviyole ışınlar kullanılarak detaylı analizler yapılmıştır. Ancak bu teknolojiler yüksek maliyetler ve etik sorunlar gibi zorluklar da getirmektedir. Gelecekte, teknolojinin entegrasyonu, etik standartların belirlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gibi alanlarda ilerlemeler sağlanmalıdır. Daha Fazla 20.05.25 Çocuklarda Kritik Dönemdeki Dil Edinimi Ve Teknolojinin Rolü: Kritik Dönem İle Teknolojinin Kesişimlerinde Öngörülen Durumlar Çocukluğun dil edinimi sağladığı kritik dönemde (Critical Period Hypothesis) teknolojik araç ve gereçlerin dil edinimi süreci üzerindeki rolünün etkisi gittikçe artmıştır. Daha Fazla 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 08.04.25 Teknoloji ve işaret dili: Dijital platformlar ve yapay zeka araçlarının işaret dilleri üzerindeki etkileri İşaret dili kullanıcıların dil edinimlerine yardımcı olmak ve onlarla olan bağı güçlendirmek, topluma katılımlarını kolaylaştırabilmek adına dijital ortamlarda oluşturulan birçok proje bulunmaktadır. Daha Fazla

  • Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri

    Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri 7 Temmuz 2025 Yazar: İrem Erdönmez Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Bir milleti diğer milletlerden ayıran en önemli karakteristik özelliklerden ilk ikisi kültürü ve dildir. Dillerin oluşumunda, gelişiminde ve değişmesinde görev alan, bir millete ait özerkliklerin adına kültür diyorsak bu özelliklerin nesillerden nesillere aktarımı diller dediğimiz sistemli yapılar sayesinde olmaktadır. Bu sistemli yapıların oluşumunda yer alan kültür canlı bir varlıktır. Bir millete ait insanların, yıllar içinde sosyolojik, psikolojik veya politik gibi birçok etkenin değişimiyle yaşanılan döneme göre uyum sağlama kaygısıyla toplumdaki bireylerde değişimler gözlenebilmektedir. Bu değişimler, doğrudan bir milleti birçok açıdan etkilediğinde, yaşam şekilleri ve düşünme şekillerini değiştirebileceğinden dolayı kültürün üstünde olumlu veya olumsuz değişiklikleri beraberinde getirebilmektedir. Günümüzde bu değişikliğin önderliğini yapan en önemli etken ise teknolojinin ürünleri olan sosyal medya vb. gereçlerdir. Bu tip mecralar sayesinde insanların başka kültürlerden etkilenmeleri kaçınılmaz olmuştur. Kültürü etkileyen bu sosyal medya araçlarının dolaylı veya direkt olarak dillerin üzerinde de etkisi olduğu söylenebilmektedir. Bu değişimlerin olumlu veya olumsuz oluşu ise insanların sosyal medya araçlarında ulaştıkları bilgilerin niteliği ve bu bilgilerin kişilerce nasıl işlendiğine göre değişim gösterebilmektedir. Kültürü etkileyen birçok etkenlerden biri için teknolojinin ögeleri örnek olarak gösterilebilmektedir. Ancak bu etkenlerden kaynaklanan değişimler bir anda gerçekleşmesi ön görülemez. Kültürlerin değişimi daha çok yaşanılan çağa ve döneme göre uyum sağlama olarak düşünülebilse de teknolojinin gelişiminin uzantısının ön görülemez olması nedeniyle kültürlerin ve dolayısıyla dillerin de etkilenme oranları şu an için belirsizliğini korumaktadır. Ancak teknolojinin ileride sunabileceği imkanlar üzerine yapılan tahminler çerçevesinde kültürün ve dillerin sonraki dönemlerde daha farklı biçimde ve daha çeşitli yönlerle etkilenebileceği öngörülebilmiştir. (Dimitrios Karakoulas, 2023) makalesinde yeni bilgi ve iletişim teknolojilerinin insan toplumunu nasıl temelden değiştirdiğini vurgulayarak teknolojinin, kültürün temel unsuru olan dil üzerindeki önemli etkisini vurgularken (Dominguez-Trejo) yazısında, teknolojinin iletişimi nasıl daha hızlı ve daha verimli hale getirdiğini, emojiler ve kısaltmalar gibi yeni dil biçimlerinin geliştirilmesine yol açtığını tartışırken, aynı zamanda yazım denetleyicilere ve otomatik düzeltmeye güvenmenin dil becerileri üzerindeki olası olumsuz etkilerine de dikkat çekilmiştir. (Alsaleh, 2024) ait makalede teknolojinin küresel yayılmasının nasıl kültürel homojenleşmeye yol açabileceğini ve potansiyel olarak yerel gelenekleri ve uygulamaları tehdit edebileceğini incelemesinin yanında (Beaumont, 2021) makalesinde ise teknolojinin dili sağlıklı ve doğal bir şekilde geliştirdiğini öne sürüyor ve gözlemlenen değişikliklerin yazılı iletişimin ortaya çıkışıyla başlayan dil geleneğinin bir parçası olduğu savunulmuştur. (McLuhan, 1962) kitabında kitle iletişim araçlarının, özellikle de matbaanın Avrupa kültürü ve insan bilinci üzerindeki etkilerini analiz ediyor, "küresel köy" gibi kavramları tanıtıyor ve teknolojilerin insan algısını ve toplumsal yapıları nasıl yeniden şekillendirdiğini tartışıyor. Teknolojik imkanların sunduğu araçların kültürü ve dilleri nasıl etkilediğini, aralarındaki etkileşimlerin yönünü ve bu etkileşimden kaynaklanabilecek sonuçların tahminlerini değerlendirebilmek için bu makalede nitel analizlere, makalelerin incelenmesine ve gözlemlere başvurulmuştur. Bu etkileşimlerin, kültür ve dil üzerinde bıraktığı izlerin derinliğinden ve kalıcılığından söz edebilmek için raporlara ve konu üzerinde yapılmış uzmanların görüşlerinin sentezlerinden yararlanılmıştır. Sosyal medyayı kullanan aktif kullanıcılar üzerinde yapılan gözlemlere dayanarak, bu kullanıcıların sosyal medya öncesinde sahip oldukları çevrenin bu araçlar ile genişletilmesi sayesinde, ait oldukları kültürlerin birbirleriyle etkileşimi kaçınılmaz olmuştur. Bu etkileşimlerin sayesinde insanların kullandıkları günlük dillerinin içine yeni kelimeler eklenmiş veya benimsenmiş kültür öğelerinin dönemle örtüşmediği gerekçesiyle kullanımları ve yaygınlığı azalmıştır. Kullanılan yeni kelimelerin veya eskimiş kültürel öğelerin yaygınlığının azalmasının yol açacağı olumlu veya olumsuz nedenler üzerindeki tahminler bu değişimlerin milletler arasındaki ortak kültürel hazine oluşumlarının birer başlangıcı olduğunu, eskiyen kültürel öğelerin tamamen kaybolmadığını sadece döneme uyum sağladığını düşünürken bazı uzmanlar ise kültür üzerinde yapılacak herhangi bir değişimin dil üzerinde nesiller sonra öngörülemez sonuçlar doğurabilmesinden kaynaklanan endişelerini tasvir etmişlerdir. Kültürler her dönemde çağa uyum sağlamak için değişimler gösterseler bile bu kültür hazinelerinin doğru şekilde muhafaza edilmesiyle yozlaşmanın önüne geçinilebileceği savunulmuştur. Ancak hangi öğelerin korunması gerektiği ve konunun soyut bir tarafının olmasından dolayı yozlaşmanın önünü de açabilmesi ön görülmektedir. Teknolojinin sunduğu imkanların, kültüre ve dolayısıyla dillerin üzerindeki etkilerinin öngörülemez olmasıyla birlikte internet ortamında var olan sanal ortak bir kültürün de oluştuğu inkar edilemez bir gerçektir. Referanslar: Alsaleh, A. (2024, Aralık 30). The impact of technological advancement on culture and society. Scientific Reports . Beaumont, N. (2021, Şubat 11). The impact of technology on the words we use. harvard.co.uk . Dimitrios Karakoulas, K. T. (2023, Kasım 1). The Crucial Impact of Technology on Language and Culture. ResearchGate . Dominguez-Trejo, J. (tarih yok). Technology's Impact on Language. Greenfield High School . McLuhan, M. (1962). The Gutenberg Galaxy: The Making of Typographic Man. Kanada: University of Toronto Press. Teknoloji ve Dil Son Yazılar 1/1/2035 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 1/1/2035 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 1/1/2035 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 1/1/2035 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 1/1/2035 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 1/1/2035 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla

  • Teknoloji Ve Yapay Zeka Sağlık Hizmetlerini Nasil Etkiliyor?

    Yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğü ve teşhis, tedavi, ilaç geliştirme gibi alanlardaki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, etik ve güvenlik sorunlarına dikkat çekilmiştir. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Teknoloji Ve Yapay Zeka Sağlık Hizmetlerini Nasil Etkiliyor? 27.06.24 Yazar: Neris Öncü Yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğü ve teşhis, tedavi, ilaç geliştirme gibi alanlardaki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, etik ve güvenlik sorunlarına dikkat çekilmiştir. Bu makalede, yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl etkilediğini ve gelecekte ne gibi dönüşümler getirebileceğini inceleyeceğiz. Yapay zekanın tıp alanında çığır açan gelişmelere yol açtığı ve tanıdan tedaviye kadar geniş bir yelpazede uygulamaya sahip olduğu bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı, yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğünü ve bu dönüşümün hastalar, doktorlar ve sağlık sistemleri için ne gibi anlamlar taşıdığını derinlemesine analiz etmektir. Sağlık hizmetleri, sürekli gelişen ve değişen karmaşık bir sistemdir. Yapay zeka sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir, etkili ve kişiselleştirilmiş hale gelmesine yardımcı olma potansiyeline sahiptir. Yapay zeka algoritmaları, insan uzmanlardan daha hızlı ve daha doğru bir şekilde büyük miktarda veriyi analiz edebilir ve bu da doktorlara daha iyi karar vermede yardımcı olabilir. [1] Yapay zekanın sağlık hizmetlerindeki kullanımı ile ilgili çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Bir çalışmada, yapay zekanın radyoloji görüntülerini analiz ederek kanser gibi hastalıkları erken evrede tespit edebildiği gösterilmiştir. Başka bir çalışmada ise, yapay zeka destekli chatbotların hastaların semptomlarını değerlendirmede ve temel sağlık bilgisi sağlamada etkili olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, yapay zekanın genetik verilerin analizinde önemli rol oynadığı ve kişiselleştirilmiş tedavi planlarının geliştirilmesine imkan tanıdığı vurgulanmıştır. [2] Bunlara ek olarak Covid-19 döneminde Güney Kore normalde tasarlanması aylar süren test kitlerini yapay zeka yardımında bir kaç hafta içinde hazırlamayı başarmıştır. Bu yöntemle çok fazla insana koronavirüs testi yapan Güney Kore, enfekte olmuş insanları izole etmek konusunda erken davranma imkanına kavuşmuş oldu. Aynı şekilde Çin akciğer kanserini teşhis etmekte kullanılan yapay zeka uygulamalarını revize ederek binlerce koronavirüs şüphesi taşıyan vakanın tespiti için kullandı. YZ algoritmaları, cilt kanseri, meme kanseri ve diyabet gibi hastalıkları insan uzmanlardan daha yüksek doğrulukla teşhis edebilir (Ultralytics, 2024). Birçok araştırma, yapay zekanın özellikle tıbbi görüntülerin analizinde üstün performans gösterdiğini ortaya koymaktadır. YZ, her hastanın bireysel özelliklerine göre özel tedavi planları oluşturmak için kullanılabilir (Webtures, 2024). Genetik verilerin ve hasta geçmişinin analiz edilmesiyle, hastalara daha uygun ve etkili tedavi yöntemleri sunulabilir. YZ, yeni ilaç ve tedavilerin keşfedilmesini ve geliştirilmesini hızlandırmak için kullanılabilir (Oracle, 2021). Yapay zeka algoritmaları, büyük veri setlerini analiz ederek potansiyel ilaç adaylarını belirleyebilir ve klinik deney süreçlerini optimize edebilir. YZ, robotik cerrahi sistemlerinin kontrolünü daha da geliştirmek ve cerrahi prosedürlerin otomasyonunu artırmak için kullanılabilir (Dergipark, 2022). Bu, cerrahların daha hassas ve güvenli operasyonlar gerçekleştirmesine olanak tanır. Sanal asistanlar, hastalara tıbbi bilgi ve destek sağlayarak sağlık hizmetlerine erişimi artırabilir (Trdizin, 2022). Yapay zeka destekli chatbotlar, hastaların ilk değerlendirmelerinde ve basit tıbbi sorularına cevap vermede etkili olabilir. Bu çalışma, yapay zekanın sağlık hizmetlerine etkilerini inceleyen literatürdeki güncel araştırmaları kapsamlı bir şekilde gözden geçirmiştir. Veri toplama için, sağlık ve teknoloji alanındaki güvenilir çevrimiçi kaynaklar kullanılmıştır. Elde edilen bilgiler, tematik analiz yöntemiyle incelenmiş ve sentezlenmiştir. · Yapay zeka algoritmaları, radyoloji görüntülerini ve diğer tıbbi verileri analiz ederek hastalıkları erken evrede tespit edebilmektedir. Bu şekilde hastaların tedavisinin hastalık ilerlemeden daha kolay bir şekilde yapılması amaçlanmaktadır. [2] · Yapay zeka, genetik veriler ve hasta geçmişi gibi bilgileri kullanarak kişiye özel tedavi planları oluşturabilmektedir. Bu şekilde klasikleşmiş tedavi yöntemleri yerine kişiye özel yapılan tedavilerin daha olumlu sonuçlar verdiği görülmüştür. [2] · Yapay zeka, sağlık kayıtlarının dijitalleştirilmesi ve yönetiminde önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Bu şekilde sağlık hizmetine erişemeyen insanlar için avantaj ve sağlıkta eşitlik sağlanmış oldu. [3] · Yapay zeka destekli chatbotlar ve sanal asistanlar, hastaların ilk değerlendirmelerinde ve basit sorgulamalarda doktorların iş yükünü azaltmaktadır. [2] · Yapay zeka, salgın hastalıkların tahmin edilmesi ve kontrol edilmesinde önemli rol oynamaktadır. Bu şekilde alınacak önlemler olası can kayıplarının azaltılmasında yardımcı olmuştur.[4] Yapay zeka, sağlık hizmetlerinde önemli dönüşümler yaratmaktadır. Hastalıkların erken teşhisi, kişiselleştirilmiş tedavi planları, sağlık kayıtlarının yönetimi gibi alanlarda sağladığı faydalar, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve verimliliğini artırmaktadır. Ayrıca, salgın hastalıkların kontrolü gibi kritik konularda da yapay zekanın katkısı büyüktür. Yapay zekanın sağlık hizmetlerinde kullanımıyla ilgili bazı etik kaygılar ve zorluklar da vardır. Bu kaygılar arasında veri gizliliği, algoritmik önyargı ve işgücü yerinden edilmesi yer almaktadır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için sağlam yasal çerçeveler ve etik ilkeler oluşturulması önemlidir. [5] Yapay zeka, sağlık hizmetlerinde giderek daha fazla kullanım alanı bulmaktadır. Hastalıkların erken teşhisi, kişiselleştirilmiş tedavi planları, sağlık kayıtlarının yönetimi, sağlık hizmetlerinin verimliliği ve salgın hastalıkların kontrolü gibi alanlarda önemli faydalar sağlamaktadır.Gelecekte, yapay zekanın sağlık hizmetlerindeki kullanımının daha da yaygınlaşması ve çeşitlenmesi beklenmektedir. Ancak, etik ve güvenlik sorunlarının da titizlikle ele alınması gerekmektedir. Sağlık profesyonelleri, politika yapıcılar ve teknoloji uzmanlarının işbirliği, yapay zekanın sağlık alanındaki potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlayacaktır. Referanslar [1] Ultralytics (2024, Ocak 22).“Sağlık Hizmetlerinde Yapay Zekanın En Önemli 10 Faydası” [2] Webtures (2024, Mart 26). “Sağlık Sektöründe Yapay Zeka Uygulamaları Raporu” [3] Oracle (2021, Şubat 22).”Sağlık Hizmetlerinde Yapay Zeka (AI)” [4] Dergipark (2022, Nisan 9). “Yapay Zekanın Sağlık Alanında Kullanımı: Nitel Bir Araştırma” [5] Trdizin (2022, Haziran 2). “Sağlıkta Yapay Zekanın Kullanımı Ve Etik Sorunlar” [6] Linkedin (2023, Eylül 17). “Yapay zeka ve sağlık: Geleceğin Tıbbında Dijital Dönüşüm” [7] Fikirturu (2020, Nisan 16). “Yapay Zeka Covid-19 Mücadelesinin Neresinde?” Teknoloji ve Sağlık Son Yazılar 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 28.01.25 Yapay Zeka İle Covid-19 Sonrası Ruh Sağlığı Destek Si̇stemleri COVID-19 sonrası dönemde, yapay zeka destekli ruh sağlığı sistemleri bireylere kişiselleştirilmiş ve erişilebilir destek sağlama potansiyeline sahiptir. Ancak, veri güvenliği, etik sorunlar ve dijital okuryazarlık gibi zorluklar, bu sistemlerin yaygın kullanımını engelleyebilir. Daha Fazla 18.11.24 Yapay Zeka ve Hastalık Teşhisi Yapay zeka, hastalık tespitinde önemli bir devrim yaratmaktadır. Bu teknoloji, hastalıkların erken teşhisini sağlamakta, tanı süreçlerini hızlandırmakta ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaktadır. Daha Fazla 13.10.24 Yapay Zeka İle Pandemi Yönetimi Yapay zeka, pandemi yönetiminde salgınların yayılmasını öngörme, sağlık sistemlerini optimize etme ve aşı geliştirme süreçlerini hızlandırma konularında önemli katkılar sağlar. Bu teknoloji, sağlık krizlerine karşı daha hızlı ve etkili çözümler sunarak hem mevcut hem de gelecekteki salgınları yönetmede kritik bir rol oynar. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 13.07.24 Teknoloji ve Yapay Zekanın Diyabet Üzerindeki Olumlu Etkisi Yapay zeka destekli sistemler ve mobil uygulamalar, diyabet hastalarının glikoz seviyelerini izlemeyi ve yönetmeyi kolaylaştırarak kişiselleştirilmiş tedavi imkanı sunmaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve diyabet yönetimini daha etkin hale getirmeyi amaçlamaktadır. Daha Fazla 27.06.24 Teknoloji Ve Yapay Zeka Sağlık Hizmetlerini Nasil Etkiliyor? Yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğü ve teşhis, tedavi, ilaç geliştirme gibi alanlardaki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, etik ve güvenlik sorunlarına dikkat çekilmiştir. Daha Fazla 17.05.24 Teknoloji ve Sağlık'a Giriş Son yıllarda hızla gelişen teknolojiler, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini artırarak hastalıkların teşhis ve tedavisinde devrim yaratmıştır. Daha Fazla

  • Sürdürülebilir Teknoloji Benimsemesini Teşvik Etme Stratejileri | TechMakale

    Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Sürdürülebilir Teknoloji Benimsemesini Teşvik Etme Stratejileri 22.06.24 Yazar: Tuğçe Vural Bu makalede, sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesini teşvik eden stratejiler incelenmiş ve farkındalık, teşvik programları, AR-GE faaliyetleriagibi çeşitli yöntemler ele alınmıştır. Sürdürülebilir teknolojilerin yaygınlaştırılmasının çevresel, ekonomik ve sosyal faydalar sağladığı vurgulanmıştır. Sürdürülebilir teknolojiler, çevresel etkileri azaltarak ve doğal kaynakları koruyarak ekonomik ve sosyal kalkınmayı destekleyen yenilikçi çözümler sunmaktadırlar. Bu teknolojilerin yaygınlaştırılması, sürdürülebilir bir gelecek için hayati bir öneme sahiptir. Bu makalede, sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesini teşvik eden stratejiler incelenmiştir. Makalenin amacı ise sürdürülebilir teknolojilere geçişi hızlandırmak için etkili yöntemler ve uygulamaları okuyuculara sunmaktır. Sürdürülebilir teknolojiler, enerji üretiminden atık yönetimine, su arıtımından tarım uygulamalarına kadar geniş bir alanda çevresel etkileri minimize eden çözümler sunmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliği teknolojileri, akıllı şebekeler ve döngüsel ekonomi uygulamaları, sürdürülebilir teknolojilerin başlıca örneklerindendir. Sürdürülebilir teknoloji benimseme stratejileri hakkında yapılan araştırmalar, çeşitli teşviklerin ve bilinçlendirme programlarının etkili olduğunu göstermektedir. Örneğin, yenilenebilir enerji projeleri ile elektrikli araç kullanımını artırmaya yönelik çalışmalar bu alana önemli katkılar sunmuştur. Geels (2002) ve Hekkert & Negro (2009), sürdürülebilir teknolojilerin kabul edilmesi için, çeşitli katmanlara yayılan ve işlevsellik içeren yaklaşımlar önermektedirler. Geels (2002), teknolojik geçiş süreçlerini inceleyerek, yeniliklerin yaygınlaşmasında çok katmanlı bir perspektif önermiştir. Hekkert ve Negro (2009), yenilik sistemlerinin işlevlerini analiz etmiş ve sürdürülebilir teknolojik değişimi anlamada önemli bir çerçeve sunmuşlardır. Porter ve Van der Linde (1995), çevreyle rekabet arasındaki ilişkiyi yeni bir açıdan ele almış ve yeni bir yaklaşım geliştirmişlerdir. Jänicke (2008), ekolojik modernizasyon kavramını geliştirerek, çevresel politikaların ve ekonomik kalkınmanın birlikte ele alınması gerekliliğini vurgulamaktadır. Rennings (2000), eko-inovasyon araştırmalarının sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesindeki rolü ile ekolojik ekonominin katkılarını incelemiştir. Bu makale, literatür taraması ve mevcut araştırmaların analizine dayanmaktadır. Çeşitli akademik kaynaklar, raporlar incelenmiş, sürdürülebilir teknoloji benimseme stratejileri değerlendirilmiştir. Ayrıca, farklı ülkelerden ve sektörlerden örnekler alınarak, çeşitli uygulamaların etkinliği de incelenmiştir. Sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesini teşvik eden başlıca stratejiler şu şekilde sıralanabilir: 1. Farkındalık ve Eğitim: Toplumun bilinç düzeyini artırmak amacıyla eğitim programları ve farkındalık kampanyaları düzenlenmelidir. Eğitim kurumlarında sürdürülebilirlik derslerinin müfredata eklenmesi, genç nesillerin bu konudaki bilinç düzeyini artıracaktır. Medya ve sosyal medya platformları üzerinden sürdürülebilir teknolojilerin tanıtımı da önemli bir farkındalık stratejisi oluşturacaktır. 2. Teşvik ve Destek Programları: Mali teşvikler ve destek programları, bireylerin ve işletmelerin sürdürülebilir teknolojilere yatırım yapmalarını kolaylaştırmaktadır. Vergi indirimleri, sübvansiyonlar ve düşük faizli krediler gibi finansal teşvikler, bu teknolojilere geçişi hızlandıracaktır. Örneğin, yenilenebilir enerji sistemleri kuran ev sahiplerine vergi indirimi sağlanması ya da elektrikli araç satın alanlara devlet desteği verilmesi gibi uygulamalar bu bağlamda değerlendirilebilir. 3. Araştırma ve Geliştirme (AR-GE): Yenilikçi çözümler geliştirmek için AR-GE faaliyetlerine yatırım yapılmalıdır. Üniversiteler, araştırma enstitüleri ve özel sektör iş birliği ile sürdürülebilir teknolojilerde yenilikçi çözümler geliştirilmelidirler. Bu sayede, daha verimli, maliyeti etkin ve kullanıcı dostu teknolojiler ortaya çıkacaktır ve benimsenmelerini kolaylaşacaktır. 4. Altyapı Geliştirme: Gerekli altyapının sağlanması, sürdürülebilir teknolojilerin yaygınlaşmasını desteklemektedir. Örneğin, elektrikli araçların kullanımını artırmak amacıyla şarj istasyonlarının sayısının artırılması gerekmektedir. Aynı şekilde, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu için akıllı şebeke sistemlerinin kurulması da gereklidir. 5. Kamu ve Özel Sektör İş birliği: Ortak projeler ve iş birlikleri teşvik edilmelidirler. Kamu kurumları ve özel şirketler, ortak projeler geliştirerek bu alanda birlikte çalışmalıdırlar. Örneğin, belediyeler ile özel enerji şirketleri arasında yenilenebilir enerji projeleri geliştirilebilir. 6. Yasal Düzenlemeler ve Standartlar: Sürdürülebilir uygulamaları teşvik eden yasal düzenlemeler oluşturulmalıdır. Çevreye zararlı uygulamaları sınırlandıran ve sürdürülebilir teknolojilerin kullanımını zorunlu kılan yasalar, bu alandaki ilerlemeyi hızlandıracaktır. Ayrıca, sürdürülebilirlik standartlarının belirlenmesi ile bu standartlara uyumun teşvik edilmesi de önemlidir. 7. Topluluk Katılımı ve Paydaşlar: Yerel topluluklar ile paydaşlar sürece aktif olarak dahil edilmelidirler. Topluluk katılımı projelerin başarısını artıracaktır ve toplumun genelinde sürdürülebilirlik bilincini de güçlendirecektir. 8. İyi Uygulama Örneklerinin Paylaşımı: Başarılı projelerin örnek teşkil etmesi için bilgi ve deneyimlerinin paylaşımı yapılmalıdır. Bu kapsamda, konferanslar, çalıştaylar ve yayınlar aracılığı ile bilgi ve deneyim paylaşımı yapılmalıdır. Araştırma bulguları, sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesinde farkındalık, teşvik ve altyapı gibi faktörlerin kritik öneme sahip olduğunu göstermektedir. Eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri, bireylerin ve işletmelerin bu teknolojilere olan ilgisini artırmaktadır. Finansal teşvikler ve destek programları, yatırım kararlarını olumlu yönde etkilemektedirler. AR-GE faaliyetlerine yapılan yatırımlar ile yenilikçi ve kullanıcı dostu teknolojilerin geliştirilmesine katkıda bulunulmaktadır. Altyapı yatırımları, sürdürülebilir teknolojilerin yaygınlaşmasını kolaylaştırarak bu teknolojilere geçişi hızlandırmaktadır. Sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesi, uzun vadede çevresel sürdürülebilirliği sağlamak açısından etik bir zorunluluktur. Bu teknolojiler, doğal kaynakların korunmasına ve çevresel zararların minimize edilmesine yardımcı olmaktadırlar. Pratik açıdan, sürdürülebilir teknolojilerin yaygınlaşması ile enerji bağımsızlığı artmakta, ekonomik büyümeyi desteklemekte ve yeni istihdam olanakları yaratmaktadır. Ayrıca, sürdürülebilir teknolojilere geçiş, şirketler için de rekabet avantajı sağlamaktadır. Sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesini teşvik etmek için farkındalık ve eğitim, teşvik ve destek programları ile AR-GE faaliyetleri, altyapı geliştirme, kamu-özel sektör iş birliği ile yasal düzenlemeler, topluluk katılımı ve iyi uygulama örneklerinin paylaşımı gibi stratejiler önemlidir. Bu stratejilerin uygulanması ise çevresel, ekonomik ve sosyal faydalar sağlayacaktır. Sürdürülebilir teknolojilerin yaygınlaştırılması, sadece çevresel faydalar sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda da ekonomik büyüme ile sosyal kalkınmayı desteklemektedir. Gelecekteki araştırmalar, bu stratejilerin etkinliğini ölçmek ve iyileştirmek için daha fazla veri ve örnekler içermelidir. Sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesini hızlandıracak yeni teşvik mekanizmaları ile politikalar geliştirilmelidir. Ayrıca, farklı sektörlerdeki ve ülkelerdeki iyi uygulama örneklerinin paylaşımı da teşvik edilmelidir. Üniversiteler, araştırma enstitüleri ile özel sektör iş birliği ve sürdürülebilir teknolojilerde yenilikçi çözümler geliştirilmelidirler. Sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesi, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayacaktır. KAYNAKÇA Brundtland, G. H. (1987). Our common future: The world commission on environment and development . Oxford University Press. Ekins, P. (2000). Economic growth and environmental sustainability: The prospects for green growth . Routledge. Geels, F. W. (2002). Technological transitions as evolutionary reconfiguration processes: A multi-level perspective and a case-study. Research Policy, 31 (8-9), 1257-1274. Hekkert, M. P., & Negro, S. O. (2009). Functions of innovation systems as a framework to understand sustainable technological change: Empirical evidence from the renewable energy sector. Technological Forecasting and Social Change, 76 (4), 584-594. Jänicke, M. (2008). Ecological modernization: New perspectives. Journal of Cleaner Production, 16 (5), 557-565. Kemp, R., Schot, J., & Hoogma, R. (1998). Regime shifts to sustainability through processes of niche formation: The approach of strategic niche management. Technology Analysis & Strategic Management, 10 (2), 175-198. Meadows, D. H., Meadows, D. L., Randers, J., & Behrens, W. W. (1972). The limits to growth . Universe Books. Peters, G. P., Andrew, R. M., Boden, T., Canadell, J. G., Ciais, P., Le Quéré, C., ... & Wilson, C. (2012). The challenge to keep global warming below 2°C. Nature Climate Change, 3 (1), 4-6. Porter, M. E., & Van der Linde, C. (1995). Toward a new conception of the environment-competitiveness relationship. Journal of Economic Perspectives, 9 (4), 97-118. Rennings, K. (2000). Redefining innovation: Eco-innovation research and the contribution from ecological economics. Ecological Economics, 32 (2), 319-332. UNESCO. (2014). Education for sustainable development: A roadmap . United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization. Wüstenhagen, R., Wolsink, M., & Bürer, M. J. (2007). Social acceptance of renewable energy innovation: An introduction to the concept. Energy Policy, 35 (5), 2683-2691. Son Yayınlar 07.07.25 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 27.05.25 Teknolojinin Sanat Restorasyonu Ve Korunumu Üzerindeki Etkisi Sanat eserlerinin korunumu, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmak açısından kritik olup, modern teknolojilerle daha hassas hale gelmiştir. Örneğin, Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" ve Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavanı gibi eserlerde röntgen, dijital tarama ve ultraviyole ışınlar kullanılarak detaylı analizler yapılmıştır. Ancak bu teknolojiler yüksek maliyetler ve etik sorunlar gibi zorluklar da getirmektedir. Gelecekte, teknolojinin entegrasyonu, etik standartların belirlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gibi alanlarda ilerlemeler sağlanmalıdır. Daha Fazla 20.05.25 Çocuklarda Kritik Dönemdeki Dil Edinimi Ve Teknolojinin Rolü: Kritik Dönem İle Teknolojinin Kesişimlerinde Öngörülen Durumlar Çocukluğun dil edinimi sağladığı kritik dönemde (Critical Period Hypothesis) teknolojik araç ve gereçlerin dil edinimi süreci üzerindeki rolünün etkisi gittikçe artmıştır. Daha Fazla 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 08.04.25 Teknoloji ve işaret dili: Dijital platformlar ve yapay zeka araçlarının işaret dilleri üzerindeki etkileri İşaret dili kullanıcıların dil edinimlerine yardımcı olmak ve onlarla olan bağı güçlendirmek, topluma katılımlarını kolaylaştırabilmek adına dijital ortamlarda oluşturulan birçok proje bulunmaktadır. Daha Fazla

  • AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni

    Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni 31.08.24 Yazar: Rüyal Turunç Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Yapay zeka sanatta ilk kez ne zaman kullanıldı ve nasıl kullanılmaya başlandı? Yapay zekayı ilk defa sanat için kullanan kimdi? Bu makale yapay zeka teknolojisinin sanat üretiminde kullanımını inceler. Günümüzde teknolojinin en gözde buluşlarından biri olan yapay zeka, her alanda olduğu gibi sanatta da kullanılıyor. Yapay zeka, algoritmaları ve derin öğrenmeyi kullanarak sanatsal stillerini taklit edebiliyor ve hatta yenilerini yaratabiliyor. Yalnızca sanat üretmekle sınırlı kalmayan yapay zeka aynı zamanda seri organizesi ve sanat analizi gibi çeşitli alanlarda kullanılarak sanatı daha iyi kavramamıza yardımcı oluyor. Peki yapay zekanın tüm bu sanat serüveni ne zaman başladı? Yapay zekanın ilk kez sanatta kullanılma çalışmaları aslında sanıldığı kadar da yeni değildi. 1960'lı yılların sonlarında Harold Cohen'in geliştirdiği AARON adlı bilgisayar programı sayesinde yapay zekanın sanat için kullanılma çalışmaları başladı. (Onur Atamaner, 2024) İngiltere’de doğmuş bir ressam olan Harold Cohen, 1968 yılında San Diago’daki California Üniversitesinde misafir öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlamasıyla bilgisayar programlamayla tanıştı ve burada bir yazılım tasarladı. 1971’de ise Edward Feigenbaum'ın davetiyle Stanford Üniversitesi Yapay Zeka Laboratuvarı’nda misafir araştırmacı olarak göreve başladı ve AARON ismini koyduğu bu yazılımı geliştirdi. (Kate Vass, 2024) Harold Cohen AARON’u ilk olarak C programlama diliyle yazmıştı ancak sonrasında bu programlama dilinin renklerle uğraşabilmek için fazla ifadesiz olduğu gerekçesiyle LISP programlama diline dönüştürdü. (Harold Cohen, 2015) İlk başlarda AARON yalnızca tek renkli resimler üretebiliyor ve Harold Cohen bu resimleri kendisi renklendiriyordu. 1980’lerde ise program insan figürleri gibi daha gerçekçi şekiller çizmeyi öğrenmişti. (Kate Vass, 2024) Harold Cohen’in söylediğine göre AARON’a çizim yapmayı öğretmesi yirmi yılını almıştı ve sırada renklendirmeyi öğretmesi gerekiyordu. Cohen’in 1989’da söylediği bu sözden tam altı yıl sonra, 1995’te, AARON ilk kez renklendirilmiş bir resim üretmeyi başardı. Farklı fırça ve renk paleti seçimlerini kullanan AARON robotik bir kol ile artık boyama işlemini yapabiliyordu. (Chris Garcia, 2016) Harold Cohen neredeyse tüm hayatını AARON’u geliştirmeye adadı. AARON ile üretilen sanat eserleri 1970’li yıllardan itibaren çeşitli müzelerde sergilendi. Bu makale, halihazırda yazılmış araştırmaların incelenmesi ve çeşitli dillerde yapılan literatür taramasıyla edinilen bilgiler doğrultusunda yazılmıştır. AARON programıyla sanat yeni bir dünyaya adım atmış oldu. Yapay zekayla tanışan sanat sayesinde sanatçıların imkanları oldukça arttı ve yeni ifade biçimleri üretmelerine imkan sundu. Sanatçılara ilham alan bu proje sayesinde sanatta yeni bir alan doğdu. Tüm bu konu önemli bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Yaratıcı olan sanatı üreten yapay zeka mıydı yoksa yapay zekayı yöneten insan mı? Harold Cohen’e göre AARON’u oluşturmak onu kullanmaktan daha yaratıcıydı. Bu tartışma sanatçının kim olduğu sorusunu ortaya çıkardı. AARON’un doğuşuyla sanat yeni bir boyut kazanarak yapay zekayla tanıştı. Bu durum, yapay zekayla üretilen sanat eserlerinin kimin yaratıcılığının eseri olduğu konusunda kafada soru işaretleri bıraktı. AARON, yapay zekanın sanat serüveninin yalnızca başlangıcıydı. Teknoloji ilerledikçe sanatta kullanılan yapay zeka programları da gelişmeye devam etti. Günümüzde sanat için MidJourney, GetIMG, Dall-E 2 gibi birçok yapay zeka uygulaması kullanılmaya başlandı. Yapay zekanın sanata olan etkileri göz ardı edilemez ancak bu alanın sağlıklı bir şekilde gelişmeye devam edebilmesi için yapay zekanın yaratıcılığı konusunda daha fazla görüşe gereksinim vardır. Referanslar Atamaner O. (2024, Nisan 5). Yapay Zeka ve Sanat: Yeni Bir Yaratıcılık Dönemi. Tskb. https://www.tskb.com.tr/blog/genel/yapay-zeka-ve-sanat-yeni-bir-yaraticilik-donemi Vass K. (2024, Nisan 30). Harold Cohen: ‘Once Upon A Time There Was An Entity Named Aaron. Kate Vass Galerie. https://www.katevassgalerie.com/blog/harold-cohen-aaron-computer-art Arslan Y. (2023, Mayıs 26). Yapay Zeka ve Değişimin Sanat Dünyasına Etkisi. Digipeak. https://digipeak.org/tr/blog/yapay-zeka-ve-degisimin-sanata-etkisi#:~:text=Algoritmalar%C4%B1%20ve%20derin%20%C3%B6%C4%9Frenmeyi%20kullanan,benzersiz%20sanatsal%20formlar%C4%B1%20denemelerini%20sa%C4%9Fl%C4%B1yor . Yavuz S.K. (2024, Şubat 29). Harold Cohen’in Yapay Zekayla Üretilen İşleri Jeneratif Sanatı Tekrar Gündeme Taşıyor. The Art Newspaper Türkiye. https://www.artnewspaper.com.tr/2024/02/29/harold-cohenin-yapay-zekayla-uretilen-isleri-jeneratif-sanati-tekrar-gundeme-tasiyor Whitney Museum of American Art. (2024). Harold Cohen: Aaron. Whitney Museum of American Art. https://whitney.org/exhibitions/harold-cohen-aaron?section=1&subsection=1 Coletta C.D. Greenstein J. (t.y.) In Memoriam. University of California. https://senate.universityofcalifornia.edu/_files/inmemoriam/html/HaroldCohen.html Evli A. (2020, Aralık 4). Aaron: İnsan ve Bilgisayar İş Birliğindeki İlk Sanat Deneyimi. Teknoloji.org https://teknoloji.org/aaron-insan-ve-bilgisayar-isbirligindeki-ilk-sanat-deneyimi/ Garcia C. (2016, Ağustos 23). Harold Cohen and Aaron A 40 Year Collaboration https://computerhistory.org/blog/harold-cohen-and-aaron-a-40-year-collaboration/ Aix.web. (t.y.). Aix.web. https://aix.web.tr/en-iyi-10-yapay-zeka-sanat-uygulamasi/ Cohen H. (2015, Haziran 1). A Sorcerer’s Apprentice Talk at the Tate Modern. Aaronshome. https://web.archive.org/web/20150701110404/http://www.aaronshome.com/aaron/publications/tate-final.doc Teknoloji ve Sanat Son Yazılar 27 Mayıs 2025 Teknolojinin Sanat Restorasyonu Ve Korunumu Üzerindeki Etkisi Sanat eserlerinin korunumu, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmak açısından kritik olup, modern teknolojilerle daha hassas hale gelmiştir. Örneğin, Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" ve Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavanı gibi eserlerde röntgen, dijital tarama ve ultraviyole ışınlar kullanılarak detaylı analizler yapılmıştır. Ancak bu teknolojiler yüksek maliyetler ve etik sorunlar gibi zorluklar da getirmektedir. Gelecekte, teknolojinin entegrasyonu, etik standartların belirlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gibi alanlarda ilerlemeler sağlanmalıdır. Daha Fazla 18 Mart 2025 Dijital Zihinler: Yapay Zeka ve İnsan Sanatçılığının Simbiyotik İlişkisi Makale, yapay zekanın sanatta insan sanatçılarıyla oluşturduğu iş birliğini ve bunun yaratıcı süreçlere etkisini inceliyor. YZ, duygusal derinlikten yoksun olsa da, insan müdahalesiyle yeni sanat formları ortaya çıkıyor. Ancak, etik sorunlar (özgünlük, telif hakları) hala gündemde ve bu alanda daha fazla araştırma yapılması gerekiyor. Daha Fazla 21 Ocak 2025 Veri Görselleştirmenin Sanatsal İfade Üzerindeki Rolü Veri görselleştirme, bilgiyi grafiksel olarak sunarak estetik ve işlevselliği birleştirir. Bu yöntem, veriyi bilgi ve sanatsal ifade olarak değerlendirir. Çalışmalar, veri görselleştirmenin estetik ve işlevsel dengesini sağladığını ve sanatla bilgi arasında bir köprü kurduğunu gösterir. Daha Fazla 24 Aralık 2024 Blockchain ve Sanat Blockchain eknolojisinin sanat dünyasında sahiplik ve doğrulama süreçlerindeki rolünü incelenirken blockchain, sanat eserlerinin dijital olarak temsil edilmesi ve ticaretinin sağlanması açısından önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Daha Fazla 26 Ekim 2024 Heykel ve Tasarımlarda 3D Baskı 3D baskının karmaşık formlar üretimini kolaylaştırması ve sanatsal yeniliklere kapı açması vurgulanmaktadır. Stefan Maier'in "Hypnerotomachia Naturae" ve Mat Collishaw'ın "Equinox" eserleri gibi örneklerle, 3D baskının sanatsal ve teknik potansiyelleri incelenmektedir. Daha Fazla 31 Ağustos 2024 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla

  • Yapay Zeka ve Gazetecilik: Dijital Dönüşümde Yeni Bir Araç

    Bu makalede, gazetecilikte yapay zeka kullanımının etkileri incelenmektedir. Yapay zekanın haber üretim sürecinde hız, doğruluk ve kişiselleştirme gibi avantajlar sağladığı, ancak tarafsızlık ve etik sorunlar gibi dikkat edilmesi gereken zorluklar sunduğu vurgulanmaktadır. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Yapay Zeka ve Gazetecilik: Dijital Dönüşümde Yeni Bir Araç 14.12.24 Yazar: Gamze Değirmen Bu makalede, gazetecilikte yapay zeka kullanımının etkileri incelenmektedir. Yapay zekanın haber üretim sürecinde hız, doğruluk ve kişiselleştirme gibi avantajlar sağladığı, ancak tarafsızlık ve etik sorunlar gibi dikkat edilmesi gereken zorluklar sunduğu vurgulanmaktadır. Bu makalede, gazetecilikte yapay zeka kullanımını incelenecektir. Yapay zekanın habercilik ve içerik üretimi üzerindeki etkisi ve rolü ele alınacaktır. Yapay zekanın gazetecilikte doğruluğu sağlaması ve bunun üzerine medyanın tartışmalarından bahsedilecektir. Yapay zeka son zamanlarda hem gazetecilikte hem de medyanın farklı alanlarında etkisini göstermektedir. Otomatik haber yazımı, sahte haberlerin tespiti ve kişiselleştirilmiş içerik sunumu gibi yapay zeka uygulamaları, haner endüstrisinde köklü değişikliklere yol açmaktadır. Yapay zeka, sıklıkla makinelerin sanki insanlar tarafından yapılmış gibi görünen işleri yapmasını sağlayan bilim dalı olarak tanımlanır [McCarthy et al., 1955 ]. Günümüzde yapay zeka algoritmaları, gazetecilik faaliyetlerinin tüm yönlerini gerçekleştirmek için kullanılmaktadır: veri toplama, yeni içgörüler ve eğilimler ortaya çıkarmak için veriyi analiz etme ve alıntılar oluşturma. Günümüz Nesnelerin İnterneti (IoT) çağında, çevremizdeki tüm nesnelere sensörler yerleştiriliyor ve biz aktif veya pasif olsak da sürekli olarak bilgi toplamaktadırlar. Telefonlarımız fiziksel hareketlerimizi ve hücresel aktivitelerimizi giderek daha fazla izliyor v tüm bu bilgiler “veri silonlarında” saklanıyor [Robot Journalism: Can Human Journalism Survive? Noam Lemelshtrich Latar ]. Literatürde yapay zekanın gazetecilikte kullanımı üzerine birçok çalışma bulunmaktadır. Araştırmacılar, gazetecilikte yapay zekanın kullanımınında haber üretim sürecini üç aşamaya ayırmaktadır: hikaye keşfi, hikaye üretimi ve hikaye dağıtımı. Hikaye keşfinde yapay zeka kullanımı, makine öğrenimi ile belgeler ve verilerde insanların normalde fark edemeyeceği şeyleri anlamak ve bir muhabir veya editörü, makinenin özellikle dikkat etmesi için programlandığı bir durum hakkında otomatik olarak uyarmak için botlar oluşturmayı içerebilmektedir. (AI in Journalism: Creating an Ethical Framework) Buna bir örnek olarak bilgisayar bilimci ve veri gazetecisi Meredith Broussard’ın Story Discovery Engine (2015) adlı çalışması gösterilebilmektedir. Broussard, Philadelphia Okul Bölgesi’nden verileri tarayarak öğrencilerin sınavlara iyi bir şekilde hazırlanabilmeleri için yeterli sayıda kitabın olup olmadığını görmek üzere bir algoritma programlamıştır. Oluşturduğu yazılım, etkileşimli veri görselleştirmesi üreten bilgi tabanlı bir uzman sistemdir. Bu yazılım, herhangi bir bireyin analiz edebileceğinden daha fazla veriyi inceleyebilmekteydi ve Broussard, potansiyel haberlere yol açabilecek birçok bulgunun örneklerini de sisteme dahil etmiştir. (AI in Journalism: Creating an Ethical Framework) En yaygın yapay zeka kullanımı otomatik içerik üretimi yoluyla gerçekleşmektedir. Otomatik içerik yazımı (aynı zamanda “robot gazeteciliği” veya “algoritmik haber yazımı” olarak da bilinir), “hesaplamalı gazetecilik” alanına girer ve ilk olarak spor, finans, suç ve hava durumu gibi temiz, düzenli verilerin bulunduğu alanlarda uygulanmıştır (Miroshnichenko, 2018). (AI in Journalism: Creating an Ethical Framework) Bu tür yapay zeka ve gazetecilik araştırmalarında çeşitli araştırma yöntemleri kullanılmaktadır. Bu yöntemlerden birisi de literatür taramasıdır. Yapay zeka ve gazetecilik üzerine zaten yapılmış olan araştırmaları inceleyerek, geçmiş çalışmaların bulguları ve önerileri analiz edilmektedir. Bir diğer araştırma yöntemi ise vaka analizidir. Belirli bir olay veya uygulama incelenir. Örneğin Associated Press’in finansal raporları otomatikleştirme uygulaması gibi vaka çalışmaları, yapay zekanın haber üretimindeki etkilerini anlamak için detaylı analiz sağlamaktadır. Yapay zekanın gazetecilik alanında kullanılması geçmişten günümüze uzanmıştır. Özellikle günlük, rutin haberlerin hızlı ve doğru bir şekilde yazılmasında, sahte haberlerin tespitinde ve veri analizinde gazetecilere büyük kolaylık sağlamaktadır. Yapay zekanın gazetecilikte kullanılması hız ve doğruluk bakımından avantajlı olmasına rağmen bazı sorunlar ve tarafsızlık gibi önemli türden konularda dikkatli olunması gerekilmektedir. Gelecekte yapay zekanın gazetecilikteki etkilerini daha iyi anlayabilmek için farklı yöntemler geliştirilmesi ve gazetecilerin bu teknolojiyi destekleyici bir araç olarak kullanması önerilmektedir. Referanslar: McCarthy, J., Minsky, M., & Shannon, C. E. (1955). A Proposal for the Dartmouth Summer Research Project on Artificial Intelligence. Dartmouth College. Lemelshtrich Latar, N. (n.d.). Robot journalism: Can human journalism survive? https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=8MFUDwAAQBAJ&oi=fnd&pg=PR5&dq=ai+and+journalism&ots=C4B0lvcRQI&sig=8rC2FsO8WFr0ecxxZGlzrV7nFaQ&redir_esc=y#v=onepage&q=ai%20and%20journalism&f=false Broussard, M. (2015). Story Discovery Engine. Syracuse University Honors Capstone Projects. Miroshnichenko, A. (2018). AI in journalism: Creating an ethical framework. International Journal of Media and Information Literacy, 10(2), 15-25. Teknoloji ve Medya Son Yazılar 14.12.24 Yapay Zeka ve Gazetecilik: Dijital Dönüşümde Yeni Bir Araç Bu makalede, gazetecilikte yapay zeka kullanımının etkileri incelenmektedir. Yapay zekanın haber üretim sürecinde hız, doğruluk ve kişiselleştirme gibi avantajlar sağladığı, ancak tarafsızlık ve etik sorunlar gibi dikkat edilmesi gereken zorluklar sunduğu vurgulanmaktadır. Daha Fazla 09.11.24 Podcast’lerin Yükselişi Podcast'ler sosyal medya ve teknolojinin etkisiyle popülerlik kazanarak geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmakta ve içerik üreticilerinin toplumsal farkındalık yaratma ve eğlence alanında etkili bir araç olarak kullanmaları önerilmektedir. Daha Fazla 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 07.08.24 Sosyal Medya Kullanıcıları ve Sahte Haberler: Sosyal Medyada Bilgiye Erişim ve Dijital Yeterliliklerin Rolü Sahte haberler, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla artmış ve özellikle yaşlı kesim üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, gençlerin dijital yetkinlikleri sayesinde bu konuda daha bilinçli oldukları bulunmuş; bu nedenle yaşlıların bilinçlendirilmesi önem arz etmektedir. Daha Fazla 15.07.24 Dijital Dönüşüm: Yapay Zekanın Medya Devrimi Yapay zeka, medya üretimi ve dağıtımında devrim niteliğinde değişiklikler yaparak içerik oluşturma ve kişiselleştirme süreçlerini dönüştürmüştür. Bu dönüşüm, medya endüstrisinde verimliliği artırırken aynı zamanda iş gücü piyasasında belirsizlikler ve etik sorunlar doğurmuştur. Daha Fazla

  • Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri

    Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri 02.09.24 Yazar: Gamze Değirmen Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Yakın zamanlarda Türkiye’de oldukça popüler olan sosyal medya mecrası olan Instagram birkaç günlüğüne kapatılmıştı. Yetkili kişilerin günler boyunca uğraşları sonucunda Instagram Türkiye’de geri açıldı. Bu makalenin yazılma amacı, Instagram’ın kapatılması üzerine içerik üreticilerinin, izleyicilerin veya bu mecralarda iş yapan diğer kişilerin hayatlarına olan etkilerinden bahsedilecektir. Instagram’ı çoğumuz günlük hayatımızda yaklaşık olarak her gün kullanmaktayız. Teknolojinin hızla ilerlediği ve yaşantımızın büyük bir kısmının dijitale taşındığı günümüzde, medya platformlarının sadece birkaç saatliğine bile kapatılması önemli sorunlara yol açarken, 8 gün süren bir erişim engeli süresince içerik üreticilerinin büyük ölçüde gelir kaybı yaşadıkları, takipçi etkileşimlerinde düşüşler gördükleri ve işbirliklerinin aksadığı açıktır. Bu durum, dijital mecraların ne kadar önemli olduğunu ve kısa süreli aksaklıkların bile büyük etkiler yaratabileceğini gösteriyor. İçerik üreticilerinin çoğundan fazlasının Instagram’da aktif olduğu söylenebilir. Türkiye’de Instagram’a erişim englelinin getirilmesiyle birlikte içerik üreticileri, izleyiciler başka platformlar aramaya başladı. Instagram’dan sonra en çok içerik üretilen platform olan TikTok, büyük bir kullanıcı kitlesine hitap ederek hızlı ve yaratıcı içeriklerin paylaşılmasını sağlamaktadır. Zaten oldukça popüler olan TikTok, özellikle Instagram’ın erişime kapatılması ile birlikte genç kullanıcılar arasında hızla arttı ve bu platform, kullanıcıların hem eğlenceli hem de bilgi verici içerikler üretmelerine olanak tanıyan dinamik bir ortam sundu. Ancak, TikTok’un da erişim sorunları yaşaması durumunda, bu platformda içerik üretenler için benzer zorluklar ve gelir kayıpları ortaya çıkabilir. Yapılan araştırmaları özetleyecek olursak, sosyal medya platformlarına olan erişimin engellenmesi, özellikle içerik üreticilerinin gelirlerinde azalma, kullanıcı davranışlarında değişiklik ve dijital pazarlama stratejilerinde önemli değişikliklere yol açabilir (Guess, 2023; Springer, 2023). Bu durumda, sosyal medya platformlarına olan erişimin engellenmesinin üzerinde yapılan araştırmalar, kullanıcılarının alternatif platformlara (TikTok, X, vb.) yöneldiği ve yine aynı şekilde içerik üreticilerinin gelir kaybı yaşaması ve dijital pazarlamanın büyük ölçüde değişime uğradığını göstermektedir (Guess, 2023; Springer, 2023). Bu tür araştırmalarda da çoğu araştırmada kullanılan yöntemler kullanılmaktadır. Anketler, veri toplama, içerik analizi, sosyal medya platformlarındaki izleyicilerin davranışalrı gibi, haberler ve medya içerikleri ve ek olarak psikolojik ve sosyolojik analizler yapılarak bu sonuçlara ulaşılmıştır. Araştırmalardan kazanılan bulgular gösteriyor ki, sadece Instagram değil, herhangi popüler bir sosyal medya mecrasının birkaç günlük olsa bile kapatılması özellikle içerik üreticileri olmak üzere çoğumuzun hayatını oldukça etkilemektedir. Özellikle sosyal medya içerik üreticilerinin gelir kayıpları gibi, sosyal medyayı aktif şekilde kullanmakta olan kişilerin davranışlarında olabilecek değişiklikler de herhangi bir erişim engeli durumunda insanların aklına gelecek ilk birkaç şeyden biridir. Araştırmalar, herhangi bir popüler sosyal medya platformunun birkaç günlük bir süre için bile kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri olmak üzere birçok kişinin yaşamını önemli ölçüde etkilediğini ortaya koymaktadır. İçerik üreticileri, bu tür erişim engellerinden dolayı gelir kayıpları yaşarken, takipçi etkileşimlerinde azalma olmakta ve işbirlikleri ile sponsorluk anlaşmalarında sorunlar yaşamaktadır. İçerik üreticileri, sosyal medya platformlarının kapanmalarına karşı birden fazla platformda aktif olmalı, kriz anları için yedek planlar geliştirmeli ve dijital güvenliğe önem vermelidir. Ayrıca, kullanıcı davranışlarını izlemeli ve dijital bağımlılık konusunda bilinçlenmelidir. Referanslar Guess, A. (2023). Social media polarization and the 2020 election: Insights from SPIA’s Andrew Guess. Princeton University . https://www.princeton.edu/news/2023/07/28/social-media-polarization-and-2020-election-insights-spias-andrew-guess-and Springer, L. (2023). The impact of social media shutdowns on content creators and digital marketing strategies. Education and Information Technologies , 28(5), 3912-3930. https://link.springer.com/article/10.1007/s10639-023-12213-6 Teknoloji ve Medya Son Yazılar 14.12.24 Yapay Zeka ve Gazetecilik: Dijital Dönüşümde Yeni Bir Araç Bu makalede, gazetecilikte yapay zeka kullanımının etkileri incelenmektedir. Yapay zekanın haber üretim sürecinde hız, doğruluk ve kişiselleştirme gibi avantajlar sağladığı, ancak tarafsızlık ve etik sorunlar gibi dikkat edilmesi gereken zorluklar sunduğu vurgulanmaktadır. Daha Fazla 09.11.24 Podcast’lerin Yükselişi Podcast'ler sosyal medya ve teknolojinin etkisiyle popülerlik kazanarak geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmakta ve içerik üreticilerinin toplumsal farkındalık yaratma ve eğlence alanında etkili bir araç olarak kullanmaları önerilmektedir. Daha Fazla 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 07.08.24 Sosyal Medya Kullanıcıları ve Sahte Haberler: Sosyal Medyada Bilgiye Erişim ve Dijital Yeterliliklerin Rolü Sahte haberler, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla artmış ve özellikle yaşlı kesim üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, gençlerin dijital yetkinlikleri sayesinde bu konuda daha bilinçli oldukları bulunmuş; bu nedenle yaşlıların bilinçlendirilmesi önem arz etmektedir. Daha Fazla 15.07.24 Dijital Dönüşüm: Yapay Zekanın Medya Devrimi Yapay zeka, medya üretimi ve dağıtımında devrim niteliğinde değişiklikler yaparak içerik oluşturma ve kişiselleştirme süreçlerini dönüştürmüştür. Bu dönüşüm, medya endüstrisinde verimliliği artırırken aynı zamanda iş gücü piyasasında belirsizlikler ve etik sorunlar doğurmuştur. Daha Fazla

  • Öğrenmenin Verimli Yolu: Teknoloji | TechMakale

    Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Öğrenmenin Verimli Yolu: Teknoloji 10.05.24 Yazar: Nisa Nur Taş İnsan yaşamının hemen hemen her alanında etkisinin bulunduğu teknoloji, eğitim alanında da çok önemli bir konu haline gelmiştir. Yirmi birinci yüzyıl, teknoloji çağı olarak anılmaktadır. Teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesiyle teknoloji, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. İnsanların hayatlarını kolaylaştırması ve zaman kazandırması sayesinde her alanda kullanılır hale gelmiştir. Teknoloji son yıllarda her alanda olduğu gibi eğitim alanında da önemli bir rol almaya başlamıştır. Teknoloji ile bilgi aktarımı kolaylaşmış, daha etkili ve pratik bir hale gelmiştir. Günümüz öğrencilerinin teknolojiyi nasıl tercih ettiği ve teknoloji kullanımının öğrenmelerini nasıl etkilediği konusundaki en son bilgiler, modern ekipman teknolojisi ve araçlarının kullanımıyla öğrencilerin öğrenme ve etkileşimlerinin arttığını ortaya koymaktadır. [1] Özellikle 2020 yılında gerçekleşen pandemi ile teknolojinin hayatımızdaki rolü daha da artmıştır. Hayatın adeta durmuş olması ve tüm eğitimin çevrimiçi olarak gerçekleştirilmesi eğitimde büyük dönüm noktalarından biri olmuştur. Teknoloji çağında doğmuş olan öğrencilerin ilgilerini çekmek ve onları derse odaklayabilmek görece diğer dönemlerden daha zordur. Bu yüzden öğretmenlerin teknolojiyi verimli olarak kullanıp öğrencilerle interaktif bir ders gerçekleştirmesi gerekmektedir. Eğitimde Oyunlaştırma Kuşkusuz bir bilgiyi öğrenmenin en iyi yolu oyun aracılığıyla öğrenmektir. Oyunlaştırma, oyunsal düşünme ve oyun bileşenlerinin normalde oyunsallık içermeyen durum veya içeriklerle kullanılmasını ifade etmektedir. [2] Oyun ögelerinin üretebileceği etkiler tarafından uyarılan birçok araştırmacı, eğitim bağlamında oyunlaştırmanın etkisini incelemiş ve katılımın, kullanıcı sadakatinin, bilginin ve işbirliğinin arttığı gibi olumlu sonuçlar elde etmiştir.[3] Yapılan araştırmalarda da görüldüğü gibi geleneksel ders materyalleri kullanmak yerine öğretilmek istenen bilginin oyunlaştırarak öğrencilere iletilmesi bu bilgiyi daha kalıcı bir hale getirmektedir. Eğitim amaçlı oyunlar ve simülasyonlar öğrencilerin ilgilerini daha fazla çektiğinden hem derslere katılımlarının artmasını hem de bilgiyi eğlenerek öğrenmelerini sağlamaktadır. Örneğin matematik oyunlarında öğrencinin her bildiği soruda puan alması, görsel içeriklerinin bulunması, öğrencilerin sıkıcı bulduğu geleneksel öğrenme yöntemlerinden farklı olması öğrencilerin ilgisini artırabilir ve öğrenmeye daha hevesli hale gelebilir. Çevrimiçi Öğrenme Platformları Teknolojinin gelişmesiyle bilgi okulları aşmış ve her yerden ulaşılabilir bir hale gelmiştir. Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolaylaşmasıyla insanlar bir müfredata, okula veya sisteme bağlı kalmadan kendilerine bilgi katmaya başlamıştır. Bu platformlarsa sağlanan etkileşimli öğrenme materyalleri, ders içeriği ve ödevler öğrencilerin öğrenme deneyimlerini zenginleştirmektedir. Öğrencilerin istedikleri hızda, istedikleri gibi ilerleyebilmesi motivasyonlarını artırarak daha ilgili hale getirmektedir. Öğrenme Uygulamaları Özellikle yeni dil öğrenirken kullanılan yazılım uygulamaları öğrencileri ders çalışmaya teşvik etmektedir. İçerisinde kullanılan yapay zeka desteği ile öğrencilerin kişisel performansının analiz edilebilmesi ve öğrenciye uygun içerikler sunulabilmesi eğitimi daha verimli bir hale getirmektedir. Bu sayede her öğrenci kendi hızında ilerleyebilir ve zorluk seviyesini seçebilir. Öğretmenin rehberliği aracılığıyla eğitiminin içeriğini zenginleştirebilir ve daha iyi bir öğrenme deneyimi kazanabilir. Eğitimde teknolojinin kullanılmasıyla bilginin yayılımı hızlanmıştır. Teknoloji, doğru bir şekilde entegre edildiğinde insanların öğrenimlerini daha eğlenceli ve daha zengin bir hale getirmektedir. REFERANSLAR [1] Raja, R., & Nagasubramani, P. C. (2018). Impact of modern technology in education. Journal of Applied and Advanced Research , 3 (1), 33-35. [2] Sezgin, S. (2016). Ogrenme ve ogretimin oyunlastirilmasi: calisma ve egitim icin oyun tabanli yontem ve stratejiler. UAd, 2(1), 187-197. [3] Smiderle, R., Rigo, S.J., Marques, L.B. et al. The impact of gamification on students’ learning, engagement and behavior based on their personality traits. Smart Learn. Environ. 7 , 3 (2020). Son Yayınlar 07.07.25 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 27.05.25 Teknolojinin Sanat Restorasyonu Ve Korunumu Üzerindeki Etkisi Sanat eserlerinin korunumu, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmak açısından kritik olup, modern teknolojilerle daha hassas hale gelmiştir. Örneğin, Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" ve Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavanı gibi eserlerde röntgen, dijital tarama ve ultraviyole ışınlar kullanılarak detaylı analizler yapılmıştır. Ancak bu teknolojiler yüksek maliyetler ve etik sorunlar gibi zorluklar da getirmektedir. Gelecekte, teknolojinin entegrasyonu, etik standartların belirlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gibi alanlarda ilerlemeler sağlanmalıdır. Daha Fazla 20.05.25 Çocuklarda Kritik Dönemdeki Dil Edinimi Ve Teknolojinin Rolü: Kritik Dönem İle Teknolojinin Kesişimlerinde Öngörülen Durumlar Çocukluğun dil edinimi sağladığı kritik dönemde (Critical Period Hypothesis) teknolojik araç ve gereçlerin dil edinimi süreci üzerindeki rolünün etkisi gittikçe artmıştır. Daha Fazla 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 08.04.25 Teknoloji ve işaret dili: Dijital platformlar ve yapay zeka araçlarının işaret dilleri üzerindeki etkileri İşaret dili kullanıcıların dil edinimlerine yardımcı olmak ve onlarla olan bağı güçlendirmek, topluma katılımlarını kolaylaştırabilmek adına dijital ortamlarda oluşturulan birçok proje bulunmaktadır. Daha Fazla

  • Yapay Zeka ve Hastalık Teşhisi

    Yapay zeka, hastalık tespitinde önemli bir devrim yaratmaktadır. Bu teknoloji, hastalıkların erken teşhisini sağlamakta, tanı süreçlerini hızlandırmakta ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaktadır. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Yapay Zeka ve Hastalık Teşhisi 18.11.24 Yazar: Neris Öncü Yapay zeka, hastalık tespitinde önemli bir devrim yaratmaktadır. Bu teknoloji, hastalıkların erken teşhisini sağlamakta, tanı süreçlerini hızlandırmakta ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaktadır. Yapay zeka tıbbi teşhislerden tedavi planlamaya kadar bir çok şekilde sağlık sektörüne katkıda bulunmaktadır. Özellikle hastalıkların normalden daha erken teşhis edilmesi, kişiselleştirilmiş tedavi planlarının bireye göre oluşturulması ve tıbbi görüntü analizlerinin iyileştirilmesi gibi alanlarda doktorlara ve sağlık profesyonellerine büyük destek sağlamaktadır. Bu çalışmada belirlenen amaç, yapay zeka yardımıyla hastalıkların erken ve doğru şekilde tespit edilmesini incelemek ve yapay zeka ile hastalık teşhisi arasındaki ilişkiyi belirlemektir. [1] Yapay zeka sayesinde sağlık alanında bir çok yenilik meydana gelmiştir. Yapay zeka, bir insanın yanı sıra, sınırsız bilgi havuzuna erişebilmesi sayesinde olası hastalıkların tahmininde %94 başarı sağlamaktadır. Bunlara ek olarak, Prof. Dr. Terzi’nin “Yapay zekâdan yalnızca hastalık tanısında değil, aynı zamanda hastalığın seyri ile ilgili de veriler elde ediyoruz.” sözlerinden yola çıkarak, tespitle birlikte gelecekteki olası seyri hakkında da bilgi alabileceğimiz görülmektedir. [2] İngiltere'de yapılan bir araştırma yapay zekanın bir kişinin gelecek 10 yıl içinde kalp krizi geçirme riskini tahmin etmek için kullanılabileceğini ortaya koydu. İngiliz Kalp Vakfı'nca finanse edilen ve Oxford Üniversitesi'nden araştırmacıların yürüttüğü çalışma, koroner bilgisayarlı tomografi tarama sonuçlarının yapay zeka ile nasıl iyileştirilebileceğini araştırdı. Bu taramalar damarlardaki tıkanıklıkları veya daralmaları tespit etmek için kullanılıyor. [4] Gazi Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada, yapay zeka algoritması, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) sırasında bir tümörü tespit ederek acil müdahale gerektiren bir durumu başarıyla belirlemiştir. Bu vaka, yapay zekanın hastalık tespitindeki etkinliğini ve acil durumlarda hayat kurtarma potansiyelini göstermektedir. [5] - "Mathematical Assessment of Machine Learning Models Used for Brain Tumor Diagnosis" başlıklı bir çalışmada, beyin tümörü teşhisinde kullanılan makine öğrenimi modellerinin matematiksel değerlendirmesi yapılmıştır. (Ozsahin vd., 2023) [10] - "Artificial Intelligence Applications in Breast Cancer Diagnosis" başlıklı sistematik bir çalışmada, yapay zeka uygulamalarının meme kanseri teşhisindeki rolü incelenmiştir. Çalışma, Convolutional Neural Networks (CNN) gibi yapay zeka modellerinin meme kanseri taramalarında tercih edildiğini vurgulamaktadır. (Ozsahin vd., 2023) [8] - Yapay zeka ve makine öğrenimi kullanılarak yapılan bir çalışmada, karaciğer kanseri teşhisinde %94,1 başarı oranı elde edilmiştir. Bu çalışma, yapay zeka uygulamalarının hastalık teşhisindeki etkinliğini göstermektedir. (Ültay vd., 2021) [9] Çalışmada betimsel nitelikte ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama için teknoloji ve hastalık teşhisi ile ilişkili gücel kaynaklar ve çalışmalar incelenmiş, gözden geçirilmiştir. Tıbbi görüntülemede yüksek doğruluk ile yüksek başarı oranları sağlamak, erken teşhis ve olası hastalığı önleme ile kayıp oranlarını en aza indirmeyi planlama, kişiselleştirilmiş tıp, veri analizi ve örüntü tanıma ile yapay zekanın daha iyi analizler yapılabilmesi gibi ana bulgular bulunmuştur. Sonuç olarak, yapay zeka sayesinde yüksek başarı oranı ile hastalık tahminleri yapılmaktadır. Kişiselleştirilmiş plan ve analizler ile kayıpların azaltılması amaçlanmaktadır. Bu şekilde hekimlerin sorulara daha hızlı ve kesin cevaplar bulabildiği gözlemlenmektedir. Yapay zekanın hastalık tespiti ve yönetimindeki olumlu etkileri göz ardı edilemez. Ancak, etik ve pratik sonuçlar da dikkate alınarak, hasta yararını gözeten, şeffaf ve adil bir şekilde kullanılması önem arz etmektedir. Yapay zeka, hastalık tespitinde devrim niteliğinde bir etki yaratmaktadır. Bu teknoloji, hastalıkların erken teşhisini sağlamakta, tanı süreçlerini hızlandırmakta ve sağlık hizmetlerinin kalitesini arttırmaktadır. Yapay zeka algoritmaları, büyük veri analizi ve makine öğrenimi teknikleri kullanarak sağlık verilerini daha etkili bir şekilde işleyebilmekte ve hastalıkların belirtilerini daha doğru bir şekilde tanımlayabilmektedir. Bu potansiyelin gerçekleştirilmesi için etik, güvenlik ve eğitim konularında daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. Referanslar [1]İnnova (2023, Kasım 21) “Yapay Zeka İle Sağlık Sektöründe Hastalık Teşhisinde Devrim” [2]On Dokuz Mayıs Üniversitesi (2023, Nisan 18) “Yapay Zeka Nörolojik Hastalıkların Tespitinde Yüzde 94 Başarı Sağlıyor” [3]AA (2024, Şubat 24) “Yapay Zeka Kanserin Tanı Ve Tedavisinde De Aktif Rol Almaya Başlıyor” [4]Euro News (2023, Kasım 14) “Yapay Zeka, Kalp Krizi Geçirme 10 Yıl Önceden Tespit Ediyor” [5]AA (2023, Mayıs 22) “Yapay Zekanın Erken Uyarıyla Hayatını Kurtardığı Hasta, Tıp Tarihine geçti” [6]Euro News (2023, Eylül 13) “17 Doktorun 3 Senede Tanımlayamadığı Hastalığa ChatGPT Doğru Teşhis Koydu” [7]Dergipark (2021, Temmuz -) “Hekime Tanı Koymada Yardımcı, Yapay Zeka Destekli Hastalık Tespit Uzmanı” [8]MDPI (2023, Haziran 13) “Artifical Intelligence Applications In Breast Imaging: Current Status And Future Directions” [9]Dijitalbiz (-) “Karaciğer Kanserini Yapay Zeka Tedavi Edecek” [10]MDPI (2023, Şubat 8) “Mathematical Assessment Of Machine Learning Models Used For Brain Tumor Diagnosis) Teknoloji ve Sağlık Son Yazılar 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 28.01.25 Yapay Zeka İle Covid-19 Sonrası Ruh Sağlığı Destek Si̇stemleri COVID-19 sonrası dönemde, yapay zeka destekli ruh sağlığı sistemleri bireylere kişiselleştirilmiş ve erişilebilir destek sağlama potansiyeline sahiptir. Ancak, veri güvenliği, etik sorunlar ve dijital okuryazarlık gibi zorluklar, bu sistemlerin yaygın kullanımını engelleyebilir. Daha Fazla 18.11.24 Yapay Zeka ve Hastalık Teşhisi Yapay zeka, hastalık tespitinde önemli bir devrim yaratmaktadır. Bu teknoloji, hastalıkların erken teşhisini sağlamakta, tanı süreçlerini hızlandırmakta ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaktadır. Daha Fazla 13.10.24 Yapay Zeka İle Pandemi Yönetimi Yapay zeka, pandemi yönetiminde salgınların yayılmasını öngörme, sağlık sistemlerini optimize etme ve aşı geliştirme süreçlerini hızlandırma konularında önemli katkılar sağlar. Bu teknoloji, sağlık krizlerine karşı daha hızlı ve etkili çözümler sunarak hem mevcut hem de gelecekteki salgınları yönetmede kritik bir rol oynar. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 13.07.24 Teknoloji ve Yapay Zekanın Diyabet Üzerindeki Olumlu Etkisi Yapay zeka destekli sistemler ve mobil uygulamalar, diyabet hastalarının glikoz seviyelerini izlemeyi ve yönetmeyi kolaylaştırarak kişiselleştirilmiş tedavi imkanı sunmaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve diyabet yönetimini daha etkin hale getirmeyi amaçlamaktadır. Daha Fazla 27.06.24 Teknoloji Ve Yapay Zeka Sağlık Hizmetlerini Nasil Etkiliyor? Yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğü ve teşhis, tedavi, ilaç geliştirme gibi alanlardaki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, etik ve güvenlik sorunlarına dikkat çekilmiştir. Daha Fazla 17.05.24 Teknoloji ve Sağlık'a Giriş Son yıllarda hızla gelişen teknolojiler, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini artırarak hastalıkların teşhis ve tedavisinde devrim yaratmıştır. Daha Fazla

  • Hakkımızda | TechMakale

    Tech Makale, teknoloji ve çeşitli disiplinler arasındaki etkileşimleri keşfeden bir online yayın platformudur. Sağlık, eğitim, medya, sanat, çevre ve ekonomi gibi farklı alanlarda teknolojiyi derinlemesine inceler ve gençlerle paylaşır. Platformumuz, yabancı dillerde veya ağır Türkçe ile yazılmış makaleleri, herkesin anlayabileceği sade bir dille sunar. Tech Makale, Türkiye'de makale okuma ve yazma kültürünü geliştirmek ve bu alanda bir fark yaratmak, gençlere geleceği göstermek için çabalar. TM Hakkında #Hakkımızda TechMakale, öğrencilere odaklanarak, teknoloji ve çeşitli disiplinler arasındaki etkileşimleri keşfeden bir online yayın platformudur. Sağlık, eğitim, medya, sanat, çevre ve ekonomi gibi farklı alanlarda teknolojinin etkilerini derinlemesine inceler ve bu bilgileri geniş bir okuyucu kitlesiyle paylaşır. Platformumuz, yabancı dillerde veya ağır Türkçe ile yazılmış makaleleri, herkesin anlayabileceği sade bir dille sunarak, gençlere teknolojinin ve bilimin önemini anlatmayı amaçlar. Tech Makale, Türkiye'de makale okuma ve yazma kültürünü ve teknoloji bilincini geliştirmek , bu alanda bir fark yaratmak için çabalar. # Misyonumuz TechMakale olarak misyonumuz, teknolojinin çeşitli alanlardaki etkilerini araştırmak, bu bilgileri anlaşılır ve erişilebilir bir şekilde gençlere sunmaktır. Herkesin teknolojiyi ve bilimi kendi hayatında nasıl kullanabileceğini keşfetmesine yardımcı olmayı ve bilgiye dayalı bir toplum oluşturmayı hedefliyoruz. # Vizyonumuz Dünya çapında tanınan bir bilgi kaynağı olmak ve teknolojinin sunduğu olanakları keşfetmek isteyen herkese ilham vermek. Türkçe içeriklerle başlayıp, global bir okuyucu kitlesine ulaşmayı ve teknoloji alanında lider bir platform olmayı amaçlıyoruz. # Değerlerimiz Erişilebilirlik: Herkes için anlaşılır içerikler sunmak. Eğitim: Öğretici ve bilgilendirici içeriklerle toplumu aydınlatmak. İnovasyon: Yeni fikirler ve yaklaşımlar geliştirerek teknoloji alanında öncü olmak. Takımımız Ortaklık ve İşbirlikleri İçin Tech Makale ile ortaklık kurarak yenilikçi ve ilgi çekici içerikle disiplinler arası bir kitleye ulaşın. Çeşitli ortaklık fırsatlarımızla bilgi ve teknolojinin gücünü keşfedin ve paylaşın. Ad Soyad Telefon E-mail Organizasyon/Firma Mesajınızı buraya yazın... Gönder Teşekkür ederiz! Bize katılmak için başvurun! Başvur

Öne Çıkanlar

bottom of page