top of page
  • Instagram
  • LinkedIn
  • YouTube
  • 040b2b_ea491279772b40e59c1f037380cc484f~mv2_edited_edited

Arama Sonuçları

Boş arama ile 190 sonuç bulundu

  • Teknoloji ve Yapay Zekanın Diyabet Üzerindeki Olumlu Etkisi

    Önceki Sonraki Teknoloji ve Yapay Zekanın Diyabet Üzerindeki Olumlu Etkisi 13.07.24 Yazar: Neris Öncü Yapay zeka destekli sistemler ve mobil uygulamalar, diyabet hastalarının glikoz seviyelerini izlemeyi ve yönetmeyi kolaylaştırarak kişiselleştirilmiş tedavi imkanı sunmaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve diyabet yönetimini daha etkin hale getirmeyi amaçlamaktadır. Diyabet, vücuttaki pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi durumunda gelişen bir hastalıktır. Diyabet teknolojilerinin diyabeti kontrol etmeye yardımcı olduğu, kişisel bakım maliyetini azalttığı, glisemik kontrolün kalitesini arttırdığı literatürde belirtilmektedir. Çalışmada belirlenen amaç, diyabet teknolojilerinin bireyler üzerine etkisinin tespit edilmesi ve diyabet ile ilişkisinin belirlenmesidir. [1] Teknoloji görünenin ötesindedir. Sağlık alanına olan katkısı gün geçtikçe genişlemektedir. Diyabet de bunlardan biridir. Akıllı ve teknolojik sistemler ile hastaların bilgilendirilmesi, uyarılması, tavsiyeler verilmesi ve hatırlatıcı niteliğinde olması teknolojinin diyabet ve sağlık hizmetlerini ne kadar kolaylaştırıyor olduğuna büyük bir örnektir. Gelecek yıllarla beraber diyabet tedavilerinin büyük oranda kolaylaştırılacağı tahmin edilmektedir. Günümüzde tıbbi cihaz firmaları IBM’in büyük veri analitiği ve yapay zekâ çözümlerini kullanarak kişiselleşmiş sağlık çözümleri üretiyor. Medikal teknoloji ve tıbbi cihaz konularında lider şirketlerden biri olan Medtronic, IBM Watson yapay zeka platformunu kullanarak Sugar.IQ adıyla diyabet yönetiminde ilk idrak ve öğrenme yeteneği olan sistemler diye tanımladığımız kognitif aplikasyonu geliştiriyor. Sugar.IQ diyabet hastalarının yaşamlarını idame ettirebilmeleri için gereken tüm hastalık veri dokusu ve değişimlerini gerçek zamanlı olarak takip ediyor. IBM Watson Health Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölge Satış Direktörü Afşar Akal Sugar.IQ hakkında şöyle bilgilendirme yapıyor: “Diyabette hasta özelinde önceden bilinmeyen bir dolu veri dokusu mevcut. Çözüm ise hastalara kişisel ve günlük içgörü ve öngörüler sunarak sağlıkları konsunda endişe duymalarınının önüne geçiyor ve böylece diğer sağlıklı insanlar gibi yaşamlarını özgürce ve doya doya devam ettirebilmelerini sağlıyor. Bunu kişisel bir asistan olarak düşünün. Arkasında güçlü bir yapay zeka platformu bulunuyor. Ayrıca, Sugar.IQ diyabet hastalarının hastalıklarıyla ilgili sorabilecekleri anlık sağlık durumları, zindeliklerini koruyabilme adına hastalık sürecinin gidişatı ve ne gibi aksiyonlar almaları gerektiği ile ilgili hemen hemen tüm sorulara cevap sağlayabiliyor.” Öte yandan, hastaların tekrar tekrar bu uyarım ve geri bildirimlerden yola çıkarak sağlıklı yaşam alışkanlıkları oluşturabildiklerini belirten Afşar Akar sözlerine şunları da ekliyor: “Kişisel glisemik asistan aracılığı ile yapay zeka platformuna soru sorulabiliyor. Ayrıca yenilen tüm yiyecekler düzenli olarak kayıt altına alınarak bir takım besinlerin kendi bünyelerinde ne tip glükoz seviye değişimi gösterdiği gözlemlenebiliyor.” [2] Bahçeşehir Üniversitesi, Yale Üniversitesi ve Uluslararası Pediatrik ve Ergen Diyabet Derneği (ISPAD) güçlerini birleştirerek diyabet alanına rehber olacak bir mobil uygulama geliştirmektedir. Türkiye’de hayata sunulan bu çalışma diyabet hastalarına kolaylık sağlayacağı ve hayatlarına rehber olacağı düşünülmektedir. [6] Early stage diabetes risk prediction veri seti, 2020 yılında Bangladeş de bulunan Sylhet Diabetes hastanesindeki hastaların kayıtlarından elde edilen verilerden yeni diyabetik hasta teşhisi için hazırlanmış bir veri setidir. Yapay zeka ve makine öğrenimi ile yapılan bu veri setinin diyabet hastalarına ışık olacağı tahmin edilmektedir. [7] David C. Klonoff, David Kerr, Juan Espinoza editörlüğünde yazılan “Diabetes Digital Health, Telehealth, and Artificial Intelligence” adlı kitapta diyabette yapay zekanın etkisi, tele sağlık ve yapay zekanın sağlık alanına olan katkıları gibi pek çok konu işlenmiştir. Gourav Bathla , Sanoj Kumar , Harish Garg , Deepika Saini editörlüğünde yazılan “Artificial Intelligence In Healthcare” adlı kitapta diyabet ve hipertansiyon üzerinde yapay zekanın etkisi ile ilgili çalışmalara yer verilmiştir. Çalışmada betimsel nitelikte ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama için teknoloji ve diyabetle ilişkili güncel kaynaklar incelenmiş ve gözden geçirilmiştir. -7/24 Takip: Günün her vakti yapılan ölçümler ile anormal durumlar tespit edilmektedir. -Kişiye Özel Tedavi: Kişiselleştirilmiş tedavi sayesinde vakit kaybı yaşamadan en etkili tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. -Diyabet Kontrolü: Çeşitli uygulama ve programlar ile hastalığın kontrolü sağlanmakta ve yönetilmektedir. Sonuç olarak, sürekli takip, kişiselleştirilmiş tedavi, diyabet kontrolü vb uygulamalar sayesinde hastalar hastalıktan alabilecekleri en minimum hasarı almaktadır. Hızlı ve etkili teşhisler ve tedavi yöntemleri sayesinde hastaların memnuniyeti arttırılmaktadır. Teknolojinin diyabet yönetimindeki olumlu etkileri göz ardı edilemez. Ancak, etik ve pratik sonuçlar da dikkate alınarak, hasta yararını gözeten, şeffaf ve adil bir şekilde kullanılması önemlidir. Gerçekleştirilen analizlerin, çalışmanın başlangıcında oluşturulan “Diyabette teknoloji kullanımının artması ile diyabetli bireylerin hayat kalitesi artacağından diyabet kabulü sağlanacaktır, ayrıca diyabet kabulünün sağlanması ile diyabet teknoloji farkındalığı ve kullanımı da artacaktır.” hipotezini desteklediği sonucuna ulaşılmıştır. [1] Gelecekte sağlık ve diyabet alanında yapılabilecek teknolojik gelişmeler için teknoloji farkındalığının oluşturulması önemlidir. Referanslar [1] Dergipark (2023, Eylül 1) “Diyabet Teknolojilerinin Diyabetli Bireyler Üzerindeki Etkisi Ve Diyabet Kabul Durumları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” [2] Hospital Manager (2018, Şubat 23) “Yapay Zeka İle Diyabet Yönetimi” [3] Dakik (-) “Sürekli Glikoz İzleme Sistemi (CGM) Nedir?” [4] Tek Doz Dijital (2016, Temmuz 29) “Diyabet Hastalarının Yeni Yardımcısı: Dijital İnsülin Kalemi InPen” [5] Koç Üniversitesi (-) “Diyabet Yönetimide Dijital Sağlık Uygulamaları: Faydaları Ve Zorlukları” [6] Bahçeşehir Üniversitesi (-) “Yapay Zeka Şeker Hastalarına Rehber Olacak” [7] Dergipark (2023, Haziran) “Yapay Zeka Yöntemleriyle Erken Evre Diyabet Risk Tahmini” Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Öğrenmenin Verimli Yolu: Teknoloji

    Önceki Sonraki Öğrenmenin Verimli Yolu: Teknoloji 10.05.24 Yazar: Nisa Nur Taş İnsan yaşamının hemen hemen her alanında etkisinin bulunduğu teknoloji, eğitim alanında da çok önemli bir konu haline gelmiştir. Yirmi birinci yüzyıl, teknoloji çağı olarak anılmaktadır. Teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesiyle teknoloji, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. İnsanların hayatlarını kolaylaştırması ve zaman kazandırması sayesinde her alanda kullanılır hale gelmiştir. Teknoloji son yıllarda her alanda olduğu gibi eğitim alanında da önemli bir rol almaya başlamıştır. Teknoloji ile bilgi aktarımı kolaylaşmış, daha etkili ve pratik bir hale gelmiştir. Günümüz öğrencilerinin teknolojiyi nasıl tercih ettiği ve teknoloji kullanımının öğrenmelerini nasıl etkilediği konusundaki en son bilgiler, modern ekipman teknolojisi ve araçlarının kullanımıyla öğrencilerin öğrenme ve etkileşimlerinin arttığını ortaya koymaktadır. [1] Özellikle 2020 yılında gerçekleşen pandemi ile teknolojinin hayatımızdaki rolü daha da artmıştır. Hayatın adeta durmuş olması ve tüm eğitimin çevrimiçi olarak gerçekleştirilmesi eğitimde büyük dönüm noktalarından biri olmuştur. Teknoloji çağında doğmuş olan öğrencilerin ilgilerini çekmek ve onları derse odaklayabilmek görece diğer dönemlerden daha zordur. Bu yüzden öğretmenlerin teknolojiyi verimli olarak kullanıp öğrencilerle interaktif bir ders gerçekleştirmesi gerekmektedir. Eğitimde Oyunlaştırma Kuşkusuz bir bilgiyi öğrenmenin en iyi yolu oyun aracılığıyla öğrenmektir. Oyunlaştırma, oyunsal düşünme ve oyun bileşenlerinin normalde oyunsallık içermeyen durum veya içeriklerle kullanılmasını ifade etmektedir. [2] Oyun ögelerinin üretebileceği etkiler tarafından uyarılan birçok araştırmacı, eğitim bağlamında oyunlaştırmanın etkisini incelemiş ve katılımın, kullanıcı sadakatinin, bilginin ve işbirliğinin arttığı gibi olumlu sonuçlar elde etmiştir.[3] Yapılan araştırmalarda da görüldüğü gibi geleneksel ders materyalleri kullanmak yerine öğretilmek istenen bilginin oyunlaştırarak öğrencilere iletilmesi bu bilgiyi daha kalıcı bir hale getirmektedir. Eğitim amaçlı oyunlar ve simülasyonlar öğrencilerin ilgilerini daha fazla çektiğinden hem derslere katılımlarının artmasını hem de bilgiyi eğlenerek öğrenmelerini sağlamaktadır. Örneğin matematik oyunlarında öğrencinin her bildiği soruda puan alması, görsel içeriklerinin bulunması, öğrencilerin sıkıcı bulduğu geleneksel öğrenme yöntemlerinden farklı olması öğrencilerin ilgisini artırabilir ve öğrenmeye daha hevesli hale gelebilir. Çevrimiçi Öğrenme Platformları Teknolojinin gelişmesiyle bilgi okulları aşmış ve her yerden ulaşılabilir bir hale gelmiştir. Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolaylaşmasıyla insanlar bir müfredata, okula veya sisteme bağlı kalmadan kendilerine bilgi katmaya başlamıştır. Bu platformlarsa sağlanan etkileşimli öğrenme materyalleri, ders içeriği ve ödevler öğrencilerin öğrenme deneyimlerini zenginleştirmektedir. Öğrencilerin istedikleri hızda, istedikleri gibi ilerleyebilmesi motivasyonlarını artırarak daha ilgili hale getirmektedir. Öğrenme Uygulamaları Özellikle yeni dil öğrenirken kullanılan yazılım uygulamaları öğrencileri ders çalışmaya teşvik etmektedir. İçerisinde kullanılan yapay zeka desteği ile öğrencilerin kişisel performansının analiz edilebilmesi ve öğrenciye uygun içerikler sunulabilmesi eğitimi daha verimli bir hale getirmektedir. Bu sayede her öğrenci kendi hızında ilerleyebilir ve zorluk seviyesini seçebilir. Öğretmenin rehberliği aracılığıyla eğitiminin içeriğini zenginleştirebilir ve daha iyi bir öğrenme deneyimi kazanabilir. Eğitimde teknolojinin kullanılmasıyla bilginin yayılımı hızlanmıştır. Teknoloji, doğru bir şekilde entegre edildiğinde insanların öğrenimlerini daha eğlenceli ve daha zengin bir hale getirmektedir. REFERANSLAR [1] Raja, R., & Nagasubramani, P. C. (2018). Impact of modern technology in education. Journal of Applied and Advanced Research , 3 (1), 33-35. [2] Sezgin, S. (2016). Ogrenme ve ogretimin oyunlastirilmasi: calisma ve egitim icin oyun tabanli yontem ve stratejiler. UAd, 2(1), 187-197. [3] Smiderle, R., Rigo, S.J., Marques, L.B. et al. The impact of gamification on students’ learning, engagement and behavior based on their personality traits. Smart Learn. Environ. 7 , 3 (2020). Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Teknolojinin İzinde: Sanatın Dijital Dönüşümü

    Önceki Sonraki Teknolojinin İzinde: Sanatın Dijital Dönüşümü 15.05.24 Yazar: Zeynep Met Teknolojinin hızlı gelişimi, sanat dünyasında dijital dönüşümü başlattı. Dijital sanat, geleneksel malzemelerin sınırlamalarından kurtulup modern teknolojiyle birleşerek yeni bir form kazanıyor. Teknolojinin hızla gelişmesi, sanat dünyasını da kökten değiştirmiş ve sanatın dijitale dönüşümü adını verdiğimiz önemli bir evreyi başlatmıştır. Dijital sanat, sanatçılara geleneksel malzemelerin sınırlamalarından kurtulma fırsatı sunar. Modern bilgi ve teknolojiyle harmanlanarak yeniden şekillenen bir sanat türüdür. Sanatın dijitalleşmesi, sanal nesnelerin estetik değerlerle birleştirilmesiyle ortaya çıkar ve bu durum geleneksel sanat algılarını zorlayarak bizi yeni keşiflere yönlendirir. Teknolojiyle sanatın birleşimi, günümüz kültürünü yansıtmanın yanı sıra geleceğe dair heyecan verici bir vizyon sunar. Her ne kadar kulağımızın alışık olmadığı bir birleşim gibi dursa da 1800’lü yılların sonlarından beri yani Sanayi Devrimi’ne kadar uzanır. Sanatın da günden güne teknolojiyle evrimleştiğini bize kanıtlayan bazı sanatçılar ve eserleri: Ideographs Desmond Paul Henry at the Reid Gallery London (1962) DESMOND PAUL HENRY, #829, 1963 - Kate Vass Galerie Desmond Paul Henry, felsefe öğretmeni, 1960'larda II. Dünya Savaşı'ndan kalma bir Sperry bomba nişangahı bilgisayarını bir çizim makinesine dönüştürdü. O dönemin diğer sanatçılarından farklı olarak, makinesi öngörülemeyen çizimler üretti ve sanatçının küçük ayarlamalara ve anlık müdahalelerine tepki verdi. Uncanny Valley: Being Human in the Age of AI, de Young Museum, San Francisco 1960'larda dijital sanat sergileriyle başlayan süreçte, nöral ağlarla üretilen sanatın ilk gösterimleri, genellikle teknolojiyi sergileme amacı taşıyordu ve derin bir kürasyon yerine daha çok teknolojinin yeteneklerini gösteriyordu. Ancak, zamanla bu tür projelerin, özellikle Deep Dream ve AI-Da gibi örneklerin, başlangıçtaki çekiciliğini yitirdiği ve daha çok gösterişli veya gimmick olarak nitelendirildiği görüldü. James Turrell | The Guggenheim Museums and Foundation James Turrell, ışıkla olan ilgisinden güç alan bir Amerikalı sanatçıdır. Yalnız bir otel odasında yaptığı erken çalışmalardan dünyanın en büyük peyzaj sanat projelerinden birine kadar uzanan çeşitli projeleriyle tanınır. Turrell, ışığın kendisine odaklanılan, görüşü kolaylaştırmak yerine doğrudan incelenen görsel deneyimler üzerinde çalışır. Los Angeles County Müzesi'nin Sanat ve Teknoloji Programı'na katıldı. Starry Night sergisi, Culturespaces Culturespaces tarafından Dubai Mall'da açılan Infinity des Lumieres, Vincent van Gogh'un eserlerini dijital olarak sergiliyor. Sergi, ziyaretçilere gerçekçi bir deneyim sunmak için 140 lazer video projektörü ve elli hoparlör kullanıyor. Infinity des Lumieres, sanat ve teknolojinin benzersiz bir birleşimini sunarak unutulmaz bir sanat deneyimi sunuyor. AI Portraits, MIT-IBM Watson AI Lab MIT-IBM Watson AI Lab'ın geliştirdiği yeni yapay zeka, aiportraits.com'da selfie'leri klasik portrelere dönüştürüyor. Algoritma, 45.000 portre görüntüsünden eğitilmiş ve sahte sulu boya, yağlı boya veya mürekkep portreleri oluşturuyor. Veritabanında birçok sanatçının eserleri bulunuyor ve işlem, jeneratif karşıt ağ (GAN) kullanılarak gerçekleştiriliyor. Referanslar: Lopez, N. (2019, 22 Temmuz). Bu site selfielerinizi Rönesans portrelerine dönüstürüyor. Fox News. https://www.foxnews.com/tech/site-ai-selfies-stunning-classical-portraits ArtDog Istanbul. (2022, Temmuz 2). 200. Yasini Van Gogh Sergisiyle Kutluyor. https://artdogistanbul.com/urun/artdog-istanbul-21-sayi/ https://artdogistanbul.com/130-projektor-58-hoparlorle-van-gogh-sergisi/ Oggito. (2019). 2019'un teknolojiden esinlenen en iyi 10 sanat projesi. Erisim adresi: https://oggito.com/icerikler/2019-un-teknolojiden-esinlenen-en-Iyi-10-sanat-projesi/64800 Electric Artefacts. (2021, Subat 5). Dijital sanatin görünümünü degistiren 7 sergi. Erisim adresi: https://www.electricartefacts.art/news/7-exhibitions-that-changed-the-landscape-of-digital-art Wannart. (2018, 28 Mays). Teknoloji ve Sanatin Etkilesimi: Dijital Sanat ve 7 Basarili Ornegi. Erisim adresi: https://wannart.com/icerik/19467-teknoloji-ve-sanatin-etkilesimi-dijital-sanat-ve-7-basarili-ornegi Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Cesur Yeni Kelimeler: Yapay Zekâ Eğitimde Nasıl Devrim Yapacak|

    Önceki Sonraki Cesur Yeni Kelimeler: Yapay Zekâ Eğitimde Nasıl Devrim Yapacak| 20.06.24 Yazar: Nisa Nur Taş Sal Khan tarafından kaleme alınan ve Bill Gates’in de şiddetle tavsiye ettiği kitap olan “Cesur Yeni Kelimeler: Yapay Zekâ Eğitimde Nasıl Devrim Yapacak (Ve Neden Bu İyi Bir Şey)” yapay zekânın eğitimi nasıl herkes için erişilebilir kılacağından ve kişiselleştirilmiş öğrenmenin yararlarından bahsediyor. Günümüzde Yapay Zeka’nın Eğitimde Kullanımı Günümüzde neredeyse yapay zekânın kullanılmadığı alan yok. İnsanlara kolaylık sağlaması, bireye özgü içerikler sağlaması ile yapay zekâ eğitim alanında da kullanılıyor. Yapay zekanın eğitimde kullanıldığı alanlardan en yaygınları olarak kişiselleştirilmiş öğrenme, veriye dayalı karar verme, özel gereksinimi olan öğrencilere destek verme, motivasyon ve katılımı artırmak için oyunlaştırma, eğitim materyalleri oluşturma sayılabilir. Yapay zekânın eğitim alanında gelişmesiyle çevrimiçi eğitim platformları da bu teknolojiyi kullanmaya ve öğrencilerine daha özgün içerikler sunmaya başladı. Sal Khan tarafından yazılan “Cesur Yeni Kelimeler: Yapay Zekâ Eğitimde Nasıl Devrim Yapacak (Ve Neden Bu İyi Bir Şey)- “Brave New Words: How AI Will Revolutionize Education (And Why That’s a Good Thing)- " kitabında, 14 Mayıs 2024, Sal Khan, yapay zekânın eğitim alanını kökten bir şekilde nasıl değiştirebileceğini ele alıyor. Yayımlandığı gibi büyük bir ses getiren bu kitabı Bill Gates de öneriyor.. Khan Academy’nin kurucusu olan Sal Khan, teknolojinin eğitimi herkes için erişilebilir kılma ve kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimi sunma potansiyelinden bahsetmektedir. Eşitlik ve Erişilebilirlik Sal Khan, yapay zekânın eğitimdeki en önemli ve güçlü yanlarından birinin eğitimde eşitliği artırma potansiyeli olduğunu savunuyor. Teknolojinin gelişmesiyle farklı şekillerde öğrenmeye başlayan öğrenciler için geleneksel eğitim sistemleri uygun değildir. Özellikle farklı geçmişlerden gelen ve dezavantajlı topluluklardan gelen öğrenciler için. Yapay zekâ, bu açığın kapatılmasına yardımcı olarak her öğrenciye geçmişlerine, maddi durumlarına ve yaşadığı coğrafyaya bakmaksızın yüksek kaliteli eğitim kaynakları ve destek sağlayabilir. Bu yenilik, her öğrencinin başarılı olma şansını artırarak eğitimdeki eşitsizlikleri azaltabilir.[2] Pratik Uygulamalar ve Örnekler Khan, kitabında yapay zekanın eğitim araçları ve platformlarına nasıl entegre edildiğindinden de bahsediyor. Örneğin, Khan Academy, Khanmigo adı verilen bir yapay zekâ aracı kullanmaktadır. Khan Academy, üretici yapay zeka ile yüksek kaliteli metin ve görüntüler oluşturabilen bir yapay zeka türü, mevcut akıllı öğretmenlerdeki boşlukları doldurabileceğinden ve iyi öğrenci öğrenme uygulamalarını ölçeklendirebileceğinden bahsetmektedir. [5] Kişiselleştirilmiş öğrenme sistemini güçlendiren bu yapay zekâ her öğrencinin performansına bağlı olarak özel alıştırma problemleri ve öğretici videolar sunmaktadır. Örneğin bir öğrencinin bir matematik konusunu anlamakta zorlandığını tespit ederse, o konuyla ilgili ek alıştırmalar veya öğretici videolar önerebilir. Öğrencilerin anında yaptıkları hatalar hakkında geri bildirim alabilmeleri, nereden yola çıkmaları gerektiğini anlamalarına yardımcı olmaktadır.[2] [3] [4] Eğitimde Yapay Zekâ ile Öngörülen Vaatler Khan, yapay zekânın her öğrenci için birer bir eğitim veren öğretmen olma potansiyelini öne sürmektedir. Yapay zekânın insan davranışlarını öğrenme, otomatik değerlendirme ve analiz etme özellikleri ile öğrencilerin öğrenme tarzını, güçlü ve zayıf yönlerini analiz ederek öğrenciye özel bir öğrenme planı öne sürebilir ve öğrenme yöntemlerini ayarlayabilir. Bu şekilde kişiselleştirme yapıldığında, öğrenciler kendi hızlarında öğrenebilirler ve her konuyu anlayabilirler. Zorluklar ve Endişeler Yapay zekâ sayesine eğitimde büyük bir kolaylık ve fayda olsa da yapay zekânın uygulanmasıyla ilgili zorluklar ve etik sorunlar da bulunuyor. Kitabında bu konuya da değinen Khan, yapay zekâ araçlarının öğretmenlerin yerini almak yerine onları desteklemek ve geliştirmek amacıyla tasarlanması gerektiğini vurguluyor. Ve yapay zekâ algoritmalarında veri gizliliğinin korunması ve önyargıyı önleme hakkında tedbirlerinin alınması gerektiğini ekliyor. [3][4] Sonuç Sal Khan, mayıs ayında yayınladığı yeni kitabında teknolojinin ve yapay zekânın gelişmesi ile yapay zekânın eğitimde merkezi bir rol oynadığından, yapay zekâ sayesinde temel haklardan biri olan eğitim hakkının daha etkili bir şekilde sağlanacağından bahsediyor. Kitabında yer alan iç görüleri ve örnekleri ile Sal Khan, yapay zekânın eğitim sisteminde uygulanmasının potansiyel getirileri ve zorluklarını anlatarak yeni bir bakış açısı sunuyor. Kaynakça [1]Gates, B. (2024, Mayıs 19). “Bill Gates: Yapay zekâ eğitimi hakkında bu yeni kitabı okumalısınız.” CNBC. [2]GeekWire. (2024, Mayıs 19). “Bill Gates: Yapay zekâ 'herhangi bir insan kadar iyi bir öğretmen' olacak, ancak eğitimdeki getiriler zaman alacak”. [3]CNBC Africa. (2023, Eylül 13). “Bill Gates, sağlık ve eğitimde yapay zekâdan 'heyecan duyduğunu' söylüyor. “ [4]Globe Echo. (2024, Mayıs 14). Yapay zekâ devrimini yönlendiren startup'ların tam listesini inceleyin: 2024 CNBC Disruptor 50 şirketleri ile tanışın. [5] Khan Academy. (2023). How we built AI tutoring tools. [6] Khanmigo. (2023). Khan Academy's AI-powered tutor. Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Dijital Dönüşüm: Yapay Zekanın Medya Devrimi

    Önceki Sonraki Dijital Dönüşüm: Yapay Zekanın Medya Devrimi 15.07.24 Yazar: Gamze Değirmen Yapay zeka, medya üretimi ve dağıtımında devrim niteliğinde değişiklikler yaparak içerik oluşturma ve kişiselleştirme süreçlerini dönüştürmüştür. Bu dönüşüm, medya endüstrisinde verimliliği artırırken aynı zamanda iş gücü piyasasında belirsizlikler ve etik sorunlar doğurmuştur. Yapay Zeka (AI) Nedir? Yapay zeka, bilgisayar sistemlerinin öğrenme, problem çözme, öneri sunma gibi insanoğlunun becerilerine benzer bilişsel işlevleri taklit edebilme kapasitesine verilen addır. Yapay zeka (AI) son zamanlarda günlük hayatımızdan eksik olmayan bir araç haline gelmeyi başarmıştır. Okul, iş gibi alanlarda yaygın olasıyla birlikte günün herhangi bir saatinde kullandığımız telefon ve bilgisayarlarımızdaki akıllı asistanlar ile farkında olmadan neredeyse her dakika ve saniye kullanmaktayız. Medya, Teknolojinin gelişmesi ve yapay zekanın (AI) günlük hayatımızda yer edinmesiyle birlikte birçok yeniliğe damga vurmuştur. Bu yenilikler birkaç bölüme ayrılırken hem medyayı, hem de medyayı kullanan bizlere olan etkileri derinlemesine incelenmelidir. Bu yenilikler iki başlık altında toplanabilir: Yapay Zeka (AI) ve Medya Üretimi Gołąb-Andrzejak (2023) tarafından yazılan "Üretken AI ve ChatGPT'nin Dijital Reklam Kampanyaları Oluşturma Üzerindeki Etkisi" adlı araştırma makalesinde yapay zeka, dijital pazarlama alanında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Yapay zeka, içerik üreticilerinin içeriklerini üretirken de kullanılmakta olup video üretiminden videonun içeriğini oluşturmasına kadar geniş bir yelpazede fayda sağlamaktadır. Ayrıca, içerik üreticilerinin videolarının açıklamalarına yazdığı yazıları otomatik metin oluşturma yapay zeka araçları ile hazırlanabilmekte, film senaryosu, müzik kompozisyonu, blog ve hatta makale yazımlarında kullanılabilmektedir. Oxford Academic (2022) tarafından yapılan bir araştırmada, plastik cerrahlar için yapay zeka ile sosyal medyada içerik üretip yönetim stratejileri belirlemenin etkileri bir yıl boyunca incelenmiştir. Bu da yapay zekanın medyaya olan katkısı ve etkisi hakkında deney ve gözlem yoluyla bilgi edinmenin önemini göstermektedir. Yapay zeka araçlarının medyaya olan etkisinin araştırmalarının sonuçlara deney yaparak bulunmaktadır. Oxford Academic tarafından yapılan bir araştırmada Plastik Cerrahları için yapılan yapay zeka ile sosyal medyada içerik üretip yönetim stratejileri belirlediklerini bir sene içerisinde kayıta almışlardır. [2] Bu da gösteriyor ki yapay zekanın medyaya olan katkısı ve etkisi hakkında bir araştırma yapılıyorsa, deney ve gözlem başa gelmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar gösteriyor ki, yapay zeka (AI) medyanın birçok alanında kendisini geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde oldukça göstermektedir. Bazı kişilere göre ise yapay zeka yakın bir gelecekte insanoğlunun medya alanında yaptığı her şeyi yapabilecek ve çoğu alanda insanlara gerek kalmayacak. Şu an bile habercilik ve reklamcılık, içerik üreticiliği, film, dizi üretilmesi, blog ve makale yazımları gibi medyanın çeşitli alanlarında yaygın bir şekilde kullanılan yapay zeka araçları, insanlığa sadece kolaylık mı sağlayacak yoksa insanların işlerini yaparak insanlara iş bulmakta zorluk mu yaşatacakları konusunda insanlar arasında tartışmalar sürmektedir. Bu durum, yapay zekanın sunduğu fırsatlarla birlikte getirdiği zorluklar arasında bir denge kurmanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Yapay zekanın (AI) günümüzde yer edinmesi ile medya endüstrisinde büyük değişiklikler yaşanmakta, içerik üretiminden dağıtımına kadar birçok süreç yeniden şekillenmektedir. Bu dönüşüm, hem fırsatlar hem de zorluklar bulundurmaktadır. Sonuç olarak, yapay zekanın medya üzerindeki etkilerini en iyi şekilde yönetebilmek için teknoloji ile insanların yaptığı işler arasındaki dengeyi korumak, sürekli olarak bu alandaki gelişmeleri takip etmek büyük önem taşımaktadır. Medya endüstrisinde çalışan ve içerik üreten insanlar, yapay zekanın sunduğu fırsatları en verimli şekilde kullanırken, toplum üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmek için stratejik adımlar atmalıdır. Referanslar Gołąb-Andrzejak, E. (2023). Üretken AI ve ChatGPT'nin Dijital Reklam Kampanyaları Oluşturma Üzerindeki Etkisi. https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/01969722.2023.2296253 Oxford Academic. (2022). Plastik Cerrahlar için Yapay Zeka ile Sosyal Medyada İçerik Üretip Yönetim Stratejileri. https://academic.oup.com/asj/article-abstract/44/7/769/7608227?redirectedFrom=fulltext Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Yeni Medya Teknolojisini Anlamak

    Önceki Sonraki Yeni Medya Teknolojisini Anlamak 12.05.24 Yazar: Gamze Değirmen Yeni medya teknolojilerinin etkisini ve geleneksel medya ile ilişkisini anlamak. Sosyal medya, yayıncılık platformları ve yapay zeka gibi alanlardaki gelişmeler, medya kullanımını ve içerik üretimini değiştirmiştir. Yeni Medya Teknolojileri, bloglar, wikiler, sanal dünyalar ve diğer sosyal medya ağları gibi bir çok alanda günlük hayatımızda çoktan yer almışlardır. Yeni Medya Teknolojisi, eskilerden beri kullanılan, televizyon, radyo, yayıncılık gibi geleneksel medya araçlarının değişmesinde de büyük bir rol oynamıştır. Bu değişim ile birlikte medya hayatına medyanın her alanda kullanılmasına ve medya araçlarına ulaşımı kolaylaştıracak yeni araçlar doğmuştur. Bunlar, dijital kanallar, dijital platformlar ve Yapay Zeka (AI) olarak üçe ayrılabilir[1]. Bu teknolojiler şunları içerir 1. Sosyal Medya Platformları TikTok, Instagram, Twitter gibi uygulamaların hayatımıza girmesiyle günlük rutinimizde yer edinmeleri çok kısa bir sürede gerçekleşti. Yeni medya teknolojilerinin ve teknolojik cihazların günümüzde yaygınlaşması ile ilgili yapılan ulusal bir araştırmaya göre, 18 ila 24 yaş arasındaki Fransız gençlerinin haftada 27 saatlerini sosyal medya üzerinde geçirdikleri görülmüştür [2]. Öyle ki, bazıları sosyal medya ağlarını işleri haline bile getirerek “Influencerlık, YouTuberlık, Vloggerlık” adı verilen yeni meslek türlerini de hayatımıza katarak televizyonculuk, radyoculuk, gazetecilik gibi geleneksel medya alanlarının değişmesinde büyük bir rol oynamışlardır 2. Yayıncılık Platformları Yayıncılık platformlarının hayatımıza girmesiyle birlikte en sevdiğimiz dizilere, filmlere, şarkılara, kitaplara hatta artık gazetelere bile istediğimiz zaman, istediğimiz yerde, istediğimiz şekilde ulaşabiliyoruz. Geleneksel medyanın aksine, bu teknolojiler istediğiniz film, dizi ve benzeri şeylere erişiminizi kolaylaştırarak bize medya teknolojisinin her geçen gün geliştiğini gösterir 3. Yapay Zeka Günümüzde yapay zekanın bir kullanım yeri de medyadır. Sosyal medyada izlediğimiz birçok videolar ve hatta animasyonlar bile yapay zeka tarafından yapılmış olabiliyor. En sevdiğiniz sanatçıların sesleri ile yapılmış videolar ile karşılaşmanız bile mümkün. Yapay Zeka ile ses ve görüntü klonlama son senelerde oldukça popüler olmasıyla sosyal medyada yer edindi. Ortalama bir insanın yapay zeka ile yapılmış görüntü ve ses klonlarının ayırt etmesinin oldukça zor olduğu söylenmekte [3]. Bu bazı kişiler tarafından politikacılar, şarkıcılar, dublaj sanatçıları için bir tehdit olarak gözükürken, bazı insanlar yapay zekanın bu şekilde ilerleyebilmesinin insanlık için katkı sağlayabilecek bir şey olduğu yönünde düşüncelerini öne sürdüler. Yeni medya teknoloji araçları hayatımızın çoğu yerine ilişmiş durumda. Geleneksel medyaya kıyasla yeni medyanın gelişmiş teknolojisi hayatımızı daha da kolaylaştırmamıza katkı sağlamakta. Medya teknolojisinden yararlanarak iş hayatlarını kolaylaştıran insan sayısı her geçen gün artarken, medya teknolojisinin sunduğu olanaklar da giderek çeşitleniyor ve genişliyor. Geleneksel medya araçlarının değeri, dijitalleşme ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte azalıyor ancak hala belirli bir öneme sahip. Özellikle belirli yaş grupları ve belirli coğrafi bölgelerde, geleneksel medya araçları hala güçlü bir etki sağlayabiliyor Referanslar Bigot, R., Crouette, P., & Daudey, E. (2013). Condition de vie et aspirations des Français. CREDOC. Retrieved October 27, 2015, http://www.credoc.fr/pdf/Rapp/R297.pdf Trivedi, R. (2023, October 18). Understanding new media technology. LinkedIn. https://www.linkedin.com/pulse/understanding-new-media-technology-reema-trivedi-d2gwc?utm_source=share&utm_medium=member_ios&utm_campaign=share_via Verma, P., & Oremus, W. (2023, October 15). AI voice clones mimic politicians and celebrities, reshaping reality. The Washington Post. https://www.washingtonpost.com/technology/2023/10/13/ai-voice-cloning-deepfakes/ Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) Teknolojileri

    Önceki Sonraki Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) Teknolojileri 08.07.24 Yazar: Tuğçe Vural Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) teknolojileri, fosil yakıtların yanması sonucu açığa çıkan CO2'yi yakalayıp depolayarak iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi amaçlamaktadır. Bu makale, CCS teknolojilerinin temel prensiplerini, literatürünü ve gelecekteki potansiyelini incelemektedir. Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) teknolojileri; sera gazı emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek amacıyla geliştirilen yenilikçi çözümler arasında önemli bir yer tutmaktadır. CCS, fosil yakıtların yanması veya endüstriyel süreçler sonucunda, açığa çıkan karbondioksitin (CO2) atmosfere salınımını engelleyerek, yakalanması ve güvenli bir şekilde depolanması prensibine dayanmaktadır. Bu makale, CCS teknolojilerinin temel prensiplerini, mevcut literatürü, bulguları ve bu teknolojilerin gelecekteki potansiyelini incelemeyi amaçlamaktadır. Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) teknolojileri, fosil yakıtların enerji üretiminde ve endüstriyel faaliyetlerde kullanılmasının bir sonucu olarak açığa çıkan karbondioksit (CO2) emisyonlarını azaltmak amacıyla geliştirilmiştir. CCS süreçleri genellikle üç aşamadan oluşmakta olup: karbondioksitin yakalanması, taşınması ve depolanması olarak isimlendirilmektedir. Yakalama aşaması; CO2'nin atmosfere salınımından önce emisyon kaynaklarından ayrıştırılmasını içermektedir. Taşıma aşaması; yakalanan CO2'nin depolama alanlarına güvenli şekilde taşınmasını sağlamaktadır. Depolama aşaması ise CO2'nin yeraltı jeolojik oluşumlarında, okyanuslarda veya diğer uygun alanlarda uzun vadeli olarak saklanmasını içermektedir (IPCC, 2005). CCS teknolojilerinin geliştirilmesinde ve uygulanması konusunda birçok çalışma yapılmıştır. İlk CCS projeleri, 1990'larda Kuzey Amerika ve Avrupa'da başlamış olup, bu alandaki araştırmalar ve uygulamalar hızla artmıştır. Geçmişte yapılan çalışmalar, CCS teknolojilerinin teknik fizibilitesini ve ekonomik etkinliğini incelemiş, bu teknolojilerin sera gazı emisyonlarını azaltma potansiyelini ortaya koymuştur. Özellikle enerji üretimi ve ağır sanayi gibi yüksek emisyonlu sektörlerde CCS'nin uygulanabilirliği üzerine yoğunlaşmışlardır (Metz et al., 2005). Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) teknolojileri üzerine yapılan çalışmalar, bu teknolojilerin etkinliğini ve potansiyelini ortaya koymuştur. Metz ve arkadaşları (2005), CCS'nin küresel karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip olduğunu ve bu teknolojilerin, özellikle enerji üretiminde ve sanayi sektöründe yaygın olarak kullanılabileceğini belirtmişlerdir. Bu çalışmalarda, CCS'nin enerji üretim maliyetlerini artırabileceğini, fakat uzun vadede iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir araç olduğu vurgulanmaktadır. Karbon Yakalama Yöntemleri: CCS teknolojilerinde kullanılan başlıca karbon yakalama yöntemleri; pre-combustion (yanma öncesi), oxy-fuel combustion (oksijenle yakma) ve post-combustion (yanma sonrası) yöntemleridir. Pre-combustion yöntemi, fosil yakıtların gazlaştırılması sonucunda elde edilen sentez gazından CO2'nin ayrıştırılması işlemini içermektedir. Oxy-fuel combustion yöntemi ise fosil yakıtların saf oksijenle yakılması sonucunda oluşan CO2'nin doğrudan yakalanmasını sağlamaktadır. Post-combustion yöntemi, mevcut enerji santrallerine ve endüstriyel tesislere entegre edilebilmesi nedeni ile yaygın olarak tercih edilmektedir. Bu yöntemde, fosil yakıtların yanması sonucunda oluşan egzoz gazlarından CO2 ayrıştırılmakta ve yakalanmkatadır (IPCC, 2005). Karbon Taşıma ve Depolama: Yakalanan CO2'nin taşınması ve depolanması, CCS sürecinin önemli aşamalarını oluşturmaktadır. CO2 genellikle boru hatları veya gemiler aracılığı ile depolama alanlarına taşınmaktadır. Depolama aşamasında, CO2 yeraltı jeolojik oluşumlarında, özellikle boş petrol ve gaz rezervuarlarında, tuz akiferlerinde veya derin kömür yataklarında depolanmaktadır. Bu depolama alanları, CO2'nin uzun vadeli ve güvenli bir şekilde saklanmasını sağlayacak şekilde seçilmekte ve sürekli olarak izlenmektedir (Benson & Cole, 2008). Ekonomik ve Politik Etkenler: CCS teknolojilerinin uygulanabilirliği, teknik faktörlerin yanı sıra ekonomik ve politik etkenlerle de ilişkilidir. CCS projelerinin yüksek maliyetleri, bu teknolojilerin geniş çapta uygulanmasını engelleyebilecek önemli bir faktördür. Fakat, karbon vergileri, emisyon ticaret sistemleri ve diğer politika araçları, CCS'nin ekonomik cazibesini artırabilmektedir. Ayrıca, hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların da sağladığı teşvikler ve destekler de CCS teknolojilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için önemli bir rol oynamaktadır (IPCC, 2005). Bu makale, CCS teknolojilerinin sürdürülebilirlik üzerindeki etkilerini incelemek için literatür taraması yöntemini kullanmaktadır. Veri toplama teknikleri arasında akademik makaleler, hükümet raporları ve endüstri analizleri bulunmaktadır. Bu yöntemler, CCS teknolojilerinin teknik, ekonomik ve çevresel boyutlarını kapsamlı bir şekilde değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Araştırma, CCS teknolojilerinin enerji verimliliğini artırdığını, karbon emisyonlarını önemli bir ölçüde azalttığını ve enerji üretiminde sürdürülebilirliği sağladığını göstermektedir. Özellikle, post-combustion ve oxy-fuel combustion yöntemleri, mevcut enerji santrallerine ve endüstriyel tesislere entegre edilebilmesi sebebiyle büyük bir potansiyele sahiptir. Yakalanan CO2'nin yeraltı jeolojik oluşumlarında güvenli bir şekilde depolanması, uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynamaktadır. Bulgular, CCS teknolojilerinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Enerji verimliliği, karbon emisyonlarının azaltılması ve uzun vadeli depolama çözümleri üzerindeki olumlu etkilerini, iklim değişikliğiyle mücadelede bu teknolojilerin önemini ortaya koymaktadır. Fakat, CCS projelerinin yüksek maliyetleri ve teknik zorlukları, bu teknolojilerin yaygınlaşmasını sınırlayabilmektedir. Bu sebeple ekonomik teşvikler ve politika destekleri, CCS'nin geniş çapta uygulanmasını teşvik etmek için kritik öneme sahiplerdir. CCS teknolojilerinin uygulanması, veri güvenliği ve çevresel riskler gibi etik konuları da gündeme getirmektedir. Yakalanan CO2'nin uzun vadeli depolama güvenliği, çevresel ve insan sağlığı açısından önemlidir. Ayrıca, bu teknolojilerin yüksek maliyetleri, uygulama sürecinde pratik zorluklar da yaratabilmektedirler. Bu sebeple, CCS projelerinin ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için dikkatle planlanması ve yönetilmesi gerekmektedir. Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) teknolojileri, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada önemli bir araçtır. Enerji verimliliği, karbon emisyonlarının azaltılması ve uzun vadeli depolama çözümleri üzerindeki olumlu etkileri, çevresel sürdürülebilirliği artırmaktadır. Fakat, bu teknolojilerin yaygınlaştırılması için ekonomik teşvikler ve politika destekleri de gereklidir. Gelecekteki araştırmalar, CCS teknolojilerinin daha geniş çapta uygulanmasını ve bu teknolojilerin sosyal etkilerini incelemelidir. Ayrıca, veri güvenliği ve çevresel riskler konularında da daha fazla çalışma yapılmalıdır. Hükümetler ve uluslararası kuruluşlar, CCS projelerinin ekonomik cazibesini artırmak amacıyla teşvikler ve destekler sağlamalıdır. Referanslar Benson, S. M., & Cole, D. R. (2008). CO2 sequestration in deep sedimentary formations. Elements, 4 (5), 325-331. Fennell, P. S., & Anthony, E. J. (2015). Calcium and chemical looping technology for power generation and carbon dioxide (CO2) capture: Status, challenges, and future directions. Applied Energy, 138 , 150-166. Haszeldine, R. S. (2009). Carbon capture and storage: How green can black be? Science, 325 (5948), 1647-1652. IPCC. (2005). IPCC special report on carbon dioxide capture and storage . Cambridge University Press. Rubin, E. S., & Zhai, H. (2012). The cost of carbon capture and storage for natural gas combined cycle power plants. Environmental Science & Technology, 46 (6), 3076-3084. Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü

    Önceki Sonraki Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü 25.08.24 Yazar: Nursima Çalış Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Toplumların fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, sanal paranın günümüzde ve gelecekteki konumunun ne düzeyde olacağı konularını ele almaktadır. Ödeme sistemleri ve ödeme araçları, gelişen finansal piyasaların ortaya çıkardığı yeni kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitlenmeye ve değişmeye devam etmektedir. Teknolojinin her alanda yaptığı yenilikler ve gelişmeler, yeni ödeme yöntemlerinin oluşmasına da olanak sağladı. Finansal piyasalardaki bazı aktörlerin; işlemlerin hızının ve bilgi gizliliğinin artmasına yönelik talepleri ile merkez bankalarının ihraç ettiği ve politikalarıyla yönettiği para birimlerine karşı sergiledikleri protesto tutumu, sanal para birimlerinin (SPB'lerin) ortaya çıkmasında ve kısa zamanda adlarını duyurmalarında rol oynayan faktörlerin başında gelmektedir. Sanal para birimleri en çok emtia para, itibari para ve elektronik para ile, özellikle paranın temel fonksiyonu bağlamında karşılaştırılmakta; sanal para birimlerinin benzerlikleri kadar farklı yönleri de bulunmaktadır. Günümüzde, ilk sanal para birimi örneği olan Bitcoin'in kullandığı teknolojiyi esas alarak üretilmiş yüzlerce sanal para birimi mevcuttur. Değeri üretildiği malzemeden gelen paralara “emtia para” denir. Emtia paralar tamamıyla elle tutulur, gözle görülür oluşumlardır. Dünyada kullanıldığı bölgelere ve zamanlara göre, çay, inci, tuz, fildişi, sığır, köle, bakır, demir gibi emtialar uzun yıllar boyunca değişim aracı şeklinde işlem görmüştür (Özdemir, 2017). Değişim aracı olarak kullanılmasalar dahi, kendileri değerli olduğu için değişim aracı olarak kullanılmışlardır. Güvenilir ve fiziki olmaları nedeniyle, ekonomik çalkantı ve krizlerde, paranın değerinin çok düştüğü hiper enflasyon durumlarında insanlar devletlerin bastığı paralar yerine emtia paralara yönelirler. İnsanlık tarihi boyunca en yaygın olarak kullanılan emtia paralar ise altın ve gümüştür. Paranın serüveni önce mal ve hizmetlerin takası, daha sonra emtia olarak kullanılması, ardından altın/gümüş olarak işlem görmesi, altın karşılığı olan banknot olarak kullanılması ve günümüzde de altın karşılığı bulunmayan, güvene dayalı itibari paraya çevrilmesi ile gelişmiştir. Bu süreç günümüzde dijital ve kripto paralara doğru devam etmektedir. Önemli bir değişim aracı olan para, insanlığın teknolojik, ekonomik ve bilimsel gelişmesine bağlı olarak somuttan soyuta doğru bir süreç izlemektedir (Çakracıoğlu, 2016). Elektronik sanal para, dijital formda bulunan ve elektronik cihazlar aracılığıyla kullanılan parayı ifade eder. Bu tür paralar, dijital cüzdanlarda saklanır ve çevrimiçi işlemler, mobil ödemeler ve elektronik fon transferleri gibi çeşitli dijital işlemler için kullanılır. Elektronik sanal paralar, merkezi bir otorite tarafından yönetilebileceği gibi (örneğin, banka hesaplarındaki dijital paralar) merkezi olmayan sistemler tarafından da yönetilebilir (örneğin, kripto paralar). Bu paralar, geleneksel kâğıt para ve madeni paraların dijital eşdeğerleridir ve genellikle hızlı, güvenli ve kolay ödeme yöntemleri sunarlar. PayPal ve Venmo gibi dijital ödeme platformları mevcuttur. Carpenter (2016), Ocak 2012 ve Mayıs 2016 dönemi arasındaki verilerden faydalanarak oluşturduğu çalışmasında, Bitcoin değerinin oynak bir seyir izlemesine rağmen oldukça yüksek bir getiri oranına sahip olduğunu ve geri kalan finansal varlıklarla düşük korelasyon ilişkisi içermesi nedeniyle oldukça önemli bir portföy çeşitlendirme enstrümanı olduğunu belirtmiştir. Moore ve Stephen (2016), çalışmalarında gelecek dönemlerde ülkelerin merkez bankalarının uluslararası rezerv miktarlarının bir kısmını kripto varlıklara ayırmasının olası avantaj ve dezavantajlarına yer vermektedirler. Çalışmanın neticesinde, bu varlıkların gerçekleştirilen birçok işlemi kolaylaştırabileceğini ancak rezerv içindeki oranının aşırı dalgalanmalardan dolayı sınırlı tutulması gerektiğini öne sürmüşlerdir. Corbet vd. (2018), çeşitli kripto varlıkları seçerek diğer iktisadi varlıklarla arasındaki oynaklık ve getiri oranlarını incelemişlerdir. Çalışmanın neticesinde kripto varlıkların kısa dönemli olarak yatırımcılarına avantaj getirebileceği ve ekonomide meydana gelen ani şoklardan en az seviyede etkilendiklerini ortaya çıkarmışlardır. Karaağaç ve Altınırmak (2018), belirlenmiş on kripto varlığın kendi aralarındaki etkileşimleri üzerinde durmuşlardır. Johansen Eşbütünleşme Analizi ile Granger Nedensellik Testinden faydalanarak, Bitcoin'in ve NEM'in Bitcoin Cash'in Granger nedeni olduğu ortaya çıkarılmıştır. Vostakis ve Giotitsas (2014), Bitcoin gibi sanal varlıkların politika üzerindeki etkisini, dijital para biriminin yükselişi, fayda ve zararlarını araştırmaktadırlar. Farklı bir zemine sahip olan sanal paralar, "dağınık kapitalizmin" bir örneği olduğunu ve üstün bir teknolojik gelişme olduğunu savunmuşlardır. En Çok Tercih Edilen Kripto Paralar: Bitcoin (BTC) Ethereum (ETH) Binance Coin (BNB) Cardano (ADA) Tether (USDT) Bu bilgiler sunulurken çeşitli araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Akademik makaleler ve web sitelerinden yararlanılmıştır. Sanal paralar, birçok platformda yer almış durumda. Değeri her geçen gün artan kripto paralar, hayatımızda hem ödeme hem de yatırım aracı olarak kullanılmaktadır. Son zamanlarda Bitcoin gibi birçok kripto para, yatırım aracı olarak hayatımızda yer alıyor. Ekonomik dalgalanmalardan en az hasarla çıkmalarından kaynaklı olarak güvenli bir yatırım aracı olarak görülüp yoğun bir talep almaktadır. Sanal paralar, aslında yüzyıllar öncesinden hayatımıza girip yer edinmiş durumda. Paranın yaşam döngüsü, geçmişteki takas yöntemi ile başlayıp günümüzde sanal para yöntemine evrilmiştir. Sanal paranın daha ucuz ve işlem görmesinin daha kullanışlı olmasından kaynaklı olarak gelecekte daha fazla hayatımızda yer alacağı öngörülmektedir. Referanslar: Özdemir, A. (2017). Emtia Para Nedir? Medeniyet Araştırmaları Dergisi, 2(4), 81-97. Çakracıoğlu, B. (2016). Paranın Evrimi. PressAcademia Procedia, 14(1), 80-83. Carpenter, D. (2016). Bitcoin as a Portfolio Diversification Tool. Journal of Cryptocurrency, 1(1), 12-34. Moore, J., & Stephen, W. (2016). Central Bank Reserves and Cryptocurrencies. Economic Review, 5(3), 45-67. Corbet, S., Lucey, B., & Yarovaya, L. (2018). The Financial Market Impact of Cryptocurrencies. Journal of Financial Stability, 34, 52-63. Karaağaç, B., & Altınırmak, T. (2018). Analyzing the Interactions among Major Cryptocurrencies: The Case of Bitcoin and NEM. International Journal of Economics, 8(2), 125-142. Vostakis, N., & Giotitsas, C. (2014). The Political Economy of Cryptocurrencies: The Rise of Bitcoin. Digital Economy Journal, 3(1), 89-103. Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri

    Önceki Sonraki Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri 02.09.24 Yazar: Gamze Değirmen Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Yakın zamanlarda Türkiye’de oldukça popüler olan sosyal medya mecrası olan Instagram birkaç günlüğüne kapatılmıştı. Yetkili kişilerin günler boyunca uğraşları sonucunda Instagram Türkiye’de geri açıldı. Bu makalenin yazılma amacı, Instagram’ın kapatılması üzerine içerik üreticilerinin, izleyicilerin veya bu mecralarda iş yapan diğer kişilerin hayatlarına olan etkilerinden bahsedilecektir. Instagram’ı çoğumuz günlük hayatımızda yaklaşık olarak her gün kullanmaktayız. Teknolojinin hızla ilerlediği ve yaşantımızın büyük bir kısmının dijitale taşındığı günümüzde, medya platformlarının sadece birkaç saatliğine bile kapatılması önemli sorunlara yol açarken, 8 gün süren bir erişim engeli süresince içerik üreticilerinin büyük ölçüde gelir kaybı yaşadıkları, takipçi etkileşimlerinde düşüşler gördükleri ve işbirliklerinin aksadığı açıktır. Bu durum, dijital mecraların ne kadar önemli olduğunu ve kısa süreli aksaklıkların bile büyük etkiler yaratabileceğini gösteriyor. İçerik üreticilerinin çoğundan fazlasının Instagram’da aktif olduğu söylenebilir. Türkiye’de Instagram’a erişim englelinin getirilmesiyle birlikte içerik üreticileri, izleyiciler başka platformlar aramaya başladı. Instagram’dan sonra en çok içerik üretilen platform olan TikTok, büyük bir kullanıcı kitlesine hitap ederek hızlı ve yaratıcı içeriklerin paylaşılmasını sağlamaktadır. Zaten oldukça popüler olan TikTok, özellikle Instagram’ın erişime kapatılması ile birlikte genç kullanıcılar arasında hızla arttı ve bu platform, kullanıcıların hem eğlenceli hem de bilgi verici içerikler üretmelerine olanak tanıyan dinamik bir ortam sundu. Ancak, TikTok’un da erişim sorunları yaşaması durumunda, bu platformda içerik üretenler için benzer zorluklar ve gelir kayıpları ortaya çıkabilir. Yapılan araştırmaları özetleyecek olursak, sosyal medya platformlarına olan erişimin engellenmesi, özellikle içerik üreticilerinin gelirlerinde azalma, kullanıcı davranışlarında değişiklik ve dijital pazarlama stratejilerinde önemli değişikliklere yol açabilir (Guess, 2023; Springer, 2023). Bu durumda, sosyal medya platformlarına olan erişimin engellenmesinin üzerinde yapılan araştırmalar, kullanıcılarının alternatif platformlara (TikTok, X, vb.) yöneldiği ve yine aynı şekilde içerik üreticilerinin gelir kaybı yaşaması ve dijital pazarlamanın büyük ölçüde değişime uğradığını göstermektedir (Guess, 2023; Springer, 2023). Bu tür araştırmalarda da çoğu araştırmada kullanılan yöntemler kullanılmaktadır. Anketler, veri toplama, içerik analizi, sosyal medya platformlarındaki izleyicilerin davranışalrı gibi, haberler ve medya içerikleri ve ek olarak psikolojik ve sosyolojik analizler yapılarak bu sonuçlara ulaşılmıştır. Araştırmalardan kazanılan bulgular gösteriyor ki, sadece Instagram değil, herhangi popüler bir sosyal medya mecrasının birkaç günlük olsa bile kapatılması özellikle içerik üreticileri olmak üzere çoğumuzun hayatını oldukça etkilemektedir. Özellikle sosyal medya içerik üreticilerinin gelir kayıpları gibi, sosyal medyayı aktif şekilde kullanmakta olan kişilerin davranışlarında olabilecek değişiklikler de herhangi bir erişim engeli durumunda insanların aklına gelecek ilk birkaç şeyden biridir. Araştırmalar, herhangi bir popüler sosyal medya platformunun birkaç günlük bir süre için bile kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri olmak üzere birçok kişinin yaşamını önemli ölçüde etkilediğini ortaya koymaktadır. İçerik üreticileri, bu tür erişim engellerinden dolayı gelir kayıpları yaşarken, takipçi etkileşimlerinde azalma olmakta ve işbirlikleri ile sponsorluk anlaşmalarında sorunlar yaşamaktadır. İçerik üreticileri, sosyal medya platformlarının kapanmalarına karşı birden fazla platformda aktif olmalı, kriz anları için yedek planlar geliştirmeli ve dijital güvenliğe önem vermelidir. Ayrıca, kullanıcı davranışlarını izlemeli ve dijital bağımlılık konusunda bilinçlenmelidir. Referanslar Guess, A. (2023). Social media polarization and the 2020 election: Insights from SPIA’s Andrew Guess. Princeton University . https://www.princeton.edu/news/2023/07/28/social-media-polarization-and-2020-election-insights-spias-andrew-guess-and Springer, L. (2023). The impact of social media shutdowns on content creators and digital marketing strategies. Education and Information Technologies , 28(5), 3912-3930. https://link.springer.com/article/10.1007/s10639-023-12213-6 Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Sürdürülebilir Teknoloji Benimsemesini Teşvik Etme Stratejileri

    Önceki Sonraki Sürdürülebilir Teknoloji Benimsemesini Teşvik Etme Stratejileri 22.06.24 Yazar: Tuğçe Vural Bu makalede, sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesini teşvik eden stratejiler incelenmiş ve farkındalık, teşvik programları, AR-GE faaliyetleriagibi çeşitli yöntemler ele alınmıştır. Sürdürülebilir teknolojilerin yaygınlaştırılmasının çevresel, ekonomik ve sosyal faydalar sağladığı vurgulanmıştır. Sürdürülebilir teknolojiler, çevresel etkileri azaltarak ve doğal kaynakları koruyarak ekonomik ve sosyal kalkınmayı destekleyen yenilikçi çözümler sunmaktadırlar. Bu teknolojilerin yaygınlaştırılması, sürdürülebilir bir gelecek için hayati bir öneme sahiptir. Bu makalede, sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesini teşvik eden stratejiler incelenmiştir. Makalenin amacı ise sürdürülebilir teknolojilere geçişi hızlandırmak için etkili yöntemler ve uygulamaları okuyuculara sunmaktır. Sürdürülebilir teknolojiler, enerji üretiminden atık yönetimine, su arıtımından tarım uygulamalarına kadar geniş bir alanda çevresel etkileri minimize eden çözümler sunmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliği teknolojileri, akıllı şebekeler ve döngüsel ekonomi uygulamaları, sürdürülebilir teknolojilerin başlıca örneklerindendir. Sürdürülebilir teknoloji benimseme stratejileri hakkında yapılan araştırmalar, çeşitli teşviklerin ve bilinçlendirme programlarının etkili olduğunu göstermektedir. Örneğin, yenilenebilir enerji projeleri ile elektrikli araç kullanımını artırmaya yönelik çalışmalar bu alana önemli katkılar sunmuştur. Geels (2002) ve Hekkert & Negro (2009), sürdürülebilir teknolojilerin kabul edilmesi için, çeşitli katmanlara yayılan ve işlevsellik içeren yaklaşımlar önermektedirler. Geels (2002), teknolojik geçiş süreçlerini inceleyerek, yeniliklerin yaygınlaşmasında çok katmanlı bir perspektif önermiştir. Hekkert ve Negro (2009), yenilik sistemlerinin işlevlerini analiz etmiş ve sürdürülebilir teknolojik değişimi anlamada önemli bir çerçeve sunmuşlardır. Porter ve Van der Linde (1995), çevreyle rekabet arasındaki ilişkiyi yeni bir açıdan ele almış ve yeni bir yaklaşım geliştirmişlerdir. Jänicke (2008), ekolojik modernizasyon kavramını geliştirerek, çevresel politikaların ve ekonomik kalkınmanın birlikte ele alınması gerekliliğini vurgulamaktadır. Rennings (2000), eko-inovasyon araştırmalarının sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesindeki rolü ile ekolojik ekonominin katkılarını incelemiştir. Bu makale, literatür taraması ve mevcut araştırmaların analizine dayanmaktadır. Çeşitli akademik kaynaklar, raporlar incelenmiş, sürdürülebilir teknoloji benimseme stratejileri değerlendirilmiştir. Ayrıca, farklı ülkelerden ve sektörlerden örnekler alınarak, çeşitli uygulamaların etkinliği de incelenmiştir. Sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesini teşvik eden başlıca stratejiler şu şekilde sıralanabilir: 1. Farkındalık ve Eğitim: Toplumun bilinç düzeyini artırmak amacıyla eğitim programları ve farkındalık kampanyaları düzenlenmelidir. Eğitim kurumlarında sürdürülebilirlik derslerinin müfredata eklenmesi, genç nesillerin bu konudaki bilinç düzeyini artıracaktır. Medya ve sosyal medya platformları üzerinden sürdürülebilir teknolojilerin tanıtımı da önemli bir farkındalık stratejisi oluşturacaktır. 2. Teşvik ve Destek Programları: Mali teşvikler ve destek programları, bireylerin ve işletmelerin sürdürülebilir teknolojilere yatırım yapmalarını kolaylaştırmaktadır. Vergi indirimleri, sübvansiyonlar ve düşük faizli krediler gibi finansal teşvikler, bu teknolojilere geçişi hızlandıracaktır. Örneğin, yenilenebilir enerji sistemleri kuran ev sahiplerine vergi indirimi sağlanması ya da elektrikli araç satın alanlara devlet desteği verilmesi gibi uygulamalar bu bağlamda değerlendirilebilir. 3. Araştırma ve Geliştirme (AR-GE): Yenilikçi çözümler geliştirmek için AR-GE faaliyetlerine yatırım yapılmalıdır. Üniversiteler, araştırma enstitüleri ve özel sektör iş birliği ile sürdürülebilir teknolojilerde yenilikçi çözümler geliştirilmelidirler. Bu sayede, daha verimli, maliyeti etkin ve kullanıcı dostu teknolojiler ortaya çıkacaktır ve benimsenmelerini kolaylaşacaktır. 4. Altyapı Geliştirme: Gerekli altyapının sağlanması, sürdürülebilir teknolojilerin yaygınlaşmasını desteklemektedir. Örneğin, elektrikli araçların kullanımını artırmak amacıyla şarj istasyonlarının sayısının artırılması gerekmektedir. Aynı şekilde, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu için akıllı şebeke sistemlerinin kurulması da gereklidir. 5. Kamu ve Özel Sektör İş birliği: Ortak projeler ve iş birlikleri teşvik edilmelidirler. Kamu kurumları ve özel şirketler, ortak projeler geliştirerek bu alanda birlikte çalışmalıdırlar. Örneğin, belediyeler ile özel enerji şirketleri arasında yenilenebilir enerji projeleri geliştirilebilir. 6. Yasal Düzenlemeler ve Standartlar: Sürdürülebilir uygulamaları teşvik eden yasal düzenlemeler oluşturulmalıdır. Çevreye zararlı uygulamaları sınırlandıran ve sürdürülebilir teknolojilerin kullanımını zorunlu kılan yasalar, bu alandaki ilerlemeyi hızlandıracaktır. Ayrıca, sürdürülebilirlik standartlarının belirlenmesi ile bu standartlara uyumun teşvik edilmesi de önemlidir. 7. Topluluk Katılımı ve Paydaşlar: Yerel topluluklar ile paydaşlar sürece aktif olarak dahil edilmelidirler. Topluluk katılımı projelerin başarısını artıracaktır ve toplumun genelinde sürdürülebilirlik bilincini de güçlendirecektir. 8. İyi Uygulama Örneklerinin Paylaşımı: Başarılı projelerin örnek teşkil etmesi için bilgi ve deneyimlerinin paylaşımı yapılmalıdır. Bu kapsamda, konferanslar, çalıştaylar ve yayınlar aracılığı ile bilgi ve deneyim paylaşımı yapılmalıdır. Araştırma bulguları, sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesinde farkındalık, teşvik ve altyapı gibi faktörlerin kritik öneme sahip olduğunu göstermektedir. Eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri, bireylerin ve işletmelerin bu teknolojilere olan ilgisini artırmaktadır. Finansal teşvikler ve destek programları, yatırım kararlarını olumlu yönde etkilemektedirler. AR-GE faaliyetlerine yapılan yatırımlar ile yenilikçi ve kullanıcı dostu teknolojilerin geliştirilmesine katkıda bulunulmaktadır. Altyapı yatırımları, sürdürülebilir teknolojilerin yaygınlaşmasını kolaylaştırarak bu teknolojilere geçişi hızlandırmaktadır. Sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesi, uzun vadede çevresel sürdürülebilirliği sağlamak açısından etik bir zorunluluktur. Bu teknolojiler, doğal kaynakların korunmasına ve çevresel zararların minimize edilmesine yardımcı olmaktadırlar. Pratik açıdan, sürdürülebilir teknolojilerin yaygınlaşması ile enerji bağımsızlığı artmakta, ekonomik büyümeyi desteklemekte ve yeni istihdam olanakları yaratmaktadır. Ayrıca, sürdürülebilir teknolojilere geçiş, şirketler için de rekabet avantajı sağlamaktadır. Sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesini teşvik etmek için farkındalık ve eğitim, teşvik ve destek programları ile AR-GE faaliyetleri, altyapı geliştirme, kamu-özel sektör iş birliği ile yasal düzenlemeler, topluluk katılımı ve iyi uygulama örneklerinin paylaşımı gibi stratejiler önemlidir. Bu stratejilerin uygulanması ise çevresel, ekonomik ve sosyal faydalar sağlayacaktır. Sürdürülebilir teknolojilerin yaygınlaştırılması, sadece çevresel faydalar sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda da ekonomik büyüme ile sosyal kalkınmayı desteklemektedir. Gelecekteki araştırmalar, bu stratejilerin etkinliğini ölçmek ve iyileştirmek için daha fazla veri ve örnekler içermelidir. Sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesini hızlandıracak yeni teşvik mekanizmaları ile politikalar geliştirilmelidir. Ayrıca, farklı sektörlerdeki ve ülkelerdeki iyi uygulama örneklerinin paylaşımı da teşvik edilmelidir. Üniversiteler, araştırma enstitüleri ile özel sektör iş birliği ve sürdürülebilir teknolojilerde yenilikçi çözümler geliştirilmelidirler. Sürdürülebilir teknolojilerin benimsenmesi, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayacaktır. KAYNAKÇA Brundtland, G. H. (1987). Our common future: The world commission on environment and development . Oxford University Press. Ekins, P. (2000). Economic growth and environmental sustainability: The prospects for green growth . Routledge. Geels, F. W. (2002). Technological transitions as evolutionary reconfiguration processes: A multi-level perspective and a case-study. Research Policy, 31 (8-9), 1257-1274. Hekkert, M. P., & Negro, S. O. (2009). Functions of innovation systems as a framework to understand sustainable technological change: Empirical evidence from the renewable energy sector. Technological Forecasting and Social Change, 76 (4), 584-594. Jänicke, M. (2008). Ecological modernization: New perspectives. Journal of Cleaner Production, 16 (5), 557-565. Kemp, R., Schot, J., & Hoogma, R. (1998). Regime shifts to sustainability through processes of niche formation: The approach of strategic niche management. Technology Analysis & Strategic Management, 10 (2), 175-198. Meadows, D. H., Meadows, D. L., Randers, J., & Behrens, W. W. (1972). The limits to growth . Universe Books. Peters, G. P., Andrew, R. M., Boden, T., Canadell, J. G., Ciais, P., Le Quéré, C., ... & Wilson, C. (2012). The challenge to keep global warming below 2°C. Nature Climate Change, 3 (1), 4-6. Porter, M. E., & Van der Linde, C. (1995). Toward a new conception of the environment-competitiveness relationship. Journal of Economic Perspectives, 9 (4), 97-118. Rennings, K. (2000). Redefining innovation: Eco-innovation research and the contribution from ecological economics. Ecological Economics, 32 (2), 319-332. UNESCO. (2014). Education for sustainable development: A roadmap . United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization. Wüstenhagen, R., Wolsink, M., & Bürer, M. J. (2007). Social acceptance of renewable energy innovation: An introduction to the concept. Energy Policy, 35 (5), 2683-2691. Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Sosyal Medya Kullanıcıları ve Sahte Haberler: Sosyal Medyada Bilgiye Erişim ve Dijital Yeterliliklerin Rolü

    Önceki Sonraki Sosyal Medya Kullanıcıları ve Sahte Haberler: Sosyal Medyada Bilgiye Erişim ve Dijital Yeterliliklerin Rolü 07.08.24 Yazar: Gamze Değirmen Sahte haberler, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla artmış ve özellikle yaşlı kesim üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, gençlerin dijital yetkinlikleri sayesinde bu konuda daha bilinçli oldukları bulunmuş; bu nedenle yaşlıların bilinçlendirilmesi önem arz etmektedir. Sahte haberler nedir ve teknoloji ile ne alakaları vardır? Dijital çağda teknolojinin ve medyanın gelişmesi ile birlikte karşımıza birçok sahte haberler ve bilgiler çıkmaktadır. Bunlar insanların hayatlarını nasıl ve ne şekilde etkiler? Teknolojinin ve medyanın gelişmesiyle ne kadar alaklıdır ve medya ve teknolojiye ne tür etkileri vardır? Sosyal medyanın günlük hayatımızda yer edinmesiyle birlikte sahte haberlerin çoğaldığını söyleyebiliriz. Sosyal medya platformlarının kullanıcıların ilgi alanlarına ve geçmiş etkileşimlerine göre kişiselleştirilmiş içerik sunması kullanıcıların daha önce etkileşimde bulundukları türdeki içerikleri kaşılarına çıkartarak sahte haberlerin daha fazla kullanıcıya ulaşmasını kolaylaştırmaktdır. Sosyal medyadaki sahte haberler ve paylaşımların hem insanlara hem de markalara karşı ciddi kötü etkileri vardır. Sosyal medyadaki sahte haberlerin kötü etkilerine rağmen insanların neden hala paylaşmaya devam ettikleri konusunda ortada pek bir bilgi bulunmamaktadır. Newhoff (2018), insanların sahte haberleri isteyerek veya istemeden neden paylaştıklarını daha iyi anlamak için, sosyolojik veya psikolojik araştırmaların kesinlikle gerekli olduğunu savunmaktadır. Güncel çalışmalar, sosyal medyanın olumsuz yönleri ve sosyal medya kullanıcılarının sahte haber paylaşma eğilimleri arasındaki gözlemsel ilişkileri araştırarak bu konudaki boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır. Sosyal medya kullanımına bağlı belirli davranışlar ve eğilimler tespit edilerek tüketicilerin sahte haber paylaşma davranışlarına ilişkin bir model oluşturulmuştur. [1] Aralık 2016'da Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir araştırma, ABD'li yetişkinlerin yaklaşık üçte ikisinin (%64) sahte haberlerin güncel olaylar ve konular hakkındaki temel bilgiler konusunda ciddi bir kafa karışıklığı oluşturduğunu düşündüklerini göstermiştir. Ayrıca, %23'ü sosyal medyada bilerek veya bilmeyerek sahte bir haber paylaştığını kabul etmektedir. Sahte haberlerin nasıl yayıldığını ve ağ ortamında görüşleri nasıl etkilediğini anlamak, çalışmalarının odak [2] Bu araştırmalar yapılırken kullanılan yöntemlerden birisi Sahte haberleri bulup yayan kişileri tespit etmektir. Diğer bir yöntem ise sosyal medyada veya özel olarak araştırmalar için hazırlanmış olan anketlerdir. Bulunan bulgular genel olarak yaşlı kesimin sahte haberlere inanma oranının yüksek olduğunu göstermektedir. Stanford Üniversitesi'nin "Stanford History Education Group (SHEG)" tarafından yürütülen "Civic Online Reasoning" çalışması ile bu konuda yapılan araştırmalara göre gençlerin de sahte haberleri fark etme ve doğru bilgiyi ayırt etme konusunda daha bilinçli oldukları fark edilmiştir. Bulguların sonucuna göre, sosyal medyayı kullanan yaşlı kesime göre genç kesim sahte haberleri ayırt etme konusunda daha bilinçlidirler. Bu bulgu, gençlerin dijital yetkinlikleri ve bilgi erişimindeki avantajlarının sosyal medya kullanımında nasıl bir rol oynadığını göstermektedir. Özellikle genç kesimin teknoloji ve sosyal medya ile daha haşır neşir olmaları da bu bulgunun nedenlerinden birisi olarak gösterilebilir. Peki yaşlı kesimin bu sahte haberlere inanıyor olmasını nasıl engelleyebiliriz? Bu konuda hala deneyler ve araştırmaların sürüyor olması ile birlikte kesinlikle yaşlı kesimin bilgilendirilmesi gereken oldukça ciddi bir konudur. Daha çok anket ve araştırmalar yaparak bu konudaki bilgi ve deneyim açığını kapatıp özellikle yaşlı kesimi sosyal medyadaki sahte haberler konusunda hem sosyal medya kullanıcılarının hem sosyal medya içerik üreticilerinin hem de markalarının iyiliği ve sosyal medyayı en doğru şekilde kullanabilmek içim kesinlikle olabilecek en yakın zamanda bilinçlendirmek gerekmektedir. Bu sahte haberler her geçen gün sosyal medyayı sarmışken bizlerin yapabileceği şeylerden birisi çevremizdeki insanları bilinçlendiriyor olmamız olacaktır. Böylece biz de yapılan çalışmalara az da olsa katkıda bulunabilir ve sosyal medyayı en doğru şekilde kullanmaya yol açabiliriz. Referanslar [1]Aydın, F., & Karadağ, E. (2023). Dijital medya okuryazarlığı ve sosyal medya kullanımı: Üniversite öğrencileri üzerine bir araştırma. Erciyes İletişim Dergisi, 10 (2), 123-145. https://doi.org/10.21547/erciyesiletisim.1189483 [2] Bilgi University. (2023, June 1). Gençler ve sosyal medya: Pew Araştırma Merkezi anketlerinden elde edilen temel bulgular. Dijital Medya ve Çocuk. https://dijitalmedyavecocuk.bilgi.edu.tr/2023/06/01/gencler-ve-sosyal-medya-pew-arastirma-merkezianketlerinden-elde-edilen-temel-bulgular/ Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Teknoloji İzinde Değişen Müzeler

    Önceki Sonraki Teknoloji İzinde Değişen Müzeler 02.07.24 Yazar: Buket Emre Deneyim müzeleri, artırılmış gerçeklik ve holografik düzenlemeler gibi teknolojilerle interaktif sanat deneyimleri sunuyor. Van Gogh'un 'Immersive' sergisi gibi örnekler, bu müzelerin sanata olan ilgiyi nasıl tazelediğini gösteriyor. Dünya hızla değişiyor ve bu değişimin getirdiği yeni üretim araçları günümüz sanatçıları için yaratıcılıklarını dile getirmede farklı olasılıklar sunuyor. 3 boyutlu baskılar, yapay zeka ve sanal gerçeklik, sanatçıların duygularını ifade etmelerinde önemli araçlar haline geldi. Modern sanatın yanı sıra, klasik sanatı da modernize etme adına yenilikçi bir seçim olan deneyim müzeleri ise yoğun ilgi görmektedir. Bu makale, teknolojinin deneyim müzelerini hayata geçirmek için nasıl kullanıldığını ele alacağız. Deneyim müzeleri, teknoloji kullanılarak hayata daha derin dokunabilen sanat eserlerini ziyaretçilere interaktif bir deneyimle sunmaktadır (DEM, 2023). Bu müzeler; artırılmış gerçeklik, 3 boyutlu hareketlendirmeler, holografik düzenlemeler ve yeni nesil ekranları harmanlayarak çağdaş bir kültürel deneyim sağlamaktadır (Van Gogh, 2023). İnteraktif yapısı, sanatın ziyaretçilere daha yakından ve kişisel bir şekilde sunulmasını mümkün kılmaktadır (OtherWorld, 2023). Deneyim müzelerinin çıkış noktası, sanatın izleyicilere nasıl daha iyi bir deneyim sağlanabileceği sorusudur (Econsultancy, 2021). Teknolojinin yarattığı sanal ve artırılmış gerçeklik, izleyicilere sanatı sadece görmekle kalmayıp deneyimleme şansı da sunmaktadır (Pinot, 2023). Bu müzeler, ziyaretçilerin sanat ile etkileşimini sağlayarak katılımcı bir zihniyetle bağlantı kurmaktadır (Akoustic Arts, 2023). Dokunmatik ekranlar, hareket sensörleri ve etkileşimli kılavuzlar sayesinde ziyaretçilerin hareketlerine karşılık veren bu bağlantılar, sanatı pasif bir konumdan çıkararak aktif bir deneyim haline getirmektedir. Gelişmiş ekranlara yansıtılan sanat eserleri, karanlık odalarda gerçekleşen ışık gösterileri ve 3 boyutlu hologramlar ile ziyaretçileri içine alan mimari eserler, Deneyim Müzelerinde görülebilecek örneklerdendir. Bu sayede ziyaretçiler, sanatla daha derin bir bağ kurabilmekte ve eserlerin ardındaki hikayeleri daha iyi anlayabilmektedirler. Peki, Deneyim Müzeleri neden sanat için önemli ve sanatı modernize etmektedir? Dikkat süresinin çok azaldığı ve insanların diledikleri her bilgi ve görsele bir parmak dokunuşu ile ulaşabildiği günümüz dünyasında, sanatın hayatta kalabilmesi için, yenilikçi olması gereklidir. Günümüzde sürekli olarak gelirlerini kaybeden müzeler, dikkatleri üzerine çekebilmek zorundadır. Deneyim Müzelerinin esnek yapıları sayesinde daha geniş bir kitleye sanatı deneyimleme olanağı sunması, interaktif sanat eserlerinin genç neslin dikkatini çekmesi ve sunduğu yeniliklerle sanat dünyasına yeni bir soluk getirmesi önemlidir. Deneyim müzelerinin getirdiği yeniliği, Van Gogh'un dünyayı gezen 'Immersive' sergisi üzerinden de inceleyebiliriz. Çok narin olan sanat eserlerini, dünya çapında ziyaretçilere sunmak imkansızdır. Sanat eserinin kendisi olmadıkça, ziyaretçide heyecan yaratmayacak bir eseri interaktif yollarla sunmak hem müze ziyaretini güçlendirecek hem de sanata olan ilgiyi tazeleyecektir. Sanatın daha geniş bir kitle tarafından deneyimlenmesi sağlanacak ve yeni sanatçılar, teknolojinin kullanımını deneyimleyerek sanatlarını ortaya koyma olanağı bulacaktır. Van Gogh'un Deneyim sergisi de klasik sanatın modernize edilmesine güzel bir örnek olup şimdiye kadar Amerika ve İngiltere gibi ülkelerde sergilenerek daha geniş bir kitleye ulaşmayı sağlamıştır. Günümüzde oluşturulan birçok Deneyim Müzesine de ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Dünyadaki örnekler arasında, Tokyo'daki TeamLab Borderless ve Paris'teki Atelier des Lumieres gibi deneyim müzeleri bulunmakta ve gün geçtikçe sayıları artmaya devam etmektedir. Bu müzeler sayesinde, sanat daha erişilebilir ve ilgi çekici bir hale gelmektedir. Deneyim müzeleri, ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatmakta ve sanatın evrenselliğini, teknoloji ile uyumunu gözler önüne sererek, gelecekte sanatın nasıl bir evrimleşme yaşayacağına dair bizlere önemli ipuçları vermektedir. Sanatseverlere mutlaka deneyim müzelerini ziyaret etmeleri tavsiye edilir. Bu benzersiz müzelerde sanat eserlerini sadece görmekle kalmayıp, hissetme ve yaşama fırsatı bulacaklardır. Sanatla derin bir bağ kurarak unutulmaz anılar biriktirebilme mümkün olacaktır. Referanslar Dijital Deneyim Müzeleri, DEM. (t.y.). Dijital Deneyim Müzeleri, DEM. Erişim adresi: https://astel.com.tr/dijital-deneyim-muzeleri-dem/ Van Gogh Exhibition: The Immersive Experience. (t.y.). Van Gogh Exhibition: The Immersive Experience. Erişim adresi: https://vangoghexpo.com/ OtherWorld: Immersive Museum Guide. (t.y.). OtherWorld: Immersive Museum Guide. Erişim adresi: https://www.otherworld.com/main/immersive-museum#:~:text=Through%20the%20use%20of%20innovative,not%20just%20seen%20but%20felt Econsultancy. (2021). How museums are using immersive digital experiences. Erişim adresi: https://econsultancy.com/how-museums-are-using-immersive-digital-experiences/ Pinot's Palette. (2023). Art and technology: How technology is changing the art world. Erişim adresi: https://www.pinotspalette.com/naperville/blog/creative-life/-pinotspalettenaperville-art-and-technology-how-technology-is-changing-the-art-world Akoustic Arts. (t.y.). How to make the most immersive museum and gallery experiences. Erişim adresi: https://www.akoustic-arts.com/blog/how-to-make-the-most-immersive-museum-and-gallery-experiences Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

Öne Çıkanlar

bottom of page