top of page
  • Instagram
  • LinkedIn
  • YouTube
  • 040b2b_ea491279772b40e59c1f037380cc484f~mv2_edited_edited

21. Yüzyılda Okuryazarlığın Dönüşümü: Kodlama Ve Roboti̇k Eği̇ti̇mleri̇ni̇n Rolü

12.10.25

Yazar:

Kevser Işık

Bu makale, 21. yüzyılda dijital okuryazarlığın önemli bir parçası hâline gelen kodlama ve robotik eğitimlerinin, bireylerin problem çözme, algoritmik düşünme ve yaratıcı üretim becerilerini nasıl geliştirdiğini incelemektedir. Erken yaşta bu becerilerin kazandırılmasının, sürdürülebilir kalkınma ve dijital okuryazarlık açısından kritik olduğu vurgulanmaktadır.

21. yüzyılda dijital dönüşüm, bireylerin yaşam biçimini, iş dünyasını ve eğitim sistemlerini kökten değiştirmiştir. Bu değişim, okuryazarlık kavramının da yeniden tanımlanmasını gerekli kılmıştır. Geleneksel anlamda okuryazarlık, yalnızca okuma, anlama ve yazılı ifade becerileri ile sınırlıyken, günümüzde bireylerin dijital araçları etkin ve yaratıcı bir şekilde kullanabilmesi de önemli bir gereklilik hâline gelmiştir. Bu bağlamda kodlama ve robotik eğitimleri, bireylere dijital sistemleri üretme, yönetme ve optimize etme becerileri kazandırarak yeni bir okuryazarlık türü olarak değerlendirilmektedir. Bu makalede, kodlama ve robotik eğitiminin eğitimdeki rolü, erken yaşta kazanılmasının önemi ve dijital becerilerin sürdürülebilir kalkınma açısından değeri tartışılacaktır.



Kodlama, literatürde sıklıkla “programlama” olarak adlandırılmakta ve bir problemin çözümü için komutların mantıksal bir dizilim içinde birleştirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Programlama, insan ve bilgisayarın ortak çalışmasını gerektiren bir süreçtir ve çözüm üretme odaklıdır. Kodlama ise özellikle elektronik sistemler ve bilgisayarlar üzerinde bu çözüm sürecini kolaylaştıracak komutların geliştirilmesi anlamına gelir. Eğitim sistemlerine erken yaşta kodlama ve programlama entegrasyonu, öğrencilerin problem çözme, algoritmik düşünme, yaratıcı üretim ve sistem analizi becerilerini geliştirmek için kritik bir adımdır. Sayın ve Seferoğlu (2016), kodlama eğitimlerinin ilkokuldan itibaren müfredata dahil edilmesinin, öğrencilerin 21. yüzyıl becerilerine uyum sağlamasında temel bir rol oynadığını vurgulamaktadır.



Kodlama ve robotik eğitimleri, sadece teknik bir uzmanlık alanı olarak görülmemelidir. Demirer ve Sak (2016), blok tabanlı programlama araçlarının (Scratch, CodeMonkey, Mblock vb.) küçük yaştaki öğrenciler için öğrenmeyi eğlenceli ve erişilebilir hâle getirdiğini belirtmiştir. UNESCO (2020) ve OECD (2019) raporları, dijital içerik üretme ve teknoloji tabanlı yenilik geliştirme becerilerinin sürdürülebilir kalkınma için kritik olduğunu vurgulamaktadır. Birleşik Krallık’ın 2014 yılında müfredata eklediği “Computing” dersi, öğrencilerin algoritmik düşünme, problem çözme ve temel programlama becerileriyle tanışmasını sağlamaktadır. Bu literatür, kodlama ve robotik eğitimlerinin yeni nesil okuryazarlığın temel taşları olduğuna işaret etmektedir.



Bu çalışma, literatür taraması yöntemi ile yürütülmüştür. Kodlama ve robotik eğitimlerinin etkilerini değerlendirmek amacıyla akademik makaleler, ulusal ve uluslararası raporlar, eğitim programları ve müfredat örnekleri incelenmiştir. Analiz, öğrencilerin erken yaşta kodlama eğitimine katılımının bilişsel ve yaratıcı gelişimleri üzerindeki etkilerini ortaya koymak için yapılmıştır. Ayrıca, blok tabanlı kodlama araçlarının kullanım kolaylığı ve öğrenme motivasyonuna katkısı da ele alınmıştır. Bu yöntem, eğitim politikaları ve program tasarımında kanıta dayalı öneriler geliştirmek için uygun bir yaklaşımdır.



Araştırma bulguları, kodlama ve robotik eğitimlerinin öğrencilerin algoritmik düşünme, problem çözme, veri analizi ve yaratıcı üretim becerilerini belirgin biçimde geliştirdiğini göstermektedir. Blok tabanlı araçlar, özellikle küçük yaş gruplarında eğitimi daha erişilebilir ve ilgi çekici hâle getirmiştir. Ayrıca, öğrenciler kodlama süreçleri aracılığıyla takım çalışması, mantıksal düşünme ve eleştirel analiz gibi üst düzey bilişsel beceriler kazanabilmektedir. Ulusal ve uluslararası müfredat örnekleri, erken yaşta dijital becerilerin kazandırılmasının uzun vadeli öğrenme çıktıları üzerinde olumlu etkiler oluşturduğunu göstermektedir.



Elde edilen bulgular, kodlama ve robotik eğitiminin teknik becerilerin ötesinde, çağdaş okuryazarlığın temel bir bileşeni olduğunu göstermektedir. Eğitim politikaları, bu dersleri seçmeli değil, temel bir yetkinlik olarak ele almalıdır. Ayrıca, etik ve pratik açıdan, kodlama eğitimi öğrencilerin dijital dünyada sorumlu ve bilinçli bireyler olarak yetişmesini desteklemektedir. Eğitimde uygulamalı ve proje tabanlı yaklaşımlar, öğrencilerin problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerini pekiştirmede kritik bir rol oynamaktadır.



Kodlama ve robotik eğitimleri, 21. yüzyılda dijital okuryazarlığın ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Bu eğitimler, öğrencilerin problem çözme, algoritmik düşünme ve yaratıcı üretim becerilerini bütüncül bir şekilde geliştirmektedir. Gelecekteki eğitim politikaları, kodlama ve robotik derslerini zorunlu müfredat kapsamında sunmalı, küçük yaş grupları için erişilebilir araçlar ve platformlar çeşitlendirilmelidir. Ayrıca, gelecek araştırmalar öğrencilerin dijital üretkenlik ve yenilikçilik becerilerini değerlendirecek uzun dönemli çalışmalar üzerine odaklanmalıdır.


Referanslar

  • Alimisis, V. (2013). Educational robotics: Open questions and new challenges. Themes in Science and Technology Education, 6(1), 63–71.

  • Demirer, V., & Sak, N. (2016). Blok tabanlı programlama araçlarının eğitimde kullanımı üzerine bir inceleme. Journal of Instructional Technologies & Teacher Education, 5(2), 1–19.

  • OECD. (2019). Future of education and skills 2030: Conceptual learning framework. OECD Publishing.

  • Sayın, C., & Seferoğlu, S. S. (2016). Kodlama eğitimi ve programlama öğretiminin eğitim sistemlerine entegrasyonu üzerine bir değerlendirme. Eğitim Teknolojisi Kuram ve Uygulama, 6(2), 1–23.

  • UNESCO. (2020). Digital skills: A global perspective on digital literacy. Paris: United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization.

Güncel Teknoloji ve Eğitim Makaleleri

12.10.25

21. Yüzyılda Okuryazarlığın Dönüşümü: Kodlama Ve Roboti̇k Eği̇ti̇mleri̇ni̇n Rolü

Bu makale, 21. yüzyılda dijital okuryazarlığın önemli bir parçası hâline gelen kodlama ve robotik eğitimlerinin, bireylerin problem çözme, algoritmik düşünme ve yaratıcı üretim becerilerini nasıl geliştirdiğini incelemektedir. Erken yaşta bu becerilerin kazandırılmasının, sürdürülebilir kalkınma ve dijital okuryazarlık açısından kritik olduğu vurgulanmaktadır.

13.05.25

Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi

Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi.

07.01.25

Dijital Yerliler ve Eğitim

İlk olarak Marc Prensky’nin ortaya attığı “dijital yerliler” kavramı, teknolojinin içine doğmuş ve teknolojiyle büyümüş bireyler için kullanılmaktadır. Teknolojinin gelişiminden nasibini almış olan eğitim alanında bu bireyler, geleneksel eğitim yöntemlerinden olumsuz etkilenmekte ve başarılarını düşürebilmektedir.

22.11.24

Eğitimde AR ve VR Teknolojisi

AR ve VR teknolojileri, eğitimde soyut kavramları görselleştirerek öğrencilerin anlamalarını kolaylaştırmak ve öğrenme deneyimini zenginleştirmek için kullanılan yenilikçi araçlardır. Bu teknolojiler, özellikle Mimarlık, Mühendislik ve İnşaat eğitiminde motivasyonu artırarak etkili öğrenme imkânı sunmaktadır.

21.10.24

Öğrenme Yolculuğunda Kullanılabilecek Yapay Zeka Araçları

Son dönemlerde yapay zekânın hızlı gelişimi sayesinde birçok yapay zekâ araçları ortaya çıkmıştır. Bu yapay zekâ araçları birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da kullanıcılarına büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Bu makalede, eğitim alanında kullan yapay zekâ araçları tanıtılarak, bu araçların öğrencilere ve öğretmenlere nasıl fayda sağladığı incelenmiştir.

09.08.24

Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri

Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir.

Öne Çıkanlar

bottom of page