top of page
  • Instagram
  • LinkedIn
  • YouTube
  • 040b2b_ea491279772b40e59c1f037380cc484f~mv2_edited_edited

Arama Sonuçları

Boş arama ile 190 sonuç bulundu

  • Teknoloji ve Yapay Zekanın Diyabet Üzerindeki Olumlu Etkisi

    Yapay zeka destekli sistemler ve mobil uygulamalar, diyabet hastalarının glikoz seviyelerini izlemeyi ve yönetmeyi kolaylaştırarak kişiselleştirilmiş tedavi imkanı sunmaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve diyabet yönetimini daha etkin hale getirmeyi amaçlamaktadır. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Teknoloji ve Yapay Zekanın Diyabet Üzerindeki Olumlu Etkisi 13.07.24 Yazar: Neris Öncü Yapay zeka destekli sistemler ve mobil uygulamalar, diyabet hastalarının glikoz seviyelerini izlemeyi ve yönetmeyi kolaylaştırarak kişiselleştirilmiş tedavi imkanı sunmaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve diyabet yönetimini daha etkin hale getirmeyi amaçlamaktadır. Diyabet, vücuttaki pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi durumunda gelişen bir hastalıktır. Diyabet teknolojilerinin diyabeti kontrol etmeye yardımcı olduğu, kişisel bakım maliyetini azalttığı, glisemik kontrolün kalitesini arttırdığı literatürde belirtilmektedir. Çalışmada belirlenen amaç, diyabet teknolojilerinin bireyler üzerine etkisinin tespit edilmesi ve diyabet ile ilişkisinin belirlenmesidir. [1] Teknoloji görünenin ötesindedir. Sağlık alanına olan katkısı gün geçtikçe genişlemektedir. Diyabet de bunlardan biridir. Akıllı ve teknolojik sistemler ile hastaların bilgilendirilmesi, uyarılması, tavsiyeler verilmesi ve hatırlatıcı niteliğinde olması teknolojinin diyabet ve sağlık hizmetlerini ne kadar kolaylaştırıyor olduğuna büyük bir örnektir. Gelecek yıllarla beraber diyabet tedavilerinin büyük oranda kolaylaştırılacağı tahmin edilmektedir. Günümüzde tıbbi cihaz firmaları IBM’in büyük veri analitiği ve yapay zekâ çözümlerini kullanarak kişiselleşmiş sağlık çözümleri üretiyor. Medikal teknoloji ve tıbbi cihaz konularında lider şirketlerden biri olan Medtronic, IBM Watson yapay zeka platformunu kullanarak Sugar.IQ adıyla diyabet yönetiminde ilk idrak ve öğrenme yeteneği olan sistemler diye tanımladığımız kognitif aplikasyonu geliştiriyor. Sugar.IQ diyabet hastalarının yaşamlarını idame ettirebilmeleri için gereken tüm hastalık veri dokusu ve değişimlerini gerçek zamanlı olarak takip ediyor. IBM Watson Health Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölge Satış Direktörü Afşar Akal Sugar.IQ hakkında şöyle bilgilendirme yapıyor: “Diyabette hasta özelinde önceden bilinmeyen bir dolu veri dokusu mevcut. Çözüm ise hastalara kişisel ve günlük içgörü ve öngörüler sunarak sağlıkları konsunda endişe duymalarınının önüne geçiyor ve böylece diğer sağlıklı insanlar gibi yaşamlarını özgürce ve doya doya devam ettirebilmelerini sağlıyor. Bunu kişisel bir asistan olarak düşünün. Arkasında güçlü bir yapay zeka platformu bulunuyor. Ayrıca, Sugar.IQ diyabet hastalarının hastalıklarıyla ilgili sorabilecekleri anlık sağlık durumları, zindeliklerini koruyabilme adına hastalık sürecinin gidişatı ve ne gibi aksiyonlar almaları gerektiği ile ilgili hemen hemen tüm sorulara cevap sağlayabiliyor.” Öte yandan, hastaların tekrar tekrar bu uyarım ve geri bildirimlerden yola çıkarak sağlıklı yaşam alışkanlıkları oluşturabildiklerini belirten Afşar Akar sözlerine şunları da ekliyor: “Kişisel glisemik asistan aracılığı ile yapay zeka platformuna soru sorulabiliyor. Ayrıca yenilen tüm yiyecekler düzenli olarak kayıt altına alınarak bir takım besinlerin kendi bünyelerinde ne tip glükoz seviye değişimi gösterdiği gözlemlenebiliyor.” [2] Bahçeşehir Üniversitesi, Yale Üniversitesi ve Uluslararası Pediatrik ve Ergen Diyabet Derneği (ISPAD) güçlerini birleştirerek diyabet alanına rehber olacak bir mobil uygulama geliştirmektedir. Türkiye’de hayata sunulan bu çalışma diyabet hastalarına kolaylık sağlayacağı ve hayatlarına rehber olacağı düşünülmektedir. [6] Early stage diabetes risk prediction veri seti, 2020 yılında Bangladeş de bulunan Sylhet Diabetes hastanesindeki hastaların kayıtlarından elde edilen verilerden yeni diyabetik hasta teşhisi için hazırlanmış bir veri setidir. Yapay zeka ve makine öğrenimi ile yapılan bu veri setinin diyabet hastalarına ışık olacağı tahmin edilmektedir. [7] David C. Klonoff, David Kerr, Juan Espinoza editörlüğünde yazılan “Diabetes Digital Health, Telehealth, and Artificial Intelligence” adlı kitapta diyabette yapay zekanın etkisi, tele sağlık ve yapay zekanın sağlık alanına olan katkıları gibi pek çok konu işlenmiştir. Gourav Bathla , Sanoj Kumar , Harish Garg , Deepika Saini editörlüğünde yazılan “Artificial Intelligence In Healthcare” adlı kitapta diyabet ve hipertansiyon üzerinde yapay zekanın etkisi ile ilgili çalışmalara yer verilmiştir. Çalışmada betimsel nitelikte ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama için teknoloji ve diyabetle ilişkili güncel kaynaklar incelenmiş ve gözden geçirilmiştir. -7/24 Takip: Günün her vakti yapılan ölçümler ile anormal durumlar tespit edilmektedir. -Kişiye Özel Tedavi: Kişiselleştirilmiş tedavi sayesinde vakit kaybı yaşamadan en etkili tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. -Diyabet Kontrolü: Çeşitli uygulama ve programlar ile hastalığın kontrolü sağlanmakta ve yönetilmektedir. Sonuç olarak, sürekli takip, kişiselleştirilmiş tedavi, diyabet kontrolü vb uygulamalar sayesinde hastalar hastalıktan alabilecekleri en minimum hasarı almaktadır. Hızlı ve etkili teşhisler ve tedavi yöntemleri sayesinde hastaların memnuniyeti arttırılmaktadır. Teknolojinin diyabet yönetimindeki olumlu etkileri göz ardı edilemez. Ancak, etik ve pratik sonuçlar da dikkate alınarak, hasta yararını gözeten, şeffaf ve adil bir şekilde kullanılması önemlidir. Gerçekleştirilen analizlerin, çalışmanın başlangıcında oluşturulan “Diyabette teknoloji kullanımının artması ile diyabetli bireylerin hayat kalitesi artacağından diyabet kabulü sağlanacaktır, ayrıca diyabet kabulünün sağlanması ile diyabet teknoloji farkındalığı ve kullanımı da artacaktır.” hipotezini desteklediği sonucuna ulaşılmıştır. [1] Gelecekte sağlık ve diyabet alanında yapılabilecek teknolojik gelişmeler için teknoloji farkındalığının oluşturulması önemlidir. Referanslar [1] Dergipark (2023, Eylül 1) “Diyabet Teknolojilerinin Diyabetli Bireyler Üzerindeki Etkisi Ve Diyabet Kabul Durumları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” [2] Hospital Manager (2018, Şubat 23) “Yapay Zeka İle Diyabet Yönetimi” [3] Dakik (-) “Sürekli Glikoz İzleme Sistemi (CGM) Nedir?” [4] Tek Doz Dijital (2016, Temmuz 29) “Diyabet Hastalarının Yeni Yardımcısı: Dijital İnsülin Kalemi InPen” [5] Koç Üniversitesi (-) “Diyabet Yönetimide Dijital Sağlık Uygulamaları: Faydaları Ve Zorlukları” [6] Bahçeşehir Üniversitesi (-) “Yapay Zeka Şeker Hastalarına Rehber Olacak” [7] Dergipark (2023, Haziran) “Yapay Zeka Yöntemleriyle Erken Evre Diyabet Risk Tahmini” Teknoloji ve Sağlık Son Yazılar 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 28.01.25 Yapay Zeka İle Covid-19 Sonrası Ruh Sağlığı Destek Si̇stemleri COVID-19 sonrası dönemde, yapay zeka destekli ruh sağlığı sistemleri bireylere kişiselleştirilmiş ve erişilebilir destek sağlama potansiyeline sahiptir. Ancak, veri güvenliği, etik sorunlar ve dijital okuryazarlık gibi zorluklar, bu sistemlerin yaygın kullanımını engelleyebilir. Daha Fazla 18.11.24 Yapay Zeka ve Hastalık Teşhisi Yapay zeka, hastalık tespitinde önemli bir devrim yaratmaktadır. Bu teknoloji, hastalıkların erken teşhisini sağlamakta, tanı süreçlerini hızlandırmakta ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaktadır. Daha Fazla 13.10.24 Yapay Zeka İle Pandemi Yönetimi Yapay zeka, pandemi yönetiminde salgınların yayılmasını öngörme, sağlık sistemlerini optimize etme ve aşı geliştirme süreçlerini hızlandırma konularında önemli katkılar sağlar. Bu teknoloji, sağlık krizlerine karşı daha hızlı ve etkili çözümler sunarak hem mevcut hem de gelecekteki salgınları yönetmede kritik bir rol oynar. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 13.07.24 Teknoloji ve Yapay Zekanın Diyabet Üzerindeki Olumlu Etkisi Yapay zeka destekli sistemler ve mobil uygulamalar, diyabet hastalarının glikoz seviyelerini izlemeyi ve yönetmeyi kolaylaştırarak kişiselleştirilmiş tedavi imkanı sunmaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve diyabet yönetimini daha etkin hale getirmeyi amaçlamaktadır. Daha Fazla 27.06.24 Teknoloji Ve Yapay Zeka Sağlık Hizmetlerini Nasil Etkiliyor? Yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğü ve teşhis, tedavi, ilaç geliştirme gibi alanlardaki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, etik ve güvenlik sorunlarına dikkat çekilmiştir. Daha Fazla 17.05.24 Teknoloji ve Sağlık'a Giriş Son yıllarda hızla gelişen teknolojiler, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini artırarak hastalıkların teşhis ve tedavisinde devrim yaratmıştır. Daha Fazla

  • Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı | TechMakale

    Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı 27.08.24 Yazar: Neris Öncü Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Yapay zeka, insan zekasına ve psikolojisine benzer şekilde öğrenme, problem çözme, algılama, karar verme, konuşma, öneri sunma özelliklerine sahiptir. Psikoloji, insan davranışlarını, duygularını, düşüncelerini ve zihinsel süreçlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Yapay zeka ve psikoloji arasında çok yakın bir bağ vardır. Çalışmada belirlenen amaç yapay zekanın psikoloji üzerindeki etkilerini belirlemektir.[1] Yapay zekanın sağlık sektöründeki alanı oldukça geniştir. Özellikle yardıma uzak bölgelerde yaşayan insanlar için yapay zekanın açtığı kapılar göz ardı edilemeyecek derecede önemlidir. Psikoloji yapay zekaya insan zihninin nasıl çalıştığına dair ipuçları verirken, yapay zeka da psikolojiye insan zihninin modellenmesi ve anlaşılması konusunda yardımcı olmaktadır. Yapay zeka teknolojileri, bilişsel ve duygusal süreçleri analiz etmek ve psikopatolojiyi değerlendirmek için kullanılabilir. Doğal dil işleme algoritmaları ve makine öğrenme yöntemleri, hastaların terapistle yaptığı konuşmaları analiz edebilir ve potansiyel belirtileri ve teşhisleri tespit edebilir. Yapay zeka, terapi oturumlarında destekleyici bir rol oynayabilir. Sanal terapistler, hastalarla etkileşime geçebilir, önerilerde bulunabilir ve duygusal destek sağlayabilir. Yapay zeka tabanlı terapi araçları, hastaların terapötik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir ve evde veya klinik dışında da terapiye erişimi kolaylaştırabilir. [2] Japonya’daki gelişmiş endüstriyel bilim ve teknoloji ulusal enstitüsü tarafından geliştirilen yapay zeka odaklı Paro, özellikle demans ve alzheimer hastaları için olumlu etkiler göstermiştir. Hastalarla etkileşime girerek onlara duygusal destek sağlayarak yaşlıların sosyal yalnızlık ve depresyon belirtilerini azaltmaya yardımcı olmaktadır. Fransa merkezli Aldebaran Robotics tarafından geliştirilen NAO, özellikle otizmli çocuklarla yapılan deneysel çalışmalarda kullanılmaktadır. İngiltere’deki Sussex Üniversitesi ve Amerika’daki Vanderbild Üniversitesi, NAO’nun otizmli çocuklarla etkileşime girerek onların sosyal becerilerini nasıl geliştirebileceğini araştırmaktadır. Massachusetts Institute of Technology (MIT) Media Lab tarafından geliştirilen Tega, çocukların eğitimine ve sosyal becerilerinin geliştirilmesine nasıl katkıda bulunduğunu incelemek için deneysel çalışmalar yapmaktadır. Bu yapay zeka odaklı robot, çocuklarla oyun oynayıp hikaye anlatarak çocukların dil becerilerini ve sosyal yeteneklerini geliştirmelerinde yardımcı olmaktadır. [3] Groningen Üniversitesi yapay zeka bölümünde doktorasını yapan Burcu Arslan’ın bir röportajında, yapay zeka ve psikoloji arasındaki bağlantıyı anlatmaktadır. Arslan, doktora tezinde çocukların ikinci derece zihin teorisi gelişiminin bilgisayarla modellenmesi üzerine çalıştığını söylemektedir. Clarigent Health adlı şirket, yapay zeka tabanlı akıl sağlığı teknolojileri klinisyenlere, ergenlerde, yetişkinlerde ve yaşlı bireylerde majör depresyon, anksiyete bozuklukları, bilişsel ve hafıza sorunlarının teşhis ve tedavisi için multidisipliner bir uzman kadrosu ile çalışmaktadır. ABD şirketi olan Clarigent Health yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmaları üzerinde çalışmaktadır. Aynı şekilde Alman startup şirketi olan Moodpath, ruh hali takip sistemi üzerine çalışmaktır. Depresyon, bipolar bozukluk için duygu durum takibi, kişisel refah değerlendirmesi sunmak, sağlık uzmanı tarafından kullanılabilcek kişiye özgün bir elektronik belge, eğitici videolar ve psikolojik egzersizler sunmayı hedeflemektedir. 1960'lardan itibaren, ELIZA adı verilen bir bilgisayar programı, psikoterapistin konuşma yeteneklerini taklit etmek amacıyla geliştirilmiştir. Bu program, hastaların çoğunlukla yorumlama gibi bilişsel işleri yapmasına izin vererek insan konuşmasını taklit etmeyi hedeflemekteydi. Başlangıçta doğal dil işleme deneyleri için tasarlanan bu program, sonuç olarak yapay zeka üzerine hızlı bir tartışma başlatmıştır. [2] [4] Çalışmada betimsel nitelikte ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Gerekli site, dergi ve kitaplar gözden geçirilmiş ve incelenmiştir. Bilişsel Psikoloji: Yapay zeka bilişsel psikolojiye önemli katkılar sunabilir. Örneğin yapay zeka tabanlı modeller dikkat, hafıza, öğrenme ve karar verme gibi bilişsel işlemleri simüle edebilir. Duygusal Psikoloji:Yapay zeka duyguları ve duygusal işlemeyi incelemek için kullanılmaktadır. Klinik Psikoloji: Yapay zeka, ruh sağlığı alanında da yeni uygulamalar bulmaktadır. Yapay zeka tabanlı sistemler, teşhis ve tedavi süreçlerine yardımcı olmak, psikoterapiye ek destek sağlamak ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi artırmak için kullanılabilir. Örneğin, yapay zeka tabanlı sohbet robotları, kaygı ve depresyon gibi yaygın ruh sağlığı sorunları yaşayan kişilere ilk müdahale ve destek sağlayabilir. Nörobilim: Yapay zeka beyin fonksiyonlarını ve yapısını anlamak için de kullanılmaktadır. Yapay zeka algoritmaları, beyin görüntülerini analiz ederek sinirsel ağları modellemek ve beyin bölgelerinin farklı işlevlerdeki rollerini belirlemek için kullanılabilir. Sonuç olarak, yapay zekanın psikolojiyle etkileşimi, insan zihni ve davranışlarını anlamamızda devrim niteliğinde ilerlemelere neden olmaktadır. Psikoloji biliminin ilerlemesine katkıda bulunmanın yanı sıra, bu bulgular aynı zamanda psikolojide yeni bakış açıları ve araştırma alanlarını sunarak temel ilkelerini pekiştirir. Teknolojinin sağlık ve psikoloji tedavilerindeki olumlu etkileri göz ardı edilemez. Ancak, etik ve pratik sonuçlar da dikkate alınarak, hasta yararını gözeterek, şeffaf, adil bir şekilde kullanılması ve maliyetin gözden geçirilmesi önemlidir. Yapay zekâ, temelde bilgiyi işleyebilme üzerine kurulmuş bir teknoloji olduğundan tüm gelişmeler doğal olarak onun ekseninde şekillenmektedir. Buna en basit örnek olarak sağlık sektörünü verebilmekteyiz. Yapay zekayı bir makinenin insanları taklit etme süreci olarak tanımlarsak yapay zekâ ve psikolojinin daha uzun yıllar birlikte çalışacağı öngörülmektedir. Şu an Dünya’da büyük bir endüstri haline gelen yapay zekaya sağlık alanında bütün Dünya ülkeleri çeşitli sektörlerde yatırım yapmaktadır. Referanslar [1]Linkedin (2023, Ekim 31) “Yapay Zeka İle Psikoloji İlişkisi Üzerine” [2]Çukurova Tıp Öğrenci Dergisi (2023, Mart 1) “Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapötik Yaklaşımı” [3]Medium (2023, Mayıs 7) “Psikoloji ve Yapay Zeka: Kesişimdeki Potansiyel, Sorunlar ve Örnekler” [4]Yeşil Science (-) “Yapay Zeka Ve Psikoloji” [5]Altı Üstü Psikoloji (2023, Temmuz 14) “Yapay Zeka Ve Psikoloji” Son Yayınlar 07.07.25 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 27.05.25 Teknolojinin Sanat Restorasyonu Ve Korunumu Üzerindeki Etkisi Sanat eserlerinin korunumu, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmak açısından kritik olup, modern teknolojilerle daha hassas hale gelmiştir. Örneğin, Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" ve Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavanı gibi eserlerde röntgen, dijital tarama ve ultraviyole ışınlar kullanılarak detaylı analizler yapılmıştır. Ancak bu teknolojiler yüksek maliyetler ve etik sorunlar gibi zorluklar da getirmektedir. Gelecekte, teknolojinin entegrasyonu, etik standartların belirlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gibi alanlarda ilerlemeler sağlanmalıdır. Daha Fazla 20.05.25 Çocuklarda Kritik Dönemdeki Dil Edinimi Ve Teknolojinin Rolü: Kritik Dönem İle Teknolojinin Kesişimlerinde Öngörülen Durumlar Çocukluğun dil edinimi sağladığı kritik dönemde (Critical Period Hypothesis) teknolojik araç ve gereçlerin dil edinimi süreci üzerindeki rolünün etkisi gittikçe artmıştır. Daha Fazla 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 08.04.25 Teknoloji ve işaret dili: Dijital platformlar ve yapay zeka araçlarının işaret dilleri üzerindeki etkileri İşaret dili kullanıcıların dil edinimlerine yardımcı olmak ve onlarla olan bağı güçlendirmek, topluma katılımlarını kolaylaştırabilmek adına dijital ortamlarda oluşturulan birçok proje bulunmaktadır. Daha Fazla

  • Yapay Zeka ile Eğitimde Dönüşüm: Öğrenme Deneyimini Nasıl Etkiliyor?

    Yapay zeka destekli öğrenme yönetim sistemleri, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri ve eğitim robotları gibi araçlar, eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenme ve verimliliği artırarak eğitim sisteminde önemli değişikliklere yol açmaktadır. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Yapay Zeka ile Eğitimde Dönüşüm: Öğrenme Deneyimini Nasıl Etkiliyor? 16.07.24 Yazar: İrem Rana Taş Yapay zeka destekli öğrenme yönetim sistemleri, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri ve eğitim robotları gibi araçlar, eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenme ve verimliliği artırarak eğitim sisteminde önemli değişikliklere yol açmaktadır. Yapay Zeka ile Eğitimde Dönüşüm: Öğrenme Deneyimini Nasıl Etkiliyor? Yapay zeka ve teknolojinin diğer ürünleri eğitimi nasıl dönüştürüyor, bu dönüşümler öğrenimi nasıl etkiliyor? Bu paragrafta soruları cevaplayacak ve yapay zekayla eğitimin birleşmesine ışık tutacağız. Yapay zeka ve diğer teknolojik ürünler, eğitim alanında çeşitli dönüşümlere yol açarak öğrenimi etkileyebilmektedir. Örneğin, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojileri, öğrencilere interaktif ve deneyimsel öğrenme imkanı sağlayarak konuları daha etkili bir şekilde öğrenmelerini destekleyebilir. Benzer şekilde, yapay zeka destekli öğrenme yönetim sistemleri öğrencilerin ilerleme ve performansını izleyerek öğretmenlere ve öğrencilere geri bildirimler sunarak öğrenme sürecini daha verimli hale getirebilir[1]. Bu yöntemlere günlük hayattan örnekler verecek olursak sınıf ortamlarında akıllı tahtaların yaygınlaşmasını ele alabiliriz. Teknolojinin sunduğu imkanlar öğrencilerin oyunlar ve öğretici etkinlikler ile daha kalıcı bir öğrenime sahip olmasını sağlıyor, dersler internete hızlı erişim sağlayan bu ürünler sayesinde daha akıcı bir boyuta ulaşıyor. Yapay zekâ uygulamalarının son zamanlarda sağlık, konuşma teknolojisi, enerji, finans ve lojistik gibi çeşitli alanlarda, belirlenen karmaşık görevleri yerine getirebilmek amacıyla başarılı bir şekilde kullanıldığı ifade edilebilir. Yapay zekâ uygulamalarının ortaya çıkmasından sonra uzun bir süre geçmesine rağmen, bu uygulamaların eğitim alanındaki etkisi sınırlı kalmıştır. Bu süre içerisinde yapay zekânın sınıfı tam olarak etkisi altına alamasa bile, kesinlikle bir varlık sağladığından söz edebilmek mümkündür. Son zamanlarda okul terimi artık öğrencilerin ve öğretmenlerin, öğretme ve öğrenme faaliyetlerine katılmak için fiziksel ve sanal olarak bir araya geldikleri yer olarak tanımlanmaya başlanmıştır . Buradaki sanal kavramına yapılan vurguya dikkat edilirse, artık eğitimde yapay zekâ uygulamalarına yer verilmeye başlandığı çıkarımı yapılabilir[2]. Son yıllarda teknoloji ve eğitim alanında gerçekleşen önemli ilerlemeler de bu dönüşümün bir parçasıdır; 2020 yılında yaşanan pandemi ile yaygınlığı artan bu eğitim yolu birçok öğrenci için öğrenim alanında kolaylıklar sağlamıştır. Çoğu eğitim kurumu çevrimiçi eğitim platformlarında eğitime geçiş yapmıştır (Yalın & Yılmaz, 2018). Teknolojinin belki de gelmiş geçmiş en önemli bulgusu olan yapay zekanın eğitime karışması kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimi, öğrenme analitiği gibi alanlarda öğreniciye yüksek derecede fırsatlar sunuyor (İşler & Kılıç, 2021). Eğitimde kullanılan robotlar, özellikle çocukların eğitim alanında ve dil öğrenimi gibi alanlarda öğrencilere destek sağlayabiliyor (Pakzad, 2021). Örnekteki değişimler eğitim alanında teknolojinin etkisin arttığını ve artan etkinin de hızla evrildiğini gösterir. Gelecekte bu evrim başta eğitim sistemi olmak üzere pek çok yerde görülecektir. Bu makalenin yazımında genel olarak teknoloji ve eğitimi ortak koşullar altında bir bütün olarak inceleyen dergi ve makalelerin yorumlamalarından faydalanılmıştır. Okuyucuya açıklamalı ve örnekli bilgiler verilerek veriler duru bir dille yansıtılmıştır. Bulgular *Zoom gibi uygulamalar aracılığıyla birçok eğitim alanının çevrimiçi platformlara geçmesi. *Örgün eğitimin aksine yaş sınırlaması, süre sınırlaması, sınıflar arası farklılıklar olmaması *Eğitimdeki eksikliklerin yapay zeka fırsatlarıyla kapatılması/ eğitimin desteklenmesi Elde edilen bilgilerden eğitimin yüz yüze ve soyut olan ortamdan sanal bir ortama teknoloji aracılığıyla geçmiş olduğu kanısına varılabilir. Sanal ortamda ilerleyen eğitim gelişmiş teknolojinin ona sunduğu fırsatlar ile daha geniş kitlelere yayılarak okur-yazarlık oranını artırıyor, bu da bize yapay zekanın eğitimdeki devinimi olumlu bir şekilde etkilediğini gösteriyor. Dershanelerde de geçilen yapay zeka analizli öğrenim uygulamaları da bu bulguların uygulamalarının başında gelenlerindendir. Kullanılan uygulamalar öğrencilerin eksikliklerini belirleyip geliştirmelerinde, ilerlemelerini görmelerinde, öğrencilerin velilerinin durum takibi yapmasına olanak verir. İnternet sayfaları üzerinden (youtube/z-kitaplar/elektronik kaynaklar) sağlanan öğrenim de benzer yollarla son yıllarda artış göstermiştir. Yapay Zeka ile Geleceğin Eğitim Sistemi Değişen şartlar dolayısıyla eğitimin sisteminde de değişiklikler olacağını ön görmek pek tabii mümkündür. Geleceğin eğitim sisteminde öğrenme deneyimi mümkün olan en yüksek kapasiteye taşınacağından daha kapsamlı uygulamaların ortaya çıkması muhtemel. Yapay zeka, öğrencilerin öğrenme tarzlarına, ilgi alanlarına ve güçlü/zaaf noktalarına göre kişiselleştirilmiş öğrenme planları oluşturabilir. Bu sayede her öğrenci kendisine en uygun öğrenme deneyimini yaşayabilir. Öğretmenlere destek olarak öğrenci performansını analiz etme, geri bildirim sağlama ve ders planları oluşturma konularında yapay zeka kullanılabilir. Yapay zeka ayrıca öğrencilerin ilerleme seviyelerini sürekli olarak takip ederek zayıf alanları belirleyebilir ve buna göre ek destek sağlayabilir. Eğitim materyallerinin geliştirilmesi ve daha etkili sınavların yapılması da yapay zeka ile mümkün olabilir. Bu dönüşüm sürecinde etik ve güvenlik konularının da önemli bir şekilde ele alınması gerekmektedir[3]. 8. Kaynaklar Yalın, İ., & Yılmaz, A. (2018). Teknolojinin eğitimde dönüşümü: yapay zeka ve diğer teknolojik ürünlerin etkileri üzerine bir inceleme. Eğitim Teknolojileri Araştırmaları Dergisi, 13(2), 78-94 İşler, B., & Kılıç, M. (2021). Eğitimde Yapay Zekâ Kullanimi ve Gelişimi. Yeni Medya Elektronik Dergisi, 5(1), 1-11. Behzad Pakzad, "Yapay Zeka ve Eğitim", DergiPark, (www.dergipark.org.tr ), Erişim Tarihi: 22 Ekim 2021. Güncel Teknoloji ve Eğitim Makaleleri 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 07.01.25 Dijital Yerliler ve Eğitim İlk olarak Marc Prensky’nin ortaya attığı “dijital yerliler” kavramı, teknolojinin içine doğmuş ve teknolojiyle büyümüş bireyler için kullanılmaktadır. Teknolojinin gelişiminden nasibini almış olan eğitim alanında bu bireyler, geleneksel eğitim yöntemlerinden olumsuz etkilenmekte ve başarılarını düşürebilmektedir. Daha Fazla 22.11.24 Eğitimde AR ve VR Teknolojisi AR ve VR teknolojileri, eğitimde soyut kavramları görselleştirerek öğrencilerin anlamalarını kolaylaştırmak ve öğrenme deneyimini zenginleştirmek için kullanılan yenilikçi araçlardır. Bu teknolojiler, özellikle Mimarlık, Mühendislik ve İnşaat eğitiminde motivasyonu artırarak etkili öğrenme imkânı sunmaktadır. Daha Fazla 21.10.24 Öğrenme Yolculuğunda Kullanılabilecek Yapay Zeka Araçları Son dönemlerde yapay zekânın hızlı gelişimi sayesinde birçok yapay zekâ araçları ortaya çıkmıştır. Bu yapay zekâ araçları birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da kullanıcılarına büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Bu makalede, eğitim alanında kullan yapay zekâ araçları tanıtılarak, bu araçların öğrencilere ve öğretmenlere nasıl fayda sağladığı incelenmiştir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla 16.07.24 Yapay Zeka ile Eğitimde Dönüşüm: Öğrenme Deneyimini Nasıl Etkiliyor? Yapay zeka destekli öğrenme yönetim sistemleri, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri ve eğitim robotları gibi araçlar, eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenme ve verimliliği artırarak eğitim sisteminde önemli değişikliklere yol açmaktadır. Daha Fazla

  • Podcast’lerin Yükselişi

    Podcast'ler sosyal medya ve teknolojinin etkisiyle popülerlik kazanarak geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmakta ve içerik üreticilerinin toplumsal farkındalık yaratma ve eğlence alanında etkili bir araç olarak kullanmaları önerilmektedir. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Podcast’lerin Yükselişi 09.11.24 Yazar: Gamze Değirmen Podcast'ler sosyal medya ve teknolojinin etkisiyle popülerlik kazanarak geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmakta ve içerik üreticilerinin toplumsal farkındalık yaratma ve eğlence alanında etkili bir araç olarak kullanmaları önerilmektedir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte sosyal medyanın yaygınlaşması ve medya ürünlerine herkesin daha kolay bir şekilde ulaşabilmesi nedeniyle videolar, müzikler ve hatta Podcast’lere olan ilgi dahi bir hayli artmıştır. Son zamanlarda özellikle sosyal medyada çoğu kişinin Podcast yayını yaptığını, kendi Podcast’lerinin kesitlerini paylaştıklarını rahatça görebilirsiniz. Podcast’lerin bir anda bu şekilde yaygınlaşması da Podcast’lerin daha da çoğalmasına neden açmış bulunmakta. Geçmiş zamanlara kıyasla Podcast’ler ne kadar değişti diye sorarsak, popüler olan türler, konuşulan konular gibi şeyler epey bir değişmiş bulunmakta. Podcast'lerin geçmişten bugüne geçirdiği dönüşüm, hem içerik üreticilerinin çeşitliliğini artırmış hem de dinleyicilerin ilgi alanlarına göre daha spesifik ve niş konulara ulaşmalarını sağlamıştır. Bu konularda yapılan araştırmalar ve makalelerden birisine göre, Podcast'leri özellikle yeni ürünler, sosyal altyapı değişiklikleri ve iş sosyal ağları konusunda bilgi ve materyal dönüşüm araçları olarak kullanmayı hedefliyorlar. Özellikle Afrika kıtasında bu tür dönüşümlerin sağlanmasında Podcast'lerin önemli bir rol oynadığını belirtiyorlar. [1] Podcast'lerin bu şekilde kullanılması, bilgi paylaşımını yaygınlaştırıp girişimcilerin seslerini duyurarak önemli değişimlere katkı sağlamaktadır. Ayrıca, CommsConsult’un “Adolescents in Crisis: Unheard Voices” gibi projelerle, podcastlerin genç mültecilerin ve zor durumdaki gençlerin seslerini duyurmak için etkili bir yol olduğunu söylemek mümkündür. Bu tür Podcas’tler, dinleyicilere global sorunlar hakkında daha derin bir anlayış sunmakta ve gençlerin yaşamlarına dair güçlü bir bağ kurmaktadır. [2] Araştırma yöntemleri genellikle anketler, dinleyici analizleri ve içerik analizleri olarak ayrılmaktadır. Örneğin; Anketler ve Dinleyici Analizleri Reuters Digital News Report, dinleyicilerin podcast kullanımı ve tercihleri hakkında veri toplamak için geniş ölçekli anketler kullanmaktadır. [3] İçerik Analizi CommsConsult'un projelerinde, podcast içeriklerinin analizi yapılmaktadır. Görüşmeler ve Niteliksel Araştırmalar Yapımcılarla ve dinleyicilerle yapılan interviewlar, podcastlerin nasıl algılandığı ve hangi amaçlarla kullanıldığı hakkında derinlemesine bilgiler sunmaktadır. [4] Bulgular gösteriyor ki Podcast’ler genç mülteciler ve zor durumda olan genclerin sesini duyurmaktan, girişimciler için bir pazarlama arcı olarak kullanılmak ve eğlence materyali olarak kullaılmaya kadar çeşitli alanlarda geçmişte ve günümüzde oldukça fazla bir şekilde kullanılmaktadırlar. Podcast’lerin de videolar ve yazılar gibi çeşitli alanlarda kullanılabilmesinin yanında son zamanlarda yapılan Podcast’lerin coğalması ile birlikte sosyal medya ile ilgilenen genç kesimin de ilgisini çekmiş bulunması Podcast’lerin popülerliğini daha da çoğalmaktadır. Sosyal Medya ve Teknoloji’nin gelişmesi ile birlikte herkesin her şeye erişebilir olması medya işlerini daha kolay ve hatta sıkıcı hale getirmekte olduğunu söyleyebiliriz. Podcast’lerin daha önceden videolar gibi medya ürünleri kadar popüler olmayışı ve son zamanlarda popülerlik açısından yükselişe geçmesi ile birlikte belki de bazı genel sorunları medyaya yansıtıp bir farkındalık oluşturmak veya eğlence sektörünü kullanma açısından videolardan daha etkili bir yöntem olabileceğini söyleyebiliriz. Sonuç olarak, Podcast'lerin popülerliği, sosyal medya ve teknolojinin gelişimi ile artmakta ve genç kesimin ilgisini çekmektedir. Öneri olarak, içerik üreticilerinin Podcast'leri, toplumsal farkındalık yaratmak veya eğlence sektöründe daha etkili bir araç olarak kullanmaları tavsiye edilebilir. Referanslar [1] Hutchby, I. (2021). Podcasting as social action: Form, identity, and interaction in the genre of online audio broadcasting. Discourse Studies, 23 (5), 539-557. https://doi.org/10.1177/14614448211021032 [2] Reboot (2021, December 1). A world in your ear: The power of podcasts . Research to Action. Retrieved from https://www.researchtoaction.org/2021/12/a-world-in-your-ear-the-power-of-podcasts/ [3] WAN-IFRA (2020, October 22). How podcasting is developing in Africa . WAN-IFRA. Retrieved from https://wan-ifra.org/2020/10/how-podcasting-is-developing-in-africa/ [4] Reboot (2021, December 1). A world in your ear: The power of podcasts . Research to Action. Retrieved from https://www.researchtoaction.org/2021/12/a-world-in-your-ear-the-power-of-podcasts/ Teknoloji ve Medya Son Yazılar 14.12.24 Yapay Zeka ve Gazetecilik: Dijital Dönüşümde Yeni Bir Araç Bu makalede, gazetecilikte yapay zeka kullanımının etkileri incelenmektedir. Yapay zekanın haber üretim sürecinde hız, doğruluk ve kişiselleştirme gibi avantajlar sağladığı, ancak tarafsızlık ve etik sorunlar gibi dikkat edilmesi gereken zorluklar sunduğu vurgulanmaktadır. Daha Fazla 09.11.24 Podcast’lerin Yükselişi Podcast'ler sosyal medya ve teknolojinin etkisiyle popülerlik kazanarak geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmakta ve içerik üreticilerinin toplumsal farkındalık yaratma ve eğlence alanında etkili bir araç olarak kullanmaları önerilmektedir. Daha Fazla 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 07.08.24 Sosyal Medya Kullanıcıları ve Sahte Haberler: Sosyal Medyada Bilgiye Erişim ve Dijital Yeterliliklerin Rolü Sahte haberler, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla artmış ve özellikle yaşlı kesim üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, gençlerin dijital yetkinlikleri sayesinde bu konuda daha bilinçli oldukları bulunmuş; bu nedenle yaşlıların bilinçlendirilmesi önem arz etmektedir. Daha Fazla 15.07.24 Dijital Dönüşüm: Yapay Zekanın Medya Devrimi Yapay zeka, medya üretimi ve dağıtımında devrim niteliğinde değişiklikler yaparak içerik oluşturma ve kişiselleştirme süreçlerini dönüştürmüştür. Bu dönüşüm, medya endüstrisinde verimliliği artırırken aynı zamanda iş gücü piyasasında belirsizlikler ve etik sorunlar doğurmuştur. Daha Fazla

  • Yeni Medya Teknolojisini Anlamak | TechMakale

    Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Yeni Medya Teknolojisini Anlamak 12.05.24 Yazar: Gamze Değirmen Yeni medya teknolojilerinin etkisini ve geleneksel medya ile ilişkisini anlamak. Sosyal medya, yayıncılık platformları ve yapay zeka gibi alanlardaki gelişmeler, medya kullanımını ve içerik üretimini değiştirmiştir. Yeni Medya Teknolojileri, bloglar, wikiler, sanal dünyalar ve diğer sosyal medya ağları gibi bir çok alanda günlük hayatımızda çoktan yer almışlardır. Yeni Medya Teknolojisi, eskilerden beri kullanılan, televizyon, radyo, yayıncılık gibi geleneksel medya araçlarının değişmesinde de büyük bir rol oynamıştır. Bu değişim ile birlikte medya hayatına medyanın her alanda kullanılmasına ve medya araçlarına ulaşımı kolaylaştıracak yeni araçlar doğmuştur. Bunlar, dijital kanallar, dijital platformlar ve Yapay Zeka (AI) olarak üçe ayrılabilir[1]. Bu teknolojiler şunları içerir 1. Sosyal Medya Platformları TikTok, Instagram, Twitter gibi uygulamaların hayatımıza girmesiyle günlük rutinimizde yer edinmeleri çok kısa bir sürede gerçekleşti. Yeni medya teknolojilerinin ve teknolojik cihazların günümüzde yaygınlaşması ile ilgili yapılan ulusal bir araştırmaya göre, 18 ila 24 yaş arasındaki Fransız gençlerinin haftada 27 saatlerini sosyal medya üzerinde geçirdikleri görülmüştür [2]. Öyle ki, bazıları sosyal medya ağlarını işleri haline bile getirerek “Influencerlık, YouTuberlık, Vloggerlık” adı verilen yeni meslek türlerini de hayatımıza katarak televizyonculuk, radyoculuk, gazetecilik gibi geleneksel medya alanlarının değişmesinde büyük bir rol oynamışlardır 2. Yayıncılık Platformları Yayıncılık platformlarının hayatımıza girmesiyle birlikte en sevdiğimiz dizilere, filmlere, şarkılara, kitaplara hatta artık gazetelere bile istediğimiz zaman, istediğimiz yerde, istediğimiz şekilde ulaşabiliyoruz. Geleneksel medyanın aksine, bu teknolojiler istediğiniz film, dizi ve benzeri şeylere erişiminizi kolaylaştırarak bize medya teknolojisinin her geçen gün geliştiğini gösterir 3. Yapay Zeka Günümüzde yapay zekanın bir kullanım yeri de medyadır. Sosyal medyada izlediğimiz birçok videolar ve hatta animasyonlar bile yapay zeka tarafından yapılmış olabiliyor. En sevdiğiniz sanatçıların sesleri ile yapılmış videolar ile karşılaşmanız bile mümkün. Yapay Zeka ile ses ve görüntü klonlama son senelerde oldukça popüler olmasıyla sosyal medyada yer edindi. Ortalama bir insanın yapay zeka ile yapılmış görüntü ve ses klonlarının ayırt etmesinin oldukça zor olduğu söylenmekte [3]. Bu bazı kişiler tarafından politikacılar, şarkıcılar, dublaj sanatçıları için bir tehdit olarak gözükürken, bazı insanlar yapay zekanın bu şekilde ilerleyebilmesinin insanlık için katkı sağlayabilecek bir şey olduğu yönünde düşüncelerini öne sürdüler. Yeni medya teknoloji araçları hayatımızın çoğu yerine ilişmiş durumda. Geleneksel medyaya kıyasla yeni medyanın gelişmiş teknolojisi hayatımızı daha da kolaylaştırmamıza katkı sağlamakta. Medya teknolojisinden yararlanarak iş hayatlarını kolaylaştıran insan sayısı her geçen gün artarken, medya teknolojisinin sunduğu olanaklar da giderek çeşitleniyor ve genişliyor. Geleneksel medya araçlarının değeri, dijitalleşme ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte azalıyor ancak hala belirli bir öneme sahip. Özellikle belirli yaş grupları ve belirli coğrafi bölgelerde, geleneksel medya araçları hala güçlü bir etki sağlayabiliyor Referanslar Bigot, R., Crouette, P., & Daudey, E. (2013). Condition de vie et aspirations des Français. CREDOC. Retrieved October 27, 2015, http://www.credoc.fr/pdf/Rapp/R297.pdf Trivedi, R. (2023, October 18). Understanding new media technology. LinkedIn. https://www.linkedin.com/pulse/understanding-new-media-technology-reema-trivedi-d2gwc?utm_source=share&utm_medium=member_ios&utm_campaign=share_via Verma, P., & Oremus, W. (2023, October 15). AI voice clones mimic politicians and celebrities, reshaping reality. The Washington Post. https://www.washingtonpost.com/technology/2023/10/13/ai-voice-cloning-deepfakes/ Son Yayınlar 07.07.25 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 27.05.25 Teknolojinin Sanat Restorasyonu Ve Korunumu Üzerindeki Etkisi Sanat eserlerinin korunumu, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmak açısından kritik olup, modern teknolojilerle daha hassas hale gelmiştir. Örneğin, Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" ve Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavanı gibi eserlerde röntgen, dijital tarama ve ultraviyole ışınlar kullanılarak detaylı analizler yapılmıştır. Ancak bu teknolojiler yüksek maliyetler ve etik sorunlar gibi zorluklar da getirmektedir. Gelecekte, teknolojinin entegrasyonu, etik standartların belirlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gibi alanlarda ilerlemeler sağlanmalıdır. Daha Fazla 20.05.25 Çocuklarda Kritik Dönemdeki Dil Edinimi Ve Teknolojinin Rolü: Kritik Dönem İle Teknolojinin Kesişimlerinde Öngörülen Durumlar Çocukluğun dil edinimi sağladığı kritik dönemde (Critical Period Hypothesis) teknolojik araç ve gereçlerin dil edinimi süreci üzerindeki rolünün etkisi gittikçe artmıştır. Daha Fazla 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 08.04.25 Teknoloji ve işaret dili: Dijital platformlar ve yapay zeka araçlarının işaret dilleri üzerindeki etkileri İşaret dili kullanıcıların dil edinimlerine yardımcı olmak ve onlarla olan bağı güçlendirmek, topluma katılımlarını kolaylaştırabilmek adına dijital ortamlarda oluşturulan birçok proje bulunmaktadır. Daha Fazla

  • Yapay Zeka İle Covid-19 Sonrası Ruh Sağlığı Destek Si̇stemleri

    COVID-19 sonrası dönemde, yapay zeka destekli ruh sağlığı sistemleri bireylere kişiselleştirilmiş ve erişilebilir destek sağlama potansiyeline sahiptir. Ancak, veri güvenliği, etik sorunlar ve dijital okuryazarlık gibi zorluklar, bu sistemlerin yaygın kullanımını engelleyebilir. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Yapay Zeka İle Covid-19 Sonrası Ruh Sağlığı Destek Si̇stemleri 28.01.25 Yazar: Neris Öncü COVID-19 sonrası dönemde, yapay zeka destekli ruh sağlığı sistemleri bireylere kişiselleştirilmiş ve erişilebilir destek sağlama potansiyeline sahiptir. Ancak, veri güvenliği, etik sorunlar ve dijital okuryazarlık gibi zorluklar, bu sistemlerin yaygın kullanımını engelleyebilir. COVID-19 pandemisi, bireylerin psikolojik sağlık durumunu olumsuz etkileyen stres, belirsizlik ve izolasyon gibi faktörlerin artmasına neden olmuştur. Depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu gibi rahatsızlıklar dünya genelinde yükselmiştir. Ruh sağlığı hizmetlerine yönelik talebin artmasıyla birlikte, dijital teknolojilerin sunduğu yeniliklerin, bireyler üzerindeki etkisinin, veri güvenliği ile gizlilik kaygılarının ve etik konuların ele alınarak ruh sağlığı alanında daha güvenilir ve erişilebilir çözümler geliştirilmesi hedeflenmektedir. COVID-19 pandemisi, dünya genelinde ruh sağlığını olumsuz etkileyen bir kriz yaratmıştır. Pandeminin getirdiği belirsizlik, izolasyon ve kaygı nedeniyle depresyon, anksiyete gibi ruhsal rahatsızlıklar artış göstermiştir. Yapay zeka, bu ihtiyaçlara yanıt vermek için ruh sağlığı alanında güçlü bir destek aracı olarak öne çıkmaktadır. Örneğin, yapay zeka destekli chatbotlar ve duygusal analiz sistemleri, bireylerin kaygı ve stres belirtilerini erken aşamada tespit edebilir ve kişiye özel destek sunabilir. [1] Frontiers in Psychology'de yayınlanan bir araştırma, COVID-19'un yol açtığı ruh sağlığı sorunlarının tanınması ve yönetilmesinde yapay zekâ tabanlı araçların potansiyelini ele alıyor. Bu çalışmada, yapay zekâ destekli çözümlerin psikolojik riskleri öngörme ve erken müdahaleyi sağlama konusundaki etkinliği tartışılmaktadır. [6] Psychiatric Times dergisinde yayımlanan bir makale, yapay zekanın psikiyatri alanındaki dönüştürücü etkisini tartışmıştır. Yapay zekanın, özellikle nadir ruh sağlığı hastalıklarının teşhisinde doğruluk oranını artırma potansiyeline sahip olduğu belirtilmiştir. Bununla birlikte, verilerin kalitesi, şeffaflık ve yapay zeka modellerindeki olası önyargılar gibi endişelerin, klinik uygulamalarda daha geniş bir şekilde benimsenmeden önce ele alınması gerektiği vurgulanmıştır. [7] COVID-19'un ruh sağlığı üzerindeki etkilerini ve yapay zekanın bu alanda nasıl yardımcı olabileceğini araştıran önceki çalışmalar, pandeminin yarattığı ruhsal rahatsızlıkların boyutunu ve bu rahatsızlıkları önlemeye yönelik yapay zeka çözümlerini ele almıştır. Örneğin, Frontiers’da yayımlanan bir çalışma, COVID-19 sonrası dönemde hastaların ruh sağlığı risklerini erken tespit etmek için yapay zeka destekli tanı ve izleme araçlarının önemine vurgu yapmaktadır. Bu araçlar, hasta değerlendirmelerinde insan kaynaklı hataları azaltmaya yardımcı olurken, yüksek riskli bireyleri belirleyerek erken müdahale olanağı sağlamaktadır (Frontiers, 2021). [2] IEEE Xplore'da yayımlanan bir diğer araştırma ise, yapay zeka destekli dijital ruh sağlığı uygulamalarının pandeminin ardından artan ruh sağlığı taleplerine nasıl yanıt verdiğini inceliyor. Çalışma, bu uygulamaların ruh sağlığı desteği sağlarken veri güvenliği, gizlilik ve etik konulara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Dijital sağlık hizmetlerinde AI destekli çözümler, geniş kitlelere ulaşmak için bir fırsat sunarken, kullanıcı güvenliği ve etik sorumluluklar da göz önünde bulundurulmalıdır (IEEE Xplore, 2024). [3] COVID-19'un dijital sağlık sistemleri ve yapay zekâ ile ruh sağlığı tedavisine olan etkisi geniş bir şekilde ele alınmıştır. McKinsey'nin analizlerine göre, pandemi sürecinde tele-sağlık kullanımı önceki yıllara göre yaklaşık 38 kat artmıştır. Bu artış, dijital teknolojilerin ve AI uygulamalarının özellikle ciddi ruh sağlığı sorunları olan hastalara sağladığı potansiyeli gözler önüne sermektedir. Örneğin, dijital biyobelirteçler ve doğal dil işleme gibi AI tabanlı yaklaşımlar, kişilerin uyku düzeni veya sosyal etkileşimlerindeki değişiklikleri izleyerek erken uyarı sistemleri olarak kullanılabilir. Bu tür uygulamalar, ruh sağlığı sorunlarının daha iyi tanınması ve müdahalelerin zamanında yapılması için önemli bir potansiyel taşımaktadır (JAMA Network, Psychology Today). [4] [5] Çalışmada betimsel nitelikte ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama için yapay zekanın covid-19 sürecinde psikoloji ile ilişkili gücel kaynaklar ve çalışmalar incelenmiş, gözden geçirilmiştir. 1.Dijital Sağlık Hizmetlerinin Artışı ve Etkinliği: Pandemi süreci, dijital sağlık hizmetlerinin hızlı bir şekilde yayılmasına neden olmuştur. Yapay zeka destekli uygulamalar, bireylere daha hızlı ve kişiselleştirilmiş ruh sağlığı desteği sunabilme potansiyeline sahiptir. Özellikle, tele-sağlık hizmetlerinin artmasıyla, AI teknolojilerinin terapötik süreçlerde kullanımı daha da yaygınlaşmıştır. Bu durum, özellikle yüz yüze terapiye erişim imkanı kısıtlı olan bireyler için büyük bir avantaj sağlamaktadır 2.Erişim ve Uygulama Zorlukları: Yapay zekanın ruh sağlığı alanındaki potansiyeli büyük olsa da, bazı zorluklar da bulunmaktadır. Özellikle, dijital araçların herkes için erişilebilir olmaması ve bu sistemlerin doğru şekilde çalışabilmesi için gereken eğitim ve altyapının eksikliği, kullanımda sınırlamalara yol açmaktadır. Ayrıca, AI sistemlerinin doğru ve adil çalışabilmesi için verilerin kalitesi ve güvenliği büyük önem taşımaktadır 3.Veri Güvenliği ve Etik Endişeler: Yapay zeka destekli sistemlerin kullanımı, veri güvenliği ve etik sorunları da gündeme getirmiştir. AI, kişisel ve hassas verilere dayalı olarak çalıştığı için, kullanıcıların gizliliği ve verilerin doğru şekilde korunması kritik bir öneme sahiptir. Ayrıca, yapay zeka algoritmalarının önyargı içermemesi ve tüm bireylere eşit şekilde hizmet sunması gerektiği vurgulanmıştır Yapay zeka destekli ruh sağlığı sistemlerinin COVID-19 sonrası dönemdeki potansiyeli büyük olsa da, bazı zorluklar ve endişeler de bulunmaktadır. Yapay zeka teknolojilerinin, dijital sağlık hizmetlerinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlaması, özellikle kriz dönemlerinde önemli bir avantaj sunmuştur. Ancak, dijital okuryazarlık, altyapı eksiklikleri ve erişim eşitsizlikleri gibi engeller, bu hizmetlerin herkes için aynı derecede erişilebilir olmasını engellemektedir. Etik Ve Pratik Sonuçlar Yapay zekanın ruh sağlığı alanında kullanımı, özellikle kişisel ve hassas verilerin işlenmesi açısından etik sorunları gündeme getirmektedir. Bu, kullanıcıların gizliliğini koruma, verilerin güvenliğini sağlama ve algoritmalardaki önyargıları ortadan kaldırma gerekliliğini ortaya koyar. AI sistemlerinin ruh sağlığı tanıları yaparken doğru, adil ve şeffaf olması önemlidir. Ayrıca, bu sistemlerin insanların psikolojik durumlarına müdahale ederken etik sınırları belirlemek, insan hakları ve bireysel özgürlükler konusunda dikkatli olunmasını gerektirir. [8] COVID-19 sonrası ruh sağlığı desteğinde yapay zeka teknolojilerinin kullanımı, önemli bir potansiyele sahip olsa da, başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için çeşitli etik ve pratik engellerin aşılması gerekmektedir. Yapay zekanın, dijital sağlık hizmetlerini erişilebilir kılması, özellikle kriz dönemlerinde büyük bir avantaj sunmakta, ancak dijital okuryazarlık ve altyapı eksiklikleri gibi sorunlar bu teknolojilerin herkese eşit şekilde ulaşmasını engelleyebilir. Referanslar: [1] AXA (Ağustos 1, 2020) “Covid-19 - Health Systems Response, Role of Data and AI and Mental Health Effects” [2] Frontiers (Aralık 28, 2021) “AI-Based Prediction and Prevention of Psychological and Behavioral Changes in Ex-COVID-19 Patients [3] IEEE Xplore (-) “AI-Based and Digital Mental Health Apps: Balancing Need and Risk” [4] Jama Network (Mayıs 3, 2024) “One Day, AI Could Mean Better Mental Health for All” [5] Psychology Today (Temmuz 27, 2021) “One Day, AI Could Mean Better Mental Health for All” [6] Frontiers (Aralık 28, 2021) “AI-Based Prediction and Prevention of Psychological and Behavioral Changes in Ex-COVID-19 Patients” [7] Psychiatric Times (Mart 12, 2024) “AI in Psychiatry: Changing the Landscape of Mental Health Care” [8] WHO (Şubat 6, 2023) “Artificial intelligence in mental health research: new WHO study on applications and challenges” Teknoloji ve Sağlık Son Yazılar 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 28.01.25 Yapay Zeka İle Covid-19 Sonrası Ruh Sağlığı Destek Si̇stemleri COVID-19 sonrası dönemde, yapay zeka destekli ruh sağlığı sistemleri bireylere kişiselleştirilmiş ve erişilebilir destek sağlama potansiyeline sahiptir. Ancak, veri güvenliği, etik sorunlar ve dijital okuryazarlık gibi zorluklar, bu sistemlerin yaygın kullanımını engelleyebilir. Daha Fazla 18.11.24 Yapay Zeka ve Hastalık Teşhisi Yapay zeka, hastalık tespitinde önemli bir devrim yaratmaktadır. Bu teknoloji, hastalıkların erken teşhisini sağlamakta, tanı süreçlerini hızlandırmakta ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaktadır. Daha Fazla 13.10.24 Yapay Zeka İle Pandemi Yönetimi Yapay zeka, pandemi yönetiminde salgınların yayılmasını öngörme, sağlık sistemlerini optimize etme ve aşı geliştirme süreçlerini hızlandırma konularında önemli katkılar sağlar. Bu teknoloji, sağlık krizlerine karşı daha hızlı ve etkili çözümler sunarak hem mevcut hem de gelecekteki salgınları yönetmede kritik bir rol oynar. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 13.07.24 Teknoloji ve Yapay Zekanın Diyabet Üzerindeki Olumlu Etkisi Yapay zeka destekli sistemler ve mobil uygulamalar, diyabet hastalarının glikoz seviyelerini izlemeyi ve yönetmeyi kolaylaştırarak kişiselleştirilmiş tedavi imkanı sunmaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve diyabet yönetimini daha etkin hale getirmeyi amaçlamaktadır. Daha Fazla 27.06.24 Teknoloji Ve Yapay Zeka Sağlık Hizmetlerini Nasil Etkiliyor? Yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğü ve teşhis, tedavi, ilaç geliştirme gibi alanlardaki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, etik ve güvenlik sorunlarına dikkat çekilmiştir. Daha Fazla 17.05.24 Teknoloji ve Sağlık'a Giriş Son yıllarda hızla gelişen teknolojiler, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini artırarak hastalıkların teşhis ve tedavisinde devrim yaratmıştır. Daha Fazla

  • Eğitim ve Teknolojinin Önündeki Engeller | TechMakale

    Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Eğitim ve Teknolojinin Önündeki Engeller 05.07.24 Yazar: Nisa Nur Taş Bilgisayar teknolojisinin eğitimle birleşimi, öğrencilere daha geniş bilgi erişimi sağlayabilir ancak altyapı eksiklikleri ve öğretmen eğitimi gibi engellerle karşılaşabilir. Araştırmalar, teknolojinin öğrenci başarısını artırma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir, bu nedenle teknoloji entegrasyonunu teşvik edecek politika ve pratik çözümler önem taşımaktadır. Modern eğitim sistemlerinin en önemli bileşenlerinden bir hale gelen bilgisayar teknolojisinin eğitimde birleşimi, öğrenci öğrenimini geliştirme potansiyeline sahip olsa da önünde çeşitli engeller bulunmaktadır. Bu birleşim, öğrenci eğitimini büyük ölçüde geliştirme potansiyeline sahip olsa da önünde çeşitli engeller bulunmaktadır. Bilgisayar teknolojileri öğrenciler için, daha geniş bilgiye ve çeşitli öğrenme materyallerine erişim sağlayarak eğitimde erişim ve katılımı artırır. Dijital öğrenme platformları ile öğrencilerin dünyanın dört bir yanından eğitim alması ve bilgiye ulaşması çok daha kolay hale gelmiştir. Bu platformların kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunuyor olmaları, onları daha da çekici hale getirmiş ve öğrencilerin kendi öğrenme hızlarına ve ihtiyaçlarına göre uyarlanmış eğitim almalarını sağlamıştır.[1] Geçmişte yapılan araştırmalarda, teknoloji ve eğitimin birleşimi ile teknolojinin, işbirlikçi öğrenme ortamlarını yaratma, öğrencilerin kritik düşünme ve problem çözme yeteneklerini geliştirme imkânı olduğunu göstermiştir. [2]Ancak, bu birleşimin başarısını olumsuz etkileyen çeşitli engeller de belirlenmiştir. [3] Eğitimde teknoloji ile eğitimin birleşimi üzerine yapılan çalışmaların bazılarında dijital araçların öğrenciler arasında işbirliğini teşvik ettiğini ve etkileşimi artırdığını göstermektedir (Bebell ve O'Dwyer, 2010). Dijital araçlar ile yapılan çevrimiçi projeler ve grup çalışmaları, öğrencilerin birlikte çalışma ve problem çözme becerilerini geliştirmektedir. İnteraktif simülasyonlar ve oyun tabanlı öğrenme araçları, öğrencilerin analitik düşünme becerilerini güçlendirmektedir (Selwyn, 2011). “Eğitimde Bilgisayar Teknolojisinin Entegrasyonu: Engeller ve Umutlar” [6] adlı makalede yapılan araştırma, bilgisayar teknolojisinin eğitimle birleşimi önündeki en büyük engellerden birinin altyapı ve erişim sorunları olduğunu ortaya koymuştur. [3] Teknoloji ile dünyanın her yerinden bilgiye ve internete erişim çok kolaylaşmış olsa da, azımsanmayacak kadar öğrencinin hala eğitime, bilgiye, bilgisayarlara, internete erişimi bulunmamaktadır. Son yıllarda teknolojinin çok hızlı gelişmesinden dolayı uzun süre geleneksel eğitim yöntemleri ile eğitim vermiş öğretmenlerin de bu teknolojiye uyum sağlaması konusunda zorluklar yaşanmaktadır. Öğretmenlerin bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanabilmeleri için yeterli eğitim ve destek eksikliği olması da eğitim ve teknolojinin birleşmesi önündeki önemli engellerden biridir. Ayrıca, geleneksel eğitim yöntemlerine göre hazırlanmış olan mevcut müfredatın teknoloji ile birleşmeye uygun olmaması ve değişim yönetimi süreçlerinin yetersizliği de diğer önemli engeller arasında yer almaktadır. Özellikle bazı eğitimcilerin ve kurumların teknolojiye karşı direnç göstermesi toplumu etkilediğinden eğitim ve teknolojinin tam anlamıyla birleşmesi konusunda zorluklar yaşanmaktadır. Bulgular, bilgisayar teknolojisinin eğitimle birleşimi konusunda önemli fırsatlar ve ciddi engeller olduğunu göstermektedir. Altyapı eksiklikleri, öğretmen eğitimi ve destek yetersizliği, müfredatın teknoloji ile birleşime uyumsuz olması ve insanların bilmedikleri şeylerden korkmaları gibi bilinmeyen teknolojiye karşı direnç gibi engeller bu birleşimin başarısını olumsuz etkilemekte ve yavaşlamaktadır. Ancak, bu engellerin aşılması durumunda, teknolojinin eğitimdeki rolü daha fazla önemlileştirebilir ve öğrencilerin öğrenimi daha verimli bir hale getirerek iyileştirebilir. Bunun için atılacak en önemli adımlardan biri tüm öğrencilere eşit erişim imkânının sunulmasıdır. Ayrıca öğretmenlerin de gelişen teknolojiye ayak uydurabilmeleri için sürekli profesyonel gelişim fırsatları ile desteklenmesi ve teknolojiyi etkin bir şekilde kullanma becerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu makale, bilgisayar teknolojisinin eğitim ile birleşimi önündeki engelleri ve vaatleri ele alarak, teknolojinin eğitimdeki rolünün ve bu rolü tam anlamıyla yerine getirmesinin önündeki engelleri tartışmıştır. Gelecekteki araştırmalar ve uygulamalar için öneriler arasında, öğretmenlerin sürekli profesyonel gelişim fırsatları ile desteklenmesi, eğitim teknolojilerine yönelik stratejik politika ve yatırımların artırılması, eğitimde teknoloji kullanımına yönelik gelişmelerin teşvik edilmesi ve tüm öğrencilere eşit erişim sağlanması için gerekli adımların atılması bulunmaktadır. Bu engellerin aşılması durumunda teknolojinin öğrenci öğrenimini önemli ölçüde iyileştirme potansiyeli bulunmaktadır. Referanslar [1]Hew, K. F., & Brush, T. (2007). Integrating technology into K-12 teaching and learning: Current knowledge gaps and recommendations for future research. Educational Technology Research and Development, 55(3), 223-252. [2]Cuban, L. (2001). Oversold and underused: Computers in the classroom. Harvard University Press. [3]National Education Association (NEA). (2008). Technology in Schools: The Ongoing Challenge of Access, Adequacy, and Equity. [4] Bebell, D., & O'Dwyer, L. M. (2010). Educational outcomes and research from 1:1 computing settings. The Journal of Technology, Learning and Assessment, 9(1). [5] Selwyn, N. (2011). Education and Technology: Key Issues and Debates. Bloomsbury Publishing. [6]Keengwe, J., Onchwari, G., & Wachira, P. (2008). Computer technology integration and student learning: Barriers and promise. Journal of science education and technology, 17, 560-565. Son Yayınlar 07.07.25 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 27.05.25 Teknolojinin Sanat Restorasyonu Ve Korunumu Üzerindeki Etkisi Sanat eserlerinin korunumu, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmak açısından kritik olup, modern teknolojilerle daha hassas hale gelmiştir. Örneğin, Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" ve Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavanı gibi eserlerde röntgen, dijital tarama ve ultraviyole ışınlar kullanılarak detaylı analizler yapılmıştır. Ancak bu teknolojiler yüksek maliyetler ve etik sorunlar gibi zorluklar da getirmektedir. Gelecekte, teknolojinin entegrasyonu, etik standartların belirlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gibi alanlarda ilerlemeler sağlanmalıdır. Daha Fazla 20.05.25 Çocuklarda Kritik Dönemdeki Dil Edinimi Ve Teknolojinin Rolü: Kritik Dönem İle Teknolojinin Kesişimlerinde Öngörülen Durumlar Çocukluğun dil edinimi sağladığı kritik dönemde (Critical Period Hypothesis) teknolojik araç ve gereçlerin dil edinimi süreci üzerindeki rolünün etkisi gittikçe artmıştır. Daha Fazla 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 08.04.25 Teknoloji ve işaret dili: Dijital platformlar ve yapay zeka araçlarının işaret dilleri üzerindeki etkileri İşaret dili kullanıcıların dil edinimlerine yardımcı olmak ve onlarla olan bağı güçlendirmek, topluma katılımlarını kolaylaştırabilmek adına dijital ortamlarda oluşturulan birçok proje bulunmaktadır. Daha Fazla

  • Cesur Yeni Kelimeler: Yapay Zekâ Eğitimde Nasıl Devrim Yapacak| | TechMakale

    Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Cesur Yeni Kelimeler: Yapay Zekâ Eğitimde Nasıl Devrim Yapacak| 20.06.24 Yazar: Nisa Nur Taş Sal Khan tarafından kaleme alınan ve Bill Gates’in de şiddetle tavsiye ettiği kitap olan “Cesur Yeni Kelimeler: Yapay Zekâ Eğitimde Nasıl Devrim Yapacak (Ve Neden Bu İyi Bir Şey)” yapay zekânın eğitimi nasıl herkes için erişilebilir kılacağından ve kişiselleştirilmiş öğrenmenin yararlarından bahsediyor. Günümüzde Yapay Zeka’nın Eğitimde Kullanımı Günümüzde neredeyse yapay zekânın kullanılmadığı alan yok. İnsanlara kolaylık sağlaması, bireye özgü içerikler sağlaması ile yapay zekâ eğitim alanında da kullanılıyor. Yapay zekanın eğitimde kullanıldığı alanlardan en yaygınları olarak kişiselleştirilmiş öğrenme, veriye dayalı karar verme, özel gereksinimi olan öğrencilere destek verme, motivasyon ve katılımı artırmak için oyunlaştırma, eğitim materyalleri oluşturma sayılabilir. Yapay zekânın eğitim alanında gelişmesiyle çevrimiçi eğitim platformları da bu teknolojiyi kullanmaya ve öğrencilerine daha özgün içerikler sunmaya başladı. Sal Khan tarafından yazılan “Cesur Yeni Kelimeler: Yapay Zekâ Eğitimde Nasıl Devrim Yapacak (Ve Neden Bu İyi Bir Şey)- “Brave New Words: How AI Will Revolutionize Education (And Why That’s a Good Thing)- " kitabında, 14 Mayıs 2024, Sal Khan, yapay zekânın eğitim alanını kökten bir şekilde nasıl değiştirebileceğini ele alıyor. Yayımlandığı gibi büyük bir ses getiren bu kitabı Bill Gates de öneriyor.. Khan Academy’nin kurucusu olan Sal Khan, teknolojinin eğitimi herkes için erişilebilir kılma ve kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimi sunma potansiyelinden bahsetmektedir. Eşitlik ve Erişilebilirlik Sal Khan, yapay zekânın eğitimdeki en önemli ve güçlü yanlarından birinin eğitimde eşitliği artırma potansiyeli olduğunu savunuyor. Teknolojinin gelişmesiyle farklı şekillerde öğrenmeye başlayan öğrenciler için geleneksel eğitim sistemleri uygun değildir. Özellikle farklı geçmişlerden gelen ve dezavantajlı topluluklardan gelen öğrenciler için. Yapay zekâ, bu açığın kapatılmasına yardımcı olarak her öğrenciye geçmişlerine, maddi durumlarına ve yaşadığı coğrafyaya bakmaksızın yüksek kaliteli eğitim kaynakları ve destek sağlayabilir. Bu yenilik, her öğrencinin başarılı olma şansını artırarak eğitimdeki eşitsizlikleri azaltabilir.[2] Pratik Uygulamalar ve Örnekler Khan, kitabında yapay zekanın eğitim araçları ve platformlarına nasıl entegre edildiğindinden de bahsediyor. Örneğin, Khan Academy, Khanmigo adı verilen bir yapay zekâ aracı kullanmaktadır. Khan Academy, üretici yapay zeka ile yüksek kaliteli metin ve görüntüler oluşturabilen bir yapay zeka türü, mevcut akıllı öğretmenlerdeki boşlukları doldurabileceğinden ve iyi öğrenci öğrenme uygulamalarını ölçeklendirebileceğinden bahsetmektedir. [5] Kişiselleştirilmiş öğrenme sistemini güçlendiren bu yapay zekâ her öğrencinin performansına bağlı olarak özel alıştırma problemleri ve öğretici videolar sunmaktadır. Örneğin bir öğrencinin bir matematik konusunu anlamakta zorlandığını tespit ederse, o konuyla ilgili ek alıştırmalar veya öğretici videolar önerebilir. Öğrencilerin anında yaptıkları hatalar hakkında geri bildirim alabilmeleri, nereden yola çıkmaları gerektiğini anlamalarına yardımcı olmaktadır.[2] [3] [4] Eğitimde Yapay Zekâ ile Öngörülen Vaatler Khan, yapay zekânın her öğrenci için birer bir eğitim veren öğretmen olma potansiyelini öne sürmektedir. Yapay zekânın insan davranışlarını öğrenme, otomatik değerlendirme ve analiz etme özellikleri ile öğrencilerin öğrenme tarzını, güçlü ve zayıf yönlerini analiz ederek öğrenciye özel bir öğrenme planı öne sürebilir ve öğrenme yöntemlerini ayarlayabilir. Bu şekilde kişiselleştirme yapıldığında, öğrenciler kendi hızlarında öğrenebilirler ve her konuyu anlayabilirler. Zorluklar ve Endişeler Yapay zekâ sayesine eğitimde büyük bir kolaylık ve fayda olsa da yapay zekânın uygulanmasıyla ilgili zorluklar ve etik sorunlar da bulunuyor. Kitabında bu konuya da değinen Khan, yapay zekâ araçlarının öğretmenlerin yerini almak yerine onları desteklemek ve geliştirmek amacıyla tasarlanması gerektiğini vurguluyor. Ve yapay zekâ algoritmalarında veri gizliliğinin korunması ve önyargıyı önleme hakkında tedbirlerinin alınması gerektiğini ekliyor. [3][4] Sonuç Sal Khan, mayıs ayında yayınladığı yeni kitabında teknolojinin ve yapay zekânın gelişmesi ile yapay zekânın eğitimde merkezi bir rol oynadığından, yapay zekâ sayesinde temel haklardan biri olan eğitim hakkının daha etkili bir şekilde sağlanacağından bahsediyor. Kitabında yer alan iç görüleri ve örnekleri ile Sal Khan, yapay zekânın eğitim sisteminde uygulanmasının potansiyel getirileri ve zorluklarını anlatarak yeni bir bakış açısı sunuyor. Kaynakça [1]Gates, B. (2024, Mayıs 19). “Bill Gates: Yapay zekâ eğitimi hakkında bu yeni kitabı okumalısınız.” CNBC. [2]GeekWire. (2024, Mayıs 19). “Bill Gates: Yapay zekâ 'herhangi bir insan kadar iyi bir öğretmen' olacak, ancak eğitimdeki getiriler zaman alacak”. [3]CNBC Africa. (2023, Eylül 13). “Bill Gates, sağlık ve eğitimde yapay zekâdan 'heyecan duyduğunu' söylüyor. “ [4]Globe Echo. (2024, Mayıs 14). Yapay zekâ devrimini yönlendiren startup'ların tam listesini inceleyin: 2024 CNBC Disruptor 50 şirketleri ile tanışın. [5] Khan Academy. (2023). How we built AI tutoring tools. [6] Khanmigo. (2023). Khan Academy's AI-powered tutor. Son Yayınlar 07.07.25 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 27.05.25 Teknolojinin Sanat Restorasyonu Ve Korunumu Üzerindeki Etkisi Sanat eserlerinin korunumu, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmak açısından kritik olup, modern teknolojilerle daha hassas hale gelmiştir. Örneğin, Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" ve Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavanı gibi eserlerde röntgen, dijital tarama ve ultraviyole ışınlar kullanılarak detaylı analizler yapılmıştır. Ancak bu teknolojiler yüksek maliyetler ve etik sorunlar gibi zorluklar da getirmektedir. Gelecekte, teknolojinin entegrasyonu, etik standartların belirlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gibi alanlarda ilerlemeler sağlanmalıdır. Daha Fazla 20.05.25 Çocuklarda Kritik Dönemdeki Dil Edinimi Ve Teknolojinin Rolü: Kritik Dönem İle Teknolojinin Kesişimlerinde Öngörülen Durumlar Çocukluğun dil edinimi sağladığı kritik dönemde (Critical Period Hypothesis) teknolojik araç ve gereçlerin dil edinimi süreci üzerindeki rolünün etkisi gittikçe artmıştır. Daha Fazla 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 08.04.25 Teknoloji ve işaret dili: Dijital platformlar ve yapay zeka araçlarının işaret dilleri üzerindeki etkileri İşaret dili kullanıcıların dil edinimlerine yardımcı olmak ve onlarla olan bağı güçlendirmek, topluma katılımlarını kolaylaştırabilmek adına dijital ortamlarda oluşturulan birçok proje bulunmaktadır. Daha Fazla

  • Yapay Zeka ve İklim Krizi: Akıllı Çözümlerle Karbon Ayak İzini Azaltmak | TechMakale

    Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Yapay Zeka ve İklim Krizi: Akıllı Çözümlerle Karbon Ayak İzini Azaltmak 11.03.25 Yazar: Tuğçe Vural Yapay zeka, iklim değişikliğiyle mücadelede enerji verimliliği, ulaşım optimizasyonu, tarımsal faaliyetler ve hava kirliliği yönetimi gibi alanlarda önemli çözümler sunarak karbon ayak izini azaltma potansiyeline sahiptir. Ancak, bu teknolojinin yaygınlaşması için altyapı, maliyet ve etik zorluklar gibi engellerin aşılması gerekmektedir. İklim değişikliği, dünya genelinde giderek artan bir sorun haline gelmekte ve insanlığın geleceği üzerindeki etkisi her geçen gün daha belirgin hale gelmektedir. Atmosfere salınan sera gazlarının çoğunluğu enerji, ulaşım ve tarım gibi temel sektörlerden kaynaklanmaktadır. Bu durum, sürdürülebilir çözümler geliştirme zorunluluğunu gündeme getirmiştir. Son yıllarda, teknolojik yeniliklerin çevresel sorunlarla mücadelede nasıl kullanılabileceği konusu büyük ilgi görmektedir. Özellikle yapay zekâ, geniş veri kümelerini analiz etme, eğilimleri tahmin etme ve yenilikçi çözümler geliştirme kapasitesi ile bu alanda önemli bir potansiyele sahiptir. Yapay zekâ, mevcut sorunları anlamaya yardımcı olmakla beraber çevreye duyarlı uygulamaları da teşvik etmektedir. Enerji tasarrufundan ulaşım planlamasına, atık yönetiminden tarım uygulamalarına kadar geniş bir alanda yapay zekânın sunduğu fırsatlar, karbon ayak izini azaltma yolunda etkili araçlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu teknolojinin kullanımı, yalnızca teknik bir konu olmamakla beraber aynı zamanda ekonomik, sosyal ve etik boyutları ile de ele alınması gereken bir alandır. Bu makale, YZ’nin iklim değişikliğiyle mücadelede nasıl bir rol oynayabileceğini ve bu teknolojinin çevresel sürdürülebilirliğe katkılarını kapsamlı bir şekilde ele almayı amaçlamaktadır. Yapay zekâ ile iklim değişikliği arasındaki ilişki akademik literatürde son yıllarda hızla önem kazanan bir araştırma konusu haline gelmiştir. Yapılan çalışmalar, yapay zekânın enerji yönetiminden çevre kirliliğini izlemeye kadar birçok alanda kullanılabileceğini göstermektedir. Örneğin Google, veri merkezlerinde kullandığı yapay zekâ algoritmaları ile enerji tüketimini %30’a varan oranlarda azaltmayı başarmıştır. Bu uygulama, büyük miktarda veri toplayarak sistemlerin enerji ihtiyaçlarını analiz etmekte ve bu doğrultuda gerekli ayarlamaları yapmaktadır. IBM’in Green Horizon Projesi ise hava kirliliği tahmini yaparak şehir planlamasında karar alıcıları desteklemektedir. Bu projede, yapay zekânın karmaşık veri setlerini işleyerek hava kalitesine yönelik senaryolar üretmesi, çevresel sürdürülebilirlik açısından dikkat çekici bir örnek oluşturmaktadır. Ayrıca döngüsel ekonomi bağlamında yapay zekâ algoritmaları, atık yönetimi süreçlerini optimize etmekte, geri dönüşüm oranlarını artırmakta ve doğal kaynakların korunmasına ise katkıda bulunmaktadır. Örneğin, atık sınıflandırma işlemlerinde kullanılan görüntü işleme teknolojileri ise geri dönüşüm süreçlerinin hızlanmasını ve verimliliğin artmasını sağlamaktadır. Diğer taraftan, tarım sektöründe hassas tarım uygulamaları, yapay zekâ destekli sensörler ve algoritmalar aracılığı ile su, gübre ve enerji kullanımını azaltmayı mümkün kılmaktadır. FAO’nun raporlarına göre, bu tür uygulamalar hem çevresel etkileri azaltmakta hem de tarımın verimliliğini artırmaktadır. Son olarak, yapay zekânın yenilenebilir enerji kaynaklarının yönetiminde sunduğu avantajlar da literatürde geniş yer bulmaktadır. Akıllı enerji şebekeleri, rüzgâr ve güneş enerjisi gibi kaynakların değişkenliğini dengeleyerek enerji üretiminde daha istikrarlı bir sistem oluşturulmasına olanak tanımaktadır. Bu tür uygulamalar, karbon salınımının azaltılmasına doğrudan katkı sağlamaktadır. Bu bulgular, yapay zekânın iklim kriziyle mücadelede yalnızca bir araç değil aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın da ayrılmaz bir parçası olduğunu göstermektedir. Ancak, bu teknolojilerin yaygınlaşması için teknik, ekonomik ve etik zorlukların da ele alınması gerekmektedir. Yapay zekanın iklim değişikliği ile mücadelede sağladığı somut faydalar şu başlıklar altında incelenebilir: Enerji Verimliliği: Akıllı enerji yönetim sistemleri, tüketim alışkanlıklarını analiz etmekte ve enerji tasarrufu sağlamaktadır. Örneğin, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu, yapay zekanın algoritmalarıyla daha etkili bir şekilde optimize edilebilmektedir. Ulaşım ve Lojistik: Trafik akışını düzenlemek ve karbon salınımını azaltmak için kullanılan rota optimizasyon sistemleri ise fosil yakıt kullanımını önemli ölçüde düşürmektedir. Tarımsal Faaliyetler: Hassas tarım uygulamalarıyla yapay zekâ, gübre ve su kullanımını en aza indirerek tarım sektöründeki çevresel etkileri de azaltmaktadır. Hava Kirliliği Yönetimi: Yapay zekâ, hava kalitesini tahmin etmek ve bu doğrultuda şehir planlamasını iyileştirmek için de etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Yapay zekanın çevresel sürdürülebilirlik alanındaki potansiyeli oldukça geniş olsa bile bazı sınırlamalar dikkat çekmektedir. Öncelikle, yapay zekâ uygulamalarının kendisi de yüksek enerji tüketimine ihtiyaç duyabilmekte ve bu durum da karbon ayak izinin azalmasını zorlaştırabilir. Diğer bir sorun, bu tür teknolojilere erişim maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde altyapı eksikliği nedeni ile yapay zekâ çözümlerinin uygulanması güçleşebilmektedir. Ayrıca, yapay zekanın karar alma süreçlerinde etik ve toplumsal kaygılar da tartışmaya açık konular arasında yer almaktadır. Bu zorluklara rağmen, yapay zekâ destekli projeler, doğru şekilde planlanır ve uygulanır ise çevresel faydalar sunmaya devam edebilir. Yapay zekâ, iklim değişikliği ile mücadelede güçlü bir müttefik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu teknolojinin etkin kullanımı, karbon salınımını azaltmak ve doğal kaynakların ise daha verimli kullanılmasını sağlamak için büyük fırsatlar sunmaktadır. Ancak, bu potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilmesi için belirli stratejilere ihtiyaç vardır: Yenilenebilir enerji kaynaklarının, yapay zekâ tabanlı sistemler ile entegre edilmesi teşvik edilmelidir. Yapay zekâ ile enerji tüketimini azaltan yenilikçi çözümler geliştirilmelidir. Gelişmekte olan ülkeler için uygun maliyetli yapay zeka uygulamaları tasarlanmalı ve bu teknolojilerin yaygınlaşması sağlanmalıdır. Yapay zekâ uygulamalarının etik ve yasal çerçevelerle desteklenmesi sağlanmalıdır. Sonuç olarak, yapay zekanın çevre dostu bir geleceğe katkı sağlama potansiyeli oldukça yüksektir. Bu teknolojinin doğru yönlendirilmesi, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmayı kolaylaştıracaktır. Referanslar: Smith, J., & Johnson, R. (2023). Artificial Intelligence for Sustainable Development . Google AI Research. (2022). Energy Optimization in Data Centers . IBM Research. (2021). Green Horizon Project Overview . UN Climate Change. (2022). The Role of Technology inAddressing Climate Change . Son Yayınlar 07.07.25 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 27.05.25 Teknolojinin Sanat Restorasyonu Ve Korunumu Üzerindeki Etkisi Sanat eserlerinin korunumu, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmak açısından kritik olup, modern teknolojilerle daha hassas hale gelmiştir. Örneğin, Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" ve Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavanı gibi eserlerde röntgen, dijital tarama ve ultraviyole ışınlar kullanılarak detaylı analizler yapılmıştır. Ancak bu teknolojiler yüksek maliyetler ve etik sorunlar gibi zorluklar da getirmektedir. Gelecekte, teknolojinin entegrasyonu, etik standartların belirlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gibi alanlarda ilerlemeler sağlanmalıdır. Daha Fazla 20.05.25 Çocuklarda Kritik Dönemdeki Dil Edinimi Ve Teknolojinin Rolü: Kritik Dönem İle Teknolojinin Kesişimlerinde Öngörülen Durumlar Çocukluğun dil edinimi sağladığı kritik dönemde (Critical Period Hypothesis) teknolojik araç ve gereçlerin dil edinimi süreci üzerindeki rolünün etkisi gittikçe artmıştır. Daha Fazla 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 08.04.25 Teknoloji ve işaret dili: Dijital platformlar ve yapay zeka araçlarının işaret dilleri üzerindeki etkileri İşaret dili kullanıcıların dil edinimlerine yardımcı olmak ve onlarla olan bağı güçlendirmek, topluma katılımlarını kolaylaştırabilmek adına dijital ortamlarda oluşturulan birçok proje bulunmaktadır. Daha Fazla

  • Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı

    Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı 27.08.24 Yazar: Neris Öncü Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Yapay zeka, insan zekasına ve psikolojisine benzer şekilde öğrenme, problem çözme, algılama, karar verme, konuşma, öneri sunma özelliklerine sahiptir. Psikoloji, insan davranışlarını, duygularını, düşüncelerini ve zihinsel süreçlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Yapay zeka ve psikoloji arasında çok yakın bir bağ vardır. Çalışmada belirlenen amaç yapay zekanın psikoloji üzerindeki etkilerini belirlemektir.[1] Yapay zekanın sağlık sektöründeki alanı oldukça geniştir. Özellikle yardıma uzak bölgelerde yaşayan insanlar için yapay zekanın açtığı kapılar göz ardı edilemeyecek derecede önemlidir. Psikoloji yapay zekaya insan zihninin nasıl çalıştığına dair ipuçları verirken, yapay zeka da psikolojiye insan zihninin modellenmesi ve anlaşılması konusunda yardımcı olmaktadır. Yapay zeka teknolojileri, bilişsel ve duygusal süreçleri analiz etmek ve psikopatolojiyi değerlendirmek için kullanılabilir. Doğal dil işleme algoritmaları ve makine öğrenme yöntemleri, hastaların terapistle yaptığı konuşmaları analiz edebilir ve potansiyel belirtileri ve teşhisleri tespit edebilir. Yapay zeka, terapi oturumlarında destekleyici bir rol oynayabilir. Sanal terapistler, hastalarla etkileşime geçebilir, önerilerde bulunabilir ve duygusal destek sağlayabilir. Yapay zeka tabanlı terapi araçları, hastaların terapötik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir ve evde veya klinik dışında da terapiye erişimi kolaylaştırabilir. [2] Japonya’daki gelişmiş endüstriyel bilim ve teknoloji ulusal enstitüsü tarafından geliştirilen yapay zeka odaklı Paro, özellikle demans ve alzheimer hastaları için olumlu etkiler göstermiştir. Hastalarla etkileşime girerek onlara duygusal destek sağlayarak yaşlıların sosyal yalnızlık ve depresyon belirtilerini azaltmaya yardımcı olmaktadır. Fransa merkezli Aldebaran Robotics tarafından geliştirilen NAO, özellikle otizmli çocuklarla yapılan deneysel çalışmalarda kullanılmaktadır. İngiltere’deki Sussex Üniversitesi ve Amerika’daki Vanderbild Üniversitesi, NAO’nun otizmli çocuklarla etkileşime girerek onların sosyal becerilerini nasıl geliştirebileceğini araştırmaktadır. Massachusetts Institute of Technology (MIT) Media Lab tarafından geliştirilen Tega, çocukların eğitimine ve sosyal becerilerinin geliştirilmesine nasıl katkıda bulunduğunu incelemek için deneysel çalışmalar yapmaktadır. Bu yapay zeka odaklı robot, çocuklarla oyun oynayıp hikaye anlatarak çocukların dil becerilerini ve sosyal yeteneklerini geliştirmelerinde yardımcı olmaktadır. [3] Groningen Üniversitesi yapay zeka bölümünde doktorasını yapan Burcu Arslan’ın bir röportajında, yapay zeka ve psikoloji arasındaki bağlantıyı anlatmaktadır. Arslan, doktora tezinde çocukların ikinci derece zihin teorisi gelişiminin bilgisayarla modellenmesi üzerine çalıştığını söylemektedir. Clarigent Health adlı şirket, yapay zeka tabanlı akıl sağlığı teknolojileri klinisyenlere, ergenlerde, yetişkinlerde ve yaşlı bireylerde majör depresyon, anksiyete bozuklukları, bilişsel ve hafıza sorunlarının teşhis ve tedavisi için multidisipliner bir uzman kadrosu ile çalışmaktadır. ABD şirketi olan Clarigent Health yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmaları üzerinde çalışmaktadır. Aynı şekilde Alman startup şirketi olan Moodpath, ruh hali takip sistemi üzerine çalışmaktır. Depresyon, bipolar bozukluk için duygu durum takibi, kişisel refah değerlendirmesi sunmak, sağlık uzmanı tarafından kullanılabilcek kişiye özgün bir elektronik belge, eğitici videolar ve psikolojik egzersizler sunmayı hedeflemektedir. 1960'lardan itibaren, ELIZA adı verilen bir bilgisayar programı, psikoterapistin konuşma yeteneklerini taklit etmek amacıyla geliştirilmiştir. Bu program, hastaların çoğunlukla yorumlama gibi bilişsel işleri yapmasına izin vererek insan konuşmasını taklit etmeyi hedeflemekteydi. Başlangıçta doğal dil işleme deneyleri için tasarlanan bu program, sonuç olarak yapay zeka üzerine hızlı bir tartışma başlatmıştır. [2] [4] Çalışmada betimsel nitelikte ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Gerekli site, dergi ve kitaplar gözden geçirilmiş ve incelenmiştir. Bilişsel Psikoloji: Yapay zeka bilişsel psikolojiye önemli katkılar sunabilir. Örneğin yapay zeka tabanlı modeller dikkat, hafıza, öğrenme ve karar verme gibi bilişsel işlemleri simüle edebilir. Duygusal Psikoloji:Yapay zeka duyguları ve duygusal işlemeyi incelemek için kullanılmaktadır. Klinik Psikoloji: Yapay zeka, ruh sağlığı alanında da yeni uygulamalar bulmaktadır. Yapay zeka tabanlı sistemler, teşhis ve tedavi süreçlerine yardımcı olmak, psikoterapiye ek destek sağlamak ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi artırmak için kullanılabilir. Örneğin, yapay zeka tabanlı sohbet robotları, kaygı ve depresyon gibi yaygın ruh sağlığı sorunları yaşayan kişilere ilk müdahale ve destek sağlayabilir. Nörobilim: Yapay zeka beyin fonksiyonlarını ve yapısını anlamak için de kullanılmaktadır. Yapay zeka algoritmaları, beyin görüntülerini analiz ederek sinirsel ağları modellemek ve beyin bölgelerinin farklı işlevlerdeki rollerini belirlemek için kullanılabilir. Sonuç olarak, yapay zekanın psikolojiyle etkileşimi, insan zihni ve davranışlarını anlamamızda devrim niteliğinde ilerlemelere neden olmaktadır. Psikoloji biliminin ilerlemesine katkıda bulunmanın yanı sıra, bu bulgular aynı zamanda psikolojide yeni bakış açıları ve araştırma alanlarını sunarak temel ilkelerini pekiştirir. Teknolojinin sağlık ve psikoloji tedavilerindeki olumlu etkileri göz ardı edilemez. Ancak, etik ve pratik sonuçlar da dikkate alınarak, hasta yararını gözeterek, şeffaf, adil bir şekilde kullanılması ve maliyetin gözden geçirilmesi önemlidir. Yapay zekâ, temelde bilgiyi işleyebilme üzerine kurulmuş bir teknoloji olduğundan tüm gelişmeler doğal olarak onun ekseninde şekillenmektedir. Buna en basit örnek olarak sağlık sektörünü verebilmekteyiz. Yapay zekayı bir makinenin insanları taklit etme süreci olarak tanımlarsak yapay zekâ ve psikolojinin daha uzun yıllar birlikte çalışacağı öngörülmektedir. Şu an Dünya’da büyük bir endüstri haline gelen yapay zekaya sağlık alanında bütün Dünya ülkeleri çeşitli sektörlerde yatırım yapmaktadır. Referanslar [1]Linkedin (2023, Ekim 31) “Yapay Zeka İle Psikoloji İlişkisi Üzerine” [2]Çukurova Tıp Öğrenci Dergisi (2023, Mart 1) “Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapötik Yaklaşımı” [3]Medium (2023, Mayıs 7) “Psikoloji ve Yapay Zeka: Kesişimdeki Potansiyel, Sorunlar ve Örnekler” [4]Yeşil Science (-) “Yapay Zeka Ve Psikoloji” [5]Altı Üstü Psikoloji (2023, Temmuz 14) “Yapay Zeka Ve Psikoloji” Teknoloji ve Sağlık Son Yazılar 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 28.01.25 Yapay Zeka İle Covid-19 Sonrası Ruh Sağlığı Destek Si̇stemleri COVID-19 sonrası dönemde, yapay zeka destekli ruh sağlığı sistemleri bireylere kişiselleştirilmiş ve erişilebilir destek sağlama potansiyeline sahiptir. Ancak, veri güvenliği, etik sorunlar ve dijital okuryazarlık gibi zorluklar, bu sistemlerin yaygın kullanımını engelleyebilir. Daha Fazla 18.11.24 Yapay Zeka ve Hastalık Teşhisi Yapay zeka, hastalık tespitinde önemli bir devrim yaratmaktadır. Bu teknoloji, hastalıkların erken teşhisini sağlamakta, tanı süreçlerini hızlandırmakta ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaktadır. Daha Fazla 13.10.24 Yapay Zeka İle Pandemi Yönetimi Yapay zeka, pandemi yönetiminde salgınların yayılmasını öngörme, sağlık sistemlerini optimize etme ve aşı geliştirme süreçlerini hızlandırma konularında önemli katkılar sağlar. Bu teknoloji, sağlık krizlerine karşı daha hızlı ve etkili çözümler sunarak hem mevcut hem de gelecekteki salgınları yönetmede kritik bir rol oynar. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 13.07.24 Teknoloji ve Yapay Zekanın Diyabet Üzerindeki Olumlu Etkisi Yapay zeka destekli sistemler ve mobil uygulamalar, diyabet hastalarının glikoz seviyelerini izlemeyi ve yönetmeyi kolaylaştırarak kişiselleştirilmiş tedavi imkanı sunmaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve diyabet yönetimini daha etkin hale getirmeyi amaçlamaktadır. Daha Fazla 27.06.24 Teknoloji Ve Yapay Zeka Sağlık Hizmetlerini Nasil Etkiliyor? Yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğü ve teşhis, tedavi, ilaç geliştirme gibi alanlardaki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, etik ve güvenlik sorunlarına dikkat çekilmiştir. Daha Fazla 17.05.24 Teknoloji ve Sağlık'a Giriş Son yıllarda hızla gelişen teknolojiler, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini artırarak hastalıkların teşhis ve tedavisinde devrim yaratmıştır. Daha Fazla

  • Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri | TechMakale

    Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri 09.08.24 Yazar: Nisa Nur Taş Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Teknolojinin eğitim üzerindeki etkileri, toplumda en çok tartışma yaratan ve en önemli araştırma konularından biridir. Çevrimiçi öğrenme toplulukları, öğrencilerin bilgiye erişimini kolaylaştırmak ve etkileşimlerini artırmak için oluşturulmuş platformlardır. Ancak, bu platformlarda öğrencilerin katılımını ve kalıcılığını sağlamak, her şeyin hızlı bir şekilde geliştiği bu dünyada her zaman kolay olmayabilir. Öğrencilerin bu topluluklardan ayrılma nedenlerini ve bu süreçlerin yönetilebileceğini anlamak, çevrimiçi eğitim programlarının başarısı için kritik öneme sahiptir. Çevrimiçi öğrenme platformları, öğrencilerin eğitim materyallerine ve diğer öğrencilere dijital platformlar aracılığıyla erişim sağlamalarını mümkün kılar. Bu topluluklar, özellikle esnek öğrenme saatleri ve coğrafi kısıtlamaların ortadan kalkması gibi avantajları ile bilinir. Fakat bu avantajlara rağmen, öğrencilerin eğitimleri neden yarıda bıraktıkları ve bu çevrimiçi topluluklardan neden ayrıldıkları konusunda çeşitli problemler ortaya çıkmaktadır. Michelle M. Kazmer'in (Kazmer,2005) çalışması, bu konuda önemli bir kaynak olup, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme topluluklarından ayrılma süreçlerini derinlemesine incelemektedir. Bu araştırma, öğrencilerin karşılaştığı teknik sorunlar, dijital etkileşimler ve kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimlerinin yetersizliği gibi faktörlerin, topluluklardan ayrılma eğilimlerini nasıl etkilediğini göstermektedir.Kazmer'in araştırması, çevrimiçi öğrenme topluluklarının geçici doğasını ve öğrencilerin bu topluluklardan ayrılma süreçlerini anlamak için önemli veriler sunar. Bond ve arkadaşlarının (Bond ve diğerleri, 2020) çalışmaları, teknolojinin öğrencilerin çevrimiçi öğrenme topluluklarındaki etkileşimlerini nasıl şekillendirdiğini incelemiştir. Bu çalışmalarda, teknolojik cihazlara erişim, internet bağlantısının kalitesi ve dijital yetkinliklerin öğrenci bağlılığını nasıl etkilediği araştırılmıştır. Ayrıca, çevrimiçi öğrenme topluluklarının başarısı, bu topluluklarda sosyal varlık, bilişsel varlık ve öğretim varlığının ne derece sağlandığı ile yakından ilişkilidir. Burada bahsedilen sosyal varlık, bu topluluklarda öğrencilerin sosyal etkileşimleri ve toplulukla olan bağları iken, bilişsel varlık öğrencilerin öğrenme süreçlerinde aktif olarak düşünmeleri ve katılım varlığıdır. Kazmer'in çalışmasında, çevrimiçi öğrenme topluluklarından ayrılan öğrencilerin deneyimlerini anlamak için nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada, öğrencilerle yapılan derinlemesine görüşmeler ve bu görüşmelerin tematik analizi yöntemleri kullanılmıştır. Bond ve arkadaşlarının çalışmasında, dijital dönüşümün yükseköğretimde nasıl algılandığını ve kullanıldığını anlamak için karma yöntem araştırması uygulanmıştır. Bu çalışmada, nicel veri toplama teknikleri olarak anketler ve nitel veri toplama teknikleri olarak ise yarı yapılandırılmış görüşmeler kullanılmıştır. Araştırmada, öğrenci ve öğretmenlerin dijital medya kullanımı konusundaki görüşleri toplanmış ve analiz edilmiştir. vanOostveen ve arkadaşlarının çalışmasında (vanOostveen,2015), tamamen çevrimiçi öğrenme topluluğu modeli teorize edilmiştir. Araştırma yöntemleri olarak teorik modelleme ve literatür incelemesi kullanılmıştır. Bu çalışma, mevcut modellerin analiz edilmesi ve yeni bir model önerisi ile ilgili literatürdeki boşlukları doldurmayı amaçlamıştır. Ayrıca, araştırmanın ampirik kısmında, çevrimiçi öğrenme toplulukları ile ilgili olarak çeşitli alt modellerin (örn. problem ve sorgulama tabanlı öğrenme, genel teknoloji yeterliliği) kullanıldığı belirtilmiştir. Kazmer’in çalışmasına göre teknolojik sorunlar (altyapı, internet erişimi gibi), kullanıcı dostu olmayan platformlar ve teknik destek eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sorunlarına çözüm bulamaması öğrencilerin bu topluluklardan ayrılma sebeplerinden biridir. Çevrimiçi öğrenme topluluklarının etkili bir şekilde yönetilmesi ve teknolojik altyapının iyileştirilmesi, öğrencilerin devamlılığını artırabilir. Elde edilen bulgular, teknolojik faktörlerin öğrencilerin çevrimiçi öğrenme topluluklarından ayrılmalarında kritik bir rol oynadığını ortaya koymaktadır. Öğrencilerin bu tür programlarda başarılı olabilmesi için teknolojik altyapının güçlü olması ve öğrencilerin dijital becerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Eğitim kurumlarının ve çevrimiçi öğrenme platformlarının teknolojik altyapıya ve öğrenci desteğine daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir. Böylelikle öğrencilerin eğitimlerini başarılı bir şekilde bitirmeleri ve platformları terk etmemeleri sağlanabilir. Teknolojinin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme topluluklarından ayrılmalarında önemli bir etkisi olduğu belirlenmiştir. Teknolojik altyapı sorunları ve dijital beceri eksiklikleri, öğrencilerin bu programlara olan bağlılıklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Gelecekte yapılacak olan araştırmalarda, çevrimiçi öğrenme topluluklarında teknolojik sorunların nasıl minimize edilebileceğine odaklanmalıdır. Ayrıca, öğrencilere yönelik dijital beceri geliştirme programlarının tasarımı ve uygulanması, bu toplulukların başarısını artırabilir. Referanslar Bond, M., Bedenlier, S., Marin, V. I., & Zawacki-Richter, O. (2020). Digital Transformation in German Higher Education: Student and Teacher Perceptions and Usage of Digital Media. Kazmer, M. M. (2005). How technology affects students' departures from online learning communities. International Review of Research in Open and Distributed Learning . vanOostveen, R., Childs, E., Clarkson, A., & Flynn, T. (2015). Democratizing digital learning: theorizing the fully online learning community model. International Journal of Educational Technology in Higher Education . Son Yayınlar 07.07.25 Teknolojinin Kültüre Etkisi ve Dil Üzerine İzdüşümleri Kültür ile var olan dillerin ve aynı zamanda dillerle aktarılan kültürlerin, birbirleri ile olan etkileşimleri düşünüldüğünde etkilendikleri paydaşlar ortaktır. Bu paydaşların arasında en çok göze çarpan etken ise teknolojinin kendisidir. Daha Fazla 10.06.25 Yapay Zeka İle Tele Sağlık Ve Uzaktan İzleme Yapay zeka destekli telesağlık ve uzaktan izleme sistemleri, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirirken; kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve hasta memnuniyeti gibi alanlarda büyük avantajlar sunmaktadır. Ancak, veri gizliliği, etik sorumluluklar ve altyapı eksiklikleri bu sistemlerin yaygınlaşmasında önemli engeller oluşturmaktadır. Daha Fazla 27.05.25 Teknolojinin Sanat Restorasyonu Ve Korunumu Üzerindeki Etkisi Sanat eserlerinin korunumu, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmak açısından kritik olup, modern teknolojilerle daha hassas hale gelmiştir. Örneğin, Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" ve Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavanı gibi eserlerde röntgen, dijital tarama ve ultraviyole ışınlar kullanılarak detaylı analizler yapılmıştır. Ancak bu teknolojiler yüksek maliyetler ve etik sorunlar gibi zorluklar da getirmektedir. Gelecekte, teknolojinin entegrasyonu, etik standartların belirlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gibi alanlarda ilerlemeler sağlanmalıdır. Daha Fazla 20.05.25 Çocuklarda Kritik Dönemdeki Dil Edinimi Ve Teknolojinin Rolü: Kritik Dönem İle Teknolojinin Kesişimlerinde Öngörülen Durumlar Çocukluğun dil edinimi sağladığı kritik dönemde (Critical Period Hypothesis) teknolojik araç ve gereçlerin dil edinimi süreci üzerindeki rolünün etkisi gittikçe artmıştır. Daha Fazla 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 08.04.25 Teknoloji ve işaret dili: Dijital platformlar ve yapay zeka araçlarının işaret dilleri üzerindeki etkileri İşaret dili kullanıcıların dil edinimlerine yardımcı olmak ve onlarla olan bağı güçlendirmek, topluma katılımlarını kolaylaştırabilmek adına dijital ortamlarda oluşturulan birçok proje bulunmaktadır. Daha Fazla

  • Öğrenme Yolculuğunda Kullanılabilecek Yapay Zeka Araçları

    Son dönemlerde yapay zekânın hızlı gelişimi sayesinde birçok yapay zekâ araçları ortaya çıkmıştır. Bu yapay zekâ araçları birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da kullanıcılarına büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Bu makalede, eğitim alanında kullan yapay zekâ araçları tanıtılarak, bu araçların öğrencilere ve öğretmenlere nasıl fayda sağladığı incelenmiştir. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Öğrenme Yolculuğunda Kullanılabilecek Yapay Zeka Araçları 21.10.24 Yazar: Nisa Nur Taş Son dönemlerde yapay zekânın hızlı gelişimi sayesinde birçok yapay zekâ araçları ortaya çıkmıştır. Bu yapay zekâ araçları birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da kullanıcılarına büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Bu makalede, eğitim alanında kullan yapay zekâ araçları tanıtılarak, bu araçların öğrencilere ve öğretmenlere nasıl fayda sağladığı incelenmiştir. Teknolojinin ve yapay zekânın son yıllarda hızlı bir şekilde gelişmesiyle her alanda olduğu gibi eğitim alanında da kullanılabilecek birçok yapay zekâ araçları ortaya çıkmıştır. Bu yapay zekâ araçları, öğrenme deneyimini hızlandırıp kolaylaştırarak insanlara istediği konuları etkili bir şekilde öğrenme şansı sunmaktadır. Bu teknolojiler yalnızca öğrenciler için değil öğretmenler için de çeşitli avantajlar sunarak öğretmenlere yardımcı olmaktadır. Yapay zekâ, eğitimde öğrenme deneyimlerini kişiselleştirmek ve öğrencilerin ihtiyaçlarına kişisel çözümler sunmak için giderek daha fazla kullanılmaktadır. Dijital öğrenme platformları ve yapay zekâ araçları ile öğrencilerin dünyanın dört bir yanından eğitim alması ve bilgiye ulaşması çok kolay bir hale gelmiştir. (Hew & Brush, 2007) [1] Yapay zekâ araçları yalnızca öğrenciler değil öğretmenlerin de hayatını kolaylaştırarak eğitim materyallerini daha kolay bir şekilde hazırlamasını sağlamıştır. Yapay zekâ, öğrenme materyalleri sunmak, değerlendirmeler yapmak, öğrenme geri bildirimi almak için kullanılabilir. Yapay zekâ, çeşitli eğitim teknolojisi platformlarına yaygın olarak uygulanmıştır. Yapay zekâ öğrenciler ve öğretmenler için birçok fayda sağlar. Öğrenciler istedikleri zaman istedikleri konu ile ilgili bilgi edinebilir ve eğitim alabilirler. Öğretmenler, değerlendirme yapan yapay zekâ araçları ile öğrencilerin zayıf olduğu konuları hızlıca tespit edebilirler. Öğretmenler için otomatik olarak müfredat oluşturabilen yapay zekâ araçları öğretmenlere büyük bir zaman kazancı sağlar. [2] Grammarly Grammarly, öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olan yapay zekâ destekli bir yazma asistanıdır. Gerçek zamanlı olarak dil bilgisi, yazım, noktalama hatalarını tespit edip düzeltebilir. Ayrıca yazılan cümleleri analiz edip nasıl daha iyi yazılabileceği hakkında da öneriler verir. Bu araç özellikle öğrencilerin deneme, dönem ödevi ve diğer akademik ödevleri yazarken çok faydalıdır. [3] Notion Notion, öğrencilerin ödevlerini, notlarını ve projelerini düzenlemelerini ve yönetmelerini sağlayan bir çalışma alanıdır. Öğrencilerin ister tek başlarına ister sınıf arkadaşları ile birlikte çalışma imkânı sunar. Görev paylaşımı, yorum yapma olanaklarıyla sorunsuz bir işbirliği sağlar. İçerisinde bulunan binlerce şablon sayesinde hem kişisel hem de profesyonel hayatta hızlı ve kolay bir kullanım sağlar. ChatGPT OpenAI tarafından geliştirilen bu sohbet robotu insan konuşmalarını taklit ederek çok çeşitli konulardaki soruları yanıtlayabilir. Hafıza özelliği ile kullanıcıları hakkında bilgi toplayıp bir sonraki konuşmalarda bu bilgileri kullanarak daha kişisel bir cevap sunabilir. Öğrenciler, sorularına anında yanıt almak ve karmaşık kavramlar hakkında açıklama aramak için kullanabilirler. Gamma Gamma, kullanıcılarının saniyeler içinde çarpıcı belgeler, sunumlar ve web sayfaları oluşturmasını sağlayan bir platformdur. Hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin hızlıca sunum hazırlamasını sağlayabilen bu platform, yapay zekâ sayesinde içerik üretmeyi inanılmaz derecede kolaylaştırır. Özelleştirilebilir şablonlar sayesinde öğrenciler ve öğretmenler kolayca düzenleyebilir ve içeriği özelleştirebilirler. [4] Perplexity Perplexity, kullanıcılarının soruları doğru ve kapsamlı yanıtlat sağlamak için yapay zekâ teknolojilerini kullanan AI destekli bir arama motoru ve sohbet robotudur. Web'de gerçek zamanlı arama yapmak ve çeşitli konularda güncel bilgiler sunmak üzere tasarlanmıştır. PDF’lere erişim, ücretsiz kullanım ve yanıtı üretirken kullandığı kaynakları belirtme özellikleri ile öğrencilerin öğretmenlerin bilgiye daha kolay bir şekilde ulaşmasını sağlar. [5] 5.Bulgular Yapay zekâ araçlarının eğitimde kullanımı, özellikle şu üç temel alanda önemli faydalar sağlamaktadır: Kişiselleştirilmiş öğrenme, otomatik değerlendirme ve adaptif öğretim. Yapay zekâ araçlarının Öğrencilerin karmaşık konuları kolay bir şekilde öğrenmesini sağlar ve hem kişisel hem de profesyonel hayatta düzenli olmayı kolaylaştırır. Yapay zekâ araçlarının eğitimde kullanımı, öğrencilerin öğrenme süreçlerini daha etkili hale getirirken, öğretmenlerin de daha verimli çalışmasına olanak tanımaktadır. Ancak, bu araçların kullanımı sırasında dikkat edilmesi gereken bazı etik ve pratik sorunlar da bulunmaktadır. Örneğin, öğrencilerin verilerinin gizliliği ve bu verilerin nasıl kullanıldığına dair sorular, bu araçların eğitimde geniş çapta benimsenmesinde önemli bir engel teşkil edebilir. Eğitimde YZ araçlarının kullanımı, çeşitli etik sorunları da beraberinde getirmektedir. Öğrenci verilerinin gizliliği, bu alandaki en önemli etik konulardan biridir. Ayrıca, bu araçların eğitimdeki kullanımının öğretmenler ve öğrenciler üzerindeki pratik etkileri de dikkate alınmalıdır. Yapay zekâ araçları, eğitimde önemli faydalar ve kolaylıklar sağlamaktadır. Bilgiye erişimi kolaylaştıran ve zamandan tasarruf sağlayan bu araçların daha geniş çapta benimsenmesi için, öğrencilerin ve öğretmenlerin bu teknolojilere adaptasyon süreçlerinin desteklenmesi gerekmektedir. Ayrıca, yapay zekânın eğitimdeki etkileri üzerine daha fazla araştırma yapılmalı ve bu araçların etik kullanımı üzerine rehberler oluşturulmalıdır. Referanslar [1]Hew, K. F., & Brush, T. (2007). Integrating technology into K-12 teaching and learning: Current knowledge gaps and recommendations for future research. Educational Technology Research and Development, 55(3), 223-252. [2]Fitria, T. N. (2021, December). Artificial intelligence (AI) in education: Using AI tools for teaching and learning process. In Prosiding Seminar Nasional & Call for Paper STIE AAS (Vol. 4, No. 1, pp. 134-147). [3]IU International. (2024). Best AI Tools for Students . Retrieved from The Best AI Tools for Students | IU International [4]Gamma: AI-Powered Presentation Builder & Visual Communication Tool | Deepgram [5]Perplexity AI: What You Need to Know and How to Use It | by Entrustech | Medium Güncel Teknoloji ve Eğitim Makaleleri 13.05.25 Teknoloji ve Eğitim: Altı Ülkenin Müfredatının Karşılaştırmalı Analizi Avustralya, İsveç, ABD, İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın eğitim müfredatları, dijital okuryazarlık, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimi ve teknolojiye dayalı öğretim yöntemleri açısından birbirinden farklılıklar gösterirken, ortak bir hedefleri de vardır: Öğrencilerin teknolojiye entegre becerilerle donanmış, yaratıcı ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetişmesi. Daha Fazla 07.01.25 Dijital Yerliler ve Eğitim İlk olarak Marc Prensky’nin ortaya attığı “dijital yerliler” kavramı, teknolojinin içine doğmuş ve teknolojiyle büyümüş bireyler için kullanılmaktadır. Teknolojinin gelişiminden nasibini almış olan eğitim alanında bu bireyler, geleneksel eğitim yöntemlerinden olumsuz etkilenmekte ve başarılarını düşürebilmektedir. Daha Fazla 22.11.24 Eğitimde AR ve VR Teknolojisi AR ve VR teknolojileri, eğitimde soyut kavramları görselleştirerek öğrencilerin anlamalarını kolaylaştırmak ve öğrenme deneyimini zenginleştirmek için kullanılan yenilikçi araçlardır. Bu teknolojiler, özellikle Mimarlık, Mühendislik ve İnşaat eğitiminde motivasyonu artırarak etkili öğrenme imkânı sunmaktadır. Daha Fazla 21.10.24 Öğrenme Yolculuğunda Kullanılabilecek Yapay Zeka Araçları Son dönemlerde yapay zekânın hızlı gelişimi sayesinde birçok yapay zekâ araçları ortaya çıkmıştır. Bu yapay zekâ araçları birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da kullanıcılarına büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Bu makalede, eğitim alanında kullan yapay zekâ araçları tanıtılarak, bu araçların öğrencilere ve öğretmenlere nasıl fayda sağladığı incelenmiştir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla 16.07.24 Yapay Zeka ile Eğitimde Dönüşüm: Öğrenme Deneyimini Nasıl Etkiliyor? Yapay zeka destekli öğrenme yönetim sistemleri, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri ve eğitim robotları gibi araçlar, eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenme ve verimliliği artırarak eğitim sisteminde önemli değişikliklere yol açmaktadır. Daha Fazla

Öne Çıkanlar

bottom of page